ezelinur
Fri 30 July 2010, 07:57 pm GMT +0200
BİRİNCİ VAZÎFEMİZ
"Abdullah-ı Hakkârî" âlim ve velî bir zât
Derslerinde herkese ederdi çok nasîhat
O yine bir sohbette buyurdu: (Ey insanlar!
"Âhiret"e dönün ki netîcede ölüm var
İnsanın bu dünyâya gelmesine tek sebep
Rabbine tevâzûyla "İbâdet etmek"tir hep
İbâdetten maksat da Ona boyun bükmektir
Onun emrine göre işini yürütmektir
Dînimiz bu hayâtı etmiştir tam ihâta
Yaptığımız her bir iş ya "Sevap"tır ya "Hatâ"
Hâsılı her fiilin dinde bir hükmü vardır
Yâni her yapılan iş ya Sevap ya Günâhtır
Bir insan öğrenir de önce ilmihâlini
Buna göre yaparsa her günkü ef'âlini
Her an Hak teâlâya yapmış olur ibâdet
En büyük kerâmettir bu dinde istikâmet
Maksat islâmiyyete uydurmaktır hâlini
Ve hiç unutmamaktır her işinde Rabbini
Yâni düşünmeli ki her amelde muhakkak:
"Râzı mıdır değil mi bu işten cenâb-ı Hak?"
Rabbimiz neden râzı neden râzı değildir?
Bunlar da dînimizde gâyet açık bellidir
İslâm âlimlerimiz çalışıp gündüz gece
Meydana çıkarmıştır bunları ince ince
Birinci vazîfemiz bunları öğrenmektir
Sonra buna muvâfık sâlih amel etmektir
İki kanat gibidir yâni "İlim" ve "Amel"
Ve islâm binâsında bunlardır iki temel
Bu ikisi olmazsa müslümânlık olamaz
Ve insan âhirette azâbtan kurtulamaz)
Bir gün de buyurdu ki: (Fırsatlar ganîmettir
Şu boş geçen zamanlar çok büyük bir nîmettir
Bir islâm âliminin kitâbını okuyan
Sohbet etmiş sayılır Onun ile bir zaman
Hattâ büyüklerimiz şöyle buyurmuşlardır:
(Din kitâbı okumak sohbetin yarısıdır)
Meselâ "Mektûbât"ı okuyan edeb ile
sohbet etmiş sayılır "İmâm-ı Rabbânî"yle
"İmâm-ı Gazâlî"yle kim isterse konuşmak
Onun eserlerini okumalıdır ancak
Çünkü bu velîlerin adları her nerede
Anılsa bulunurlar ânında o yerlerde
Adlarının geçtiği mahallere hem dahî
Yağar gökten bereket ve rahmeti ilâhî
Kim "Kur'ân-ı kerîm"i eder ise tilâvet
O dahî "Rabbimiz"le konuşmuş olur elbet
Bu gün islâmiyyeti öğrenmek çok kolaydır
Dînimizi öğreten doğru kitaplar vardır
Lâkin bozukları da var ki hem de pek fazla
O bozuk kitapları sokmayın eve aslâ)
"Abdullah-ı Hakkârî" âlim ve velî bir zât
Derslerinde herkese ederdi çok nasîhat
O yine bir sohbette buyurdu: (Ey insanlar!
"Âhiret"e dönün ki netîcede ölüm var
İnsanın bu dünyâya gelmesine tek sebep
Rabbine tevâzûyla "İbâdet etmek"tir hep
İbâdetten maksat da Ona boyun bükmektir
Onun emrine göre işini yürütmektir
Dînimiz bu hayâtı etmiştir tam ihâta
Yaptığımız her bir iş ya "Sevap"tır ya "Hatâ"
Hâsılı her fiilin dinde bir hükmü vardır
Yâni her yapılan iş ya Sevap ya Günâhtır
Bir insan öğrenir de önce ilmihâlini
Buna göre yaparsa her günkü ef'âlini
Her an Hak teâlâya yapmış olur ibâdet
En büyük kerâmettir bu dinde istikâmet
Maksat islâmiyyete uydurmaktır hâlini
Ve hiç unutmamaktır her işinde Rabbini
Yâni düşünmeli ki her amelde muhakkak:
"Râzı mıdır değil mi bu işten cenâb-ı Hak?"
Rabbimiz neden râzı neden râzı değildir?
Bunlar da dînimizde gâyet açık bellidir
İslâm âlimlerimiz çalışıp gündüz gece
Meydana çıkarmıştır bunları ince ince
Birinci vazîfemiz bunları öğrenmektir
Sonra buna muvâfık sâlih amel etmektir
İki kanat gibidir yâni "İlim" ve "Amel"
Ve islâm binâsında bunlardır iki temel
Bu ikisi olmazsa müslümânlık olamaz
Ve insan âhirette azâbtan kurtulamaz)
Bir gün de buyurdu ki: (Fırsatlar ganîmettir
Şu boş geçen zamanlar çok büyük bir nîmettir
Bir islâm âliminin kitâbını okuyan
Sohbet etmiş sayılır Onun ile bir zaman
Hattâ büyüklerimiz şöyle buyurmuşlardır:
(Din kitâbı okumak sohbetin yarısıdır)
Meselâ "Mektûbât"ı okuyan edeb ile
sohbet etmiş sayılır "İmâm-ı Rabbânî"yle
"İmâm-ı Gazâlî"yle kim isterse konuşmak
Onun eserlerini okumalıdır ancak
Çünkü bu velîlerin adları her nerede
Anılsa bulunurlar ânında o yerlerde
Adlarının geçtiği mahallere hem dahî
Yağar gökten bereket ve rahmeti ilâhî
Kim "Kur'ân-ı kerîm"i eder ise tilâvet
O dahî "Rabbimiz"le konuşmuş olur elbet
Bu gün islâmiyyeti öğrenmek çok kolaydır
Dînimizi öğreten doğru kitaplar vardır
Lâkin bozukları da var ki hem de pek fazla
O bozuk kitapları sokmayın eve aslâ)