sumeyye
Tue 17 July 2012, 10:46 am GMT +0200
B) Borçluların Borçlarını Karşılıksız Ödeme:
Ekonomik durumun ahlâk ve yaşayış üzerinde büyük etkisi vardır. Hz. Peygamber borçlu olmaktan Allah'a sığınırdı. Bunun sebebi sorulduğunda şöyle buyurmuştur :
«Bir kimse borçlanınca konuşur, yalan söyler, söz verir, sözünde duramaz» [302]O, ashabını aşırı borçtan sakındırmak için, borçlu iken ölen ve geride borcunu ödeyecek kimse veya mal bırakmayan kimselerin cenaze namazını kıldırmamıştır. Namazı sahabiler kılıyordu. Ancak ganimet gelirleri artıp, beytülmâl zengin imkânlara kavuşunca, Hz. Peygamber, ödeme güçlüğü çeken müslümanların borçlarını demeyi bizzat üzerine aldı. Ebu Hureyre (Ö. 58/677) bu konuda şöyle der : «Yüce Allah Hz. Peygamber'e fetihler nasib edince şöyle buyurdu : Ben mü'minlere canlarından daha sevimliyim. Kim ölür ve geriye borç bırakırsa, borcunu ödemek bana aittir» [303]
Özellikle Emevîler devrinde çeşitli İslâm beldelerinde borcu zekât fonundan ödenecek borçlu bulmakta güçlük çekilmiştir. Ömer b. Abdilaziz (ö. 101/720), valilerine «Borçluların borçlarını ödeyiniz» diye genelge yayınlamıştır. Bir vali şunu yazar: «Bir kimsenin evi, hizmetçisi, atı ve eşyası var. Bununla birlikte borçludur. Bunun borcunu da ödeyecek miyiz?..» Halife şu cevabı verir : «Bir müslümanın oturacağı bir evi, işlerini görecek bir hizmetçisi, düşmana karşı üzerinde savaşacağı bir atı ve evinde eşyası olması gerekir. Onlar bununla zengin sayılmazlar. Borçları varsa, borçlarını ödeyiniz» [304]
Yüzyılımızın belki en büyük ekonomik güç ve potansiyeline sahip olan zekât müessesesi üzerinde pratik statü çalışması yapmak gerekmektedir. [305]
[302] Buhârî, Ezan, 149; Müslim, Mesâcid, H. 129; Ebû Dâvud, Salât, 149.
[303] Buhârî, Ferâiz, 4, 25; Kefâle, 5; Müslim, Cum'a, H. 43, Ferâiz, 14-17.
[304] Ebû Ubeyd, el-Emvâl, s. 556.
[305] Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları:131-132.