- Bizim hizmetimiz dünyanın en iyi sosyologlarını şaşırtır

Adsense kodları


Bizim hizmetimiz dünyanın en iyi sosyologlarını şaşırtır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Sun 13 November 2011, 06:48 pm GMT +0200
   

Abdullah Aymaz

   
Puşkin'in dediği gibi

Arkadaşımız Salih Beşir Bey anlatıyor:

Belarus'tan aralarında dünyaca ünlü sosyologların da bulunduğu 10 kişilik bir akademisyen grubu Türkiye'yi ziyaret etti. Biz de kendilerine hem İstanbul'un tarihî ve turistik yerlerini gezdirdik hem de dünya çapında yapılan eğitim ve diyalog çalışmalarının arkasındaki insanlarla tanıştırdık.

İstanbul'daki son akşam kendilerini bir talebe yurdunun mütevelli heyetiyle tanıştırdık. Mütevelli heyeti sayıları 15-20 kadar olan orta halli esnaflardan oluşuyordu. Derken mütevelli toplantısı başladı. Heyet başkanı gündemlerini işlerken bir arkadaşımız da konuşulanları Rusçaya çevirerek misafirlere aktarıyordu. Misafirler duyduklarına inanamıyor ve hayretler içerisinde yeni yeni sorular soruyordu. Mütevelli heyetinin o haftaki gündemleri şöyleydi ve şunları konuşuyorlardı: "Somali için şu ana kadar neler yaptık, daha ne yapabiliriz? Yurtta kalan talebelerin aylık ihtiyaç listesi şunlardır, herkes çevresinden bu ihtiyaçların karşılanması için gerekeni yapsın. Yurdun kapasitesi doldu, bir kısım talebe açıkta kaldı. Onlar için ne yapabiliriz? Kurban Bayramı geliyor. Geçen yıllar Mozambik ve Uganda'ya kurbanlarımızı göndermiştik. Bu yıl Nijerya'ya gönderelim. Şimdiden hazırlanmak gerek..."

Mütevelli heyetinin gündemleri Belaruslu akademisyenlerde büyük bir şaşkınlığa sebep oldu. Her biri art arda söz alarak şaşkınlıklarını ve memnuniyetlerini dile getirdiler. İlk söz Belarus Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Babasov Yevgeni Mihailoviç'ten geldi. "Rusya'nın tarihinde Aleksandr Sergeyeviç Puşkin diye biri vardır, herkes ondan mutlaka bir şeyler ezbere bilir." diyen Prof. Mihailoviç sözlerine şöyle devam etti: "Puşkin der ki 'Ne güzel bizim beraberliğimiz, ne güzel muhabbetimiz.' Ben bunu değiştirip diyorum ki: Ne güzel sizin beraberliğiniz, ne güzel sizin muhabbetiniz. Hepinizi tebrik ediyorum."

Arkasından söz alan Prof. Dr. Yelsikof Albert Nikolayeviç şöyle konuştu: "Benim üç günlük gezim esnasında Türklere ve Müslümanlığa bakışım çok değişti. Ruslarla Müslümanlar yıllarca savaştı. Doğuya bizim bakışımız hep olumsuz olmuştur. Hatta bir Rus şair İran'da öldürüldü ve biz hâlâ gençliğe onu anlatırız. Ama ben sizleri tanıdıktan sonra ne kadar yanlış yaptığımızı anladım ve İslâm'a bakışım değişti. Meğer İslâmiyet insanlık değerlerini yükselten bir dinmiş. Döndüğümde daha neler neler yazacağım."

Oldukça samimi bir konuşma yapan Prof. Dr. Majeyko Marina Aleksandrovna ise şunları söyledi: "Ben burada şoktayım, hayretle içerisindeyim. Bir grup insan hiç tanımadıkları insanların dertleri için gönüllü olarak bir araya gelmiş ve bir arayış içindeler. Ben sizin karşınızda saygıyla eğiliyorum. Bu fikirleri sizlere veren Fethullah Gülen'in karşısında da saygıyla eğiliyorum. Keşke Türkiye'de bir ailenin yanında bir ay kalsam, o evin işlerini yapsam ve aile yapınızı yakından tanısam diye düşünüyorum. Döndüğümde torunumu size vereceğim. Onu da Türkçe Olimpiyatları'na hazırlayın."

Doç. Dr. Burova Svetlana Nifikirovna sözlerine bir itirafla başladı: "Bu akşam buraya geldiğimizde çok yorgunduk. Bir gün içerisinde çok yer dolaşmıştık fakat sizin yaptığınız bu fedakârlıkları görünce bütün yorgunluğumuzu unuttuk. Biz dün kendi aramızda Fethullah Gülen'in düşünceleri acaba ütopya mı diye tartışmıştık. Fakat burada yapılanları görünce fikrimiz değişti. Beraberce yapacağımız çok şey olduğunu gördüm. Meğer Fethullah Gülen'in fikirleri çoktan toplumda yeni bir katman oluşturmuş bile."

Salih Beşir Bey'in tespitleri, hiçbir yoruma ihtiyaç hissettirmeyecek şekilde ortada.