sidretül münteha
Mon 25 April 2011, 02:53 pm GMT +0200
Bozcaada Meselesi
Bozcaada'nın; Venediklilerde olması veya Cenevizlilerde olması Osmanlı politikası açısından pek fazla önem taşımamakla beraber Venedik'te olması, Cenevizliler de olmasından daha zararlıydı. Nitekim; 1376'da Ceneviz donanması Bozcaada önüne geldi. Karaya çıktılar. Buradaki sürgün olan Bizans'lı Andronik'i kurtardılar. İstanbul'a taşıdılar ve imparator ilân ettiler. Bozcaada, bu sefer üzerinde sürgün yaşayacak olan Yuannis oğlu Manuel'in imparatorluğunu yâd edeceği günlerini geçirmek üzere misafir ediyordu. Cenevizlilerin, Bozcaada dolaysıyla Venediklilere yaptığı bu baskında kafi olarak var olan fakat pek ortada görülmeyen Osmanlı muaveneti, adayı üs olarak kullanacak olan Cenevizlileri 1. Murad'a minettar kalmalarını sağlamıştı.
Târih 1379'a geldiğinde ise; Venedik de bu sefer Bozcaada üstüne yüklendi ve sürgün Yuannis'i İstanbul'a getirip tekraren tahtına oturttu. Fakat; Andronik'e sürgün yeri olarak bu seferada değil, Serez lâyık görülmüştü. Sultan 1. Murad için Bozcaadanın el değiştirmesi Önemli değildi çünkü birbirlerine hasımlığı süren iki kuvvet vardı, üstelik işler yeniden başlamıştı ki buda bir karışıklıktı. Hasım tarafın karışıklık yaşaması diğer taraf için daima nisbeten rahat nefes alma şansı meydana getirir. Ne vardı ki burada, babalar, yâni Andronik ile Savcı Bey'in babaları kendilerine karşı ittifak eden oğullarının, isyanına muhatap oldular. Târih de "Serez Olayı" diye anılan bu isyanın 1. Murad tarafına düşeni oğlu Savcı Bey'i katlettirmesi olduki tabii ki bundan çok mükedderdi. Ancak böyle sert davranmasının esbabı, bu müttefikane yapüan isyan sadece başkaldırmak şekli içinde geçmeyip, silah ve asker kullanılması meydana gelen çatışmalarda can kaybının bulunması hükm-ü İslama tamamen uygun olarak tatbikiydi.
Andronik'in ise gözlerine mil çekilerek ama edilmesi oldu. Bizans bu olaydan sonra ancak yetmiş yıl daha hayat sürebildi oldukça cansız olarak. Şehzadeyi öldüren iradeyi Osmanlı devletine beşyüzkırkiki yıl daha yaşama şansı verdiğini görüyoruz. Üzüntüyü soracak olursanız, şâir ne demiş: "Söyleyin anam'a, anam ağlasın/babamın oğlu var beni neylesin" Böyle bir dizeyi gazellerimizde ve uzun havalarımıza hediye eden şâir yalan mı söylüyor?!! Anlayış meselesi ve katlanabilme gücü, standart olmaz.