- Boşluktan nefret eden kültür ve alafrangalık

Adsense kodları


Boşluktan nefret eden kültür ve alafrangalık

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 29 May 2012, 11:43 am GMT +0200
Boşluktan nefret eden kültür ve alafrangalık
Yakup ÖZTÜRK • 57. Sayı / KİTAP


Hilmi Yavuz’un, Türkiye’nin son yüz elli yıllık Batılılaşma macerasını tartıştığı kitabı Alafrangalığın Tarihi, Türkiye’nin bugününü anlamak için çıkılacak yolun Osmanlı modernleşmesi olduğunu farklı zihin çarpışmaları, okumalar ve irfan birikimiyle anlamaya çalışan,  bugünün harfi üzerinden gelenek ve modernite arasında kalmış bir toplumun şifrelerine kapı aralama endişesi taşıyan bir kitap.

Günümüz Türk şiiri ve düşüncesinin önemli mimarlarından biri olan Hilmi Yavuz, Türkiye’nin son yüz elli yıllık Batılılaşma macerasını tartıştığı kitabı Alafrangalığın Tarihi’ni yayımladı. Batılılaşma serüveni üzerine günümüzün matbuat âlemi bereketli bir dönemden geçiyor. Türkiye’nin bugününü anlamak için çıkılacak yolun Osmanlı modernleşmesi olduğunu farklı zihin çarpışmaları, okumalar ve irfan birikimiyle anlayabilmiş birçok âlimimiz yayımladıkları eserlerle düşüncenin atalete gark olmasını engellemenin yollarını arıyorlar. Alafrangalığın Tarihi de bugünün harfi üzerinden gelenek ve modernite arasında kalmış bir toplumun şifrelerine kapı aralama endişesi taşıyor. Hilmi Yavuz, kitabına yazdığı kısa sunuş yazısında alafrangalığı, o Tanzimat’ın ilk dönem romanlarında tanık olduğumuz züppe tiplerin ortaya çıkardığı züppeliğin aksine, doğrudan modernleşme düşüncesinin zihnî alt yapısını oluşturan bir “kavram tarihi” olarak ele alıyor. Gerçekten de kitap boyunca alafrangalık, Türk modernleşmesinin remizleri, açılımlar, değişen toplum yapısı, ahlâka bakış gibi envai meselenin kavramsal bir düzleme indirilip, bütünü anlamak için esas olanın derununa inme teziyle sürüp gidiyor okumalar.

Bir kavram tarihi olarak alınan alafrangalık, sadece ilk dönem Osmanlı modernleşmesinin değil, Cumhuriyet sonrası, hatta milenyum döneminde Türkiye’nin insicamına dair çarpıcı tezler savunuyor. Alafrangalığın Tarihi, tarihe malzeme olan her olgu, olay gibi üzerinde toz bulutu kaplaması beklemeden bugünün toplumuna ve evrensel manada dünya halklarına söz söyleyen hadiseleri de tartışmaktan kaçınmıyor. Sözgelimi Türk sinemasının en çok izlenen filmlerinden Recep İvedik ve Muro sayesinde, yakın geçmişe kadar bambaşka, kutsal anlamlar taşıyan kelimelerin, sembollerin bir anda içinin nasıl boşaltıldığını, bunun da halk kitlelerini peşinde sürüyerek yapıldığını yazıyor Yavuz. Bugün yaşanan modernleşme krizinin temelinde, bu kavramların yerini simgelerin doldurmuş olmasının yattığını düşünüyor. “Kültür boşluktan nefret eder,” diyor.

Hilmi Yavuz, Osmanlı-Türk alafrangalığını birlikte ele alıyor. Bunları da, alafrangalık tarihinin çıkış noktası kabul ettiği modernleşme, Oryantalizm, rasyonalite (aydınlanma) kavramlarının zihinlerde uyandırdığı ışığın bir yansıması, aynı zamanda alafrangalığı bu kavramların birbirleriyle olan ilişkilerinden ortaya çıkan bir sorun olarak görüyor.

Aydınlanmanın Tarihi, Rasyonalite Krizler, Türk Modernleşmesi, Köylülük Üzerine, Oryantalizmin Semiyolojisi ve Avrupa Birliği ana başlıklarıyla tasnif edilen kitap, alafrangalığı bir topluluk özelinde ele almakla yetinmeyip, modernleşme inşasının temel dinamiklerini dünya düşüncesindeki ahvalini tartışarak yola çıkıyor. Bu da okura çok yönlü bir okuma imkânı sağlıyor. Batı Aydınlanması’nın ne olduğunu uzun uzadıya tartışan Yavuz, birkaç asır sonra Osmanlı toplumunun buradan kalkan modernleşme karşısındaki durumunun daha sağlıklı temeller üzerinden anlaşılabilmesini sağlıyor.

Alafrangalığın Tarihi, modernleşmeyi, edebiyat metinlerini ekseriyetle merkeze alan bir kitap olmasıyla da önemli. Zira Türkiye’nin siyasal ve sosyal yapısını anlamanın en sağlıklı yolu edebi eserleri tez almaktan geçiyor. Burada da köy edebiyatı, aydınlanma, edebiyat ve ırkçılık gibi meselelere değinen Hilmi Yavuz, geçtiğimiz asrın ortalarında şaha kalkan köy romanı kavramına kitabın kavgası doğrultusunda bakıyor.

Son olarak, yazarın diğer kitaplarından aşina olduğumuz bibliyografya zenginliği bu kitapta da var. Yazar, açtığı her başlığın altında o mesele etrafında yerli, yabancı onlarca düşünürden el alarak, kimi zaman da bu isimlere tarizde bulunarak yazılarını tamamlıyor. “Geleneğin Tasfiyesi ya da Yeniden Üretilmesi” alt başlığıyla yayımlanan kitap, bir dönemin değil, bir toplumun Batı’yla olan imtihanını Tanzimat’ın meşhur fermanından alarak, AB tartışmalarının bugüne nasıl yansıdığını anlatan sesi gür, sözü öz olma hususiyeti taşıyor. - Yakup Öztürk

Hilmi Yavuz
Alafrangalığın Tarihi
Timaş, 2009, 239 s.