- Boşanan Hür Kadınların Süknâ Hakkı

Adsense kodları


Boşanan Hür Kadınların Süknâ Hakkı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Thu 10 March 2011, 02:30 am GMT +0200
Boşanan Hür Kadınların Süknâ Hakkı

Talâk sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

O kadınları, gücünüz yettiğince {yani, nafaka ve mesken açısından gücünüz çerçevesinde} oturdu­ğunuz yerin bir kısmında iskân edin {yani, bir ya da iki talâk ile boşadığınız kadına mesken tayin edin}. {Dedi: Üç talâk ile boşanan kadının iddeti süresi içerisinde -hamile olması hali dışında—mesken ve nafaka hakkı yoktur}. (.....) Eğer onlar hamile ise {yani, boşadığınız kadınlar hamile ise} doğuruncaya kadar nafakalarını verin. (Talâk/6)

Kocası tarafından boşanmış kadın hakkında da Baka­ra sûresinde şöyle buyurmaktadır:

İçinizden geride eşler bırakarak vefat edecek olan­lar -eşleri için- {yani, hanımları için}, senesine ka­dar çıkarılmayarak faydalanma vasiyet etsinler, {Bu İslâm'ın ilk dönemlerinde idi. Kocası vefat eden kadının, kocasının evinde süknâ ve nafaka hakkı bulunur, mirasçılar onu evden çıkaramaz­lardı}. Şayet çıkarlarsaiyani, sei,    dolmadan ken­diliklerinden çıkar ve akrabalarının yanma giderlerse} artık kendileri hakkında yaptıkları ma'rûf hareketten {yani, süslenmelerinden, erkeklere göTünmelerinden ve koca aramalarından} dolayı size 'vebal yoktur. (Bakara/240) oîm Sonra kadınlar için öngörülen bir sene süreyle nafa­ka, mirastan alması öngörülen "dörtte-bir"lik pay ile nes-hedildi. Bu da kocanın çocuğunun olmaması halinde söz konusudur. Şayet kocanın çocuğu varsa, o takdirde ka­dınlara "sekizde-bir" verilir (bkz. Nisâ/12). Böylelikle on­ların bir sene boyunca süknâ hakları ve iddet beklemele­ri, Bakara sûresinde yer alan şu âyet tarafından neshe-düdi:

İçinizden vefat edenlerin {yani, vefat eden erkekle­rin} geride bıraktıkları eşler, kendi kendilerini dört ay on gün gözetlerler (yani, kocası vefat etmiş her kadın -kocası onunla zifafa girmiş olsun ya da ol­masın— kocasının öldüğü günden itibaren dört ay -  on gün iddet bekler}. Kocasının evde Ölmesi ile :  uzak diyarlarda ölmesi arasında fark yoktur. Ka­dın —iddeti içerisinde- kocasının evinden ayrılıp başka bir yere yerleşmez; o evden başkasında da gecelemez. Nafakası da, mirastaki payından veri­lir J. Bekleme sürelerini bitirdilermi {yani, dört ay on gün sona erdimi}, artık kendi haklarında yap­tıkları ma'rûf hareketten {yani, süslenmelerinden, erkeklere görünmelerinden ve koca beklemelerin­den} dolayı size bir günah yoktur. (Bakara/234)

Dedi: Hamile iken kocası ölen kadınlar, dört ay on gün iddet beklemekten istisna tutulmuştur. O bakımdan Allah Talâk sûresinde şöyle buyurmaktadır:

Yüklü {yani, hamile} olanların iddetleri ise, yüklerini bırakmalarıdır {yani, çocuklarını doğurmalarıdır; hatta kocasının öldüğü gün doğum yapacak olursa, o günden itibaren evlenmesi helâl olur}. (Talâk/4)

Dedi: Bize Mukâtil TJbeyy b. Ka'b'tan tahdis edip de­di: "Talâk sûresi Bakara sûresinden sonra indi."

Mukâtil dedi: Şayet hilkati belirli bir düşük yaparsa yine evlenmesi helâl olur.

Dedi: Bize Mukâtil Hammad'tan naklen, efendisi ölen Umm Veled [efendisinden çocuğu olan câriye] hakkında dedi ki: "Bu üç ay hâli iddet bekler."

Dedi: Umm veled satılmaz, hibe edilmez. Efendisi öl­düğü takdirde de hür olur.

Bize Mukâtil, Katâde'den, o da Osman b. Affan'dan (r.a) tahdis edip dedi ki: "Kocası vefat eden kadın, kocası ile birlikte yaşadığı evden başka bir yerde gecelemez" [ya­ni, kocasının kendisi ile birlikte olduğu evden iddeti bite­ne kadar ayrılmaz}.

Mukâtil Nâfi'den, o da İbn Ömer'den benzeri bir riva­yet nakletmiştir.

Mukâtil 'Abdu'l-Kerîm'den, o da el-Habîr'den buna benzer bir söz nakletmiştir.[222]

Dedi: İbrahim de İbn Mes'ûd'tan naklen dedi ki: "Eğer kadın yolculukta ise, su bulunan en yakın yere gider ve orada iddet bekler, sonra da döneceği yere döner." [223]


[222] Hamişte, "Doğrusu el-Hasen'den olmalıdır" şeklindedir.   

[223] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 219-221