- Böyle Bir Mesele Var mıydı?

Adsense kodları


Böyle Bir Mesele Var mıydı?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Wed 27 July 2011, 03:20 pm GMT +0200
Böyle Bir Mesele Var mıydı?


Ekim 2009 130.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Müslüman bir çevrede farklılığın, çeşitliliğin tabii olduğunu, tabii karşılanması gerektiğini konuşmak biraz tuhaf aslında. Çünkü sıradan bir müslüman bile ilmiyle olmasa da gönlüyle, vicdanıyla Allah’ın çeşitliliği sevdiğini bilir, kâinattaki sayısız renk ve şeklin O’nun hikmetlerinden biri olduğunu düşünür. O dileseydi bütün insanları aynı dinden, aynı milletten, ırktan, hatta aynı tip ve boyda yaratabileceğini tereddütsüz kabul eder.

Herhangi bir müslümanın vicdanında kolayca yankı bulacak yaradılıştaki bu çeşitlilik gerçeği, başta Mukaddes Kitabımız olmak üzere bütün ilim ve irfan kaynaklarımızda son derece temel bir veridir. Birazcık Kur’an kültürü, İslâmî kaynaklara biraz aşinalık kolayca öğretir ki Allah çeşitliliği murad etmiştir, dilemiştir. Kâinatın temel şifrelerinden biri “teklikte çokluk, çoklukta teklik”tir. Ve insanlık, insan halleri bu çokluğun, çeşitliliğin dışında değildir.

Hal böyleyken, başka iklimlerde doğup nice tozu toprağı üzerimize boca eden zamane rüzgârının etkisiyle olsa gerek, müslüman diyarlarda da farklılık, çeşitlilik sorunmuş gibi algılanmaya başlandı. Zamane rüzgârı diyoruz, çünkü bir yandan demokrasi nutukları atarken bir yandan da kendine benzemeyene hayat hakkı tanımayan bir zihniyetin tasallutu altında dünya. Biliyorsunuz, o zihniyetin sırf ten rengi farklı diye kıydığı can sayıya hesaba sığmaz..

Şimdi bu tarafta da dili, kavmi, meşrebi, şunu bunu farklı diye birbirine yan gözle bakan müslümanlar var. Hep hatırlatıyoruz, gırtlağına kadar yanlışa, yani münkere batmış bir müslümanın bile zatına buğz edilmez. Buğz, öfke, nefret, yapıp ettiklerinedir. Ölçü buyken sırf kendimizle aynı değil diye müslüman kardeşe uzaklık, yabancılık, hele hele düşmanlık nasıl olabilir? Allah rızası, Peygamber şefaati gibi kavramlarla böyle bir anormallik nasıl yan yana gelebilir?

İşte böyle bir akıl ve vicdan tutulmasına dikkat çekmek, uyarmak için bu ay fark ve farklılık konusunu işledik Semerkand’da. Tasavvuf kültürünün nezaket ve inceliğinden beslenen yerlerde meşru çerçevedeki farklılığın, kendine benzemezliğin asla kabalıkla yan gözle karşılanmayacağını takdir edersiniz. Yine de mesele hakikaten önemli, gittikçe daha büyük önem kazanıyor.

Kasım sayımızda buluşmak üzere inşallah.