- Birbirimizi sevelim

Adsense kodları


Birbirimizi sevelim

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 17 May 2010, 01:02 pm GMT +0200
Birbirimizi sevelim

    


Allahu Zülcelal’in rizasina kavusmak ve hakiki kul olmak üzere çikilan seyru süluk yolundaki en büyük engellerden biri de birbirimizi Allah için sevemeyisimizdir.

Özellikle Islami hizmetlerde bulunan müminler, cehalet ve suursuzlugumuzun da yardim ettigi Seytanin, sürekli saldiri noktalarindan birini teskil etmektedir.

Oysa hatali ve noksanli da olsa kardesini sevebilmek, gerçek bir müminin, en önemli vasiflarindan biridir. Zaten önemli olan, birbirini hata ve kusuru varken sevebilmektir.

Bütün dünyaya hâkim olan Batili kültür ve maddeci dünya görüsünün getirdigi benlik hastaligi, bunun en büyük engelidir. Insan sürekli ‘Ben!’ Ben!’’ derken, nasil ‘Sen!’ ‘Sen!’ diyebilecek? Diyemiyoruz iste…

Bu engeli asmak için Islami dünya görüsünü çok iyi arastirmaliyiz. Müslüman kimdir? Bu dünyadaki amacina nasil ulasabilir? Islam’in; dünyaya, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi hayata bakan prensipleri nelerdir? Bunlarla birlikte, saglam bir itikadi ve fikhi altyapi da olusturulursa iste, ancak bu temel üzerine tasavvuf ve ahlak insa edilebilir.

Tasavvuftaki “Fena fil Seyh”, “Fena fil Resul” ve “Fena fil Allah” asamalari, her bir durakta sevgi yumagi ile donanmakla elde edilir. Zaten süluktan maksat, bir ‘muhabbet insani’ olabilmektir. Sirf Allah için sevebilmek…

Iste, bu yüce, mukaddes muhabbete ulasabilmek için önce yol arkadasini, beraber Hak yoluna gidilen yoldasi sevebilmek gerekir. Amiyane tabirle, insan, sevmedigi bir kimse ile yola gider mi?

Eskilerin “Fena fil Ihvan” dedikleri, ‘sofi kardesinde fena olmak’ tabiri ve kurali vardi ki artik umuma hitab eden kollarda uygulan(a)mamaktadir. Insanlarin imani kurtulsun diye, herkesin kabul edildigi bu ortamlarda, çogu defa, degil tasavvufun, Islam’in bile temel kaidelerinin bilinmedigi durumlara siklikla rastlanir.

Ne kadar olumsuz ve bozucu sartlar olusursa olussun, aslinda bu tür ortamlari olumlu ve yapici hale getirmek gayet kolaydir. Yeter ki samimiyet ve yol yöntem dogru olsun.

Sözünü ettigimiz, sofi kardesinde fena olmaktan kasit, -Mürsidi Kamil’de oldugu gibi- onun nurlarinda fena olmak degil; beraber yola gittigi kardesini, kendi nefsine, her hususta tercih etmek ve öne geçirmektir. Onun sevdigini sevmek, nefret ettiginden yüz çevirmektir.

Bu sayede, insan bir derece nefsini asmayi ögrenir. Benlikten, bencillikten siyrilmaya baslar. Öyle ya, baska bir kimse için kendi arzusunun ziddina hareket etmektedir.
Böyle bir kardesi olmadan, çok zorlukla terk edilebilecek isler, hevesler; böyle bir kardeslik bagi sayesinde kolaylikla nefse ögretilir, kabul ettirilir. Tipki, Medine’ye hicret eden muhacirlere yardim edip onlarla kaynasan Ensar-Muhacir kardesliginde oldugu gibi…

Yok, eger bulunulan ortamlarda, kardeslik esaslari uygulanmaz, benlik ve enaniyetler ön plana çikarilirsa iste, o zaman Seytana gün dogdu demektir. Zaten “sürüden ayrilani kurt kapar” misali pusuda bekleyen Seytan, o kardes olmasi gerekenleri, sürekli dürterek, birbirinin aleyhine düsündürmeye ve çalistirmaya baslar. Ve özellikle, cahil ve nefis muhasebesi nedir bilemeyen insanlari, parmaginda oynatir! (Allahu Zülcelâl bizleri böyle bir duruma düsmekten muhafaza buyursun, âmin.)

Seyru sülukta, kardeslerinde fani olma asamasi, sonraki asamalar için bir hazirlik ve alistirma sürecidir. Nefis, öyle kisa bir sürede, taleplerinden vazgeçmez. Bu yüzden, nefsin egitimi tamamen tedricidir. Her asamada, biraz daha benlikten kurtulur insan.

Günümüzde, nefislerdeki terakkinin, bir ileri bir geri yalpalayip durmasinin belki de en önemli sebebi, sözünü ettigimiz, “kardesinde fani olmak” kaidesinin tatbik edilmemesidir. Bu kaideye uyulmadigi sürece, birbirini Allah için sevebilmek mümkün degildir. Birbirini sevmeyenler ise asla Rahmeti Ilahi’ye ve yardima mazhar olamazlar.

Demek ki Allah için mümin kardesini sevmek, hem seyru süluk için hem de Islami hizmetlerde basarili olabilmek için vazgeçilemez, temel bir kaidedir.




SÜLEYMAN KARAKAS