hafiza aise
Tue 29 March 2011, 08:09 pm GMT +0200
45. Bir Tek Elbise İçerisinde Namaz Kılmaya Ruhsat Verilmesi
90. Ömer b. Ebi Seleme (r.a)'dan rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v), bir elbise içerisinde, i kî ucunu çapraz bağlamış olarak namaz kılardı. [890] (Birinci rivayet) Bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır;
Ömer b. Ebi Seleme, Peygamber (s.a.v)'i, Ümmü Seleme'nin evinde, bîr elbise içerisinde, iki ucunu omuzlarının üzerine atmış vaziyette namaz
kılarken görmüştü.[891] (İkinci rivayet)
Başka bîr rivayette İse, Ömer b. Ebi Seleme der ki:
Peygamber (s.a.v)'i, Ümmü Seleme'nin evinde, bir tek elbiseye8" sarınmış olarak, iki ucunu da omuzlannın üzerine koymuş olarak namaz kılarken gördüm. [892] (Üçüncü rivayet)
Bir diğer rivayette, "bürünmüş olarak" ifadesi yer almaktadır.[893]
Bir başka rivayette ise, bağlamış olarak" ifadesi yer almaktadır.[894]
Bir rivayette ise, omuzlan üzerine" ilavesi vardır. [895]
Bu rivayetleri, Buhârî ile Müslim nakletmiştir.
Tirmizî, bu hadisin ikinci şeklini; Nesâî'de birinci şeklini; Ebu Dâvud'da üçüncü şeklini rivayet etmiştir.
[890] Buhârî, Salât 4; Müslim, Salât 278-280 (517); Ebu Dâvud, Salât 77 (628); Tirmizî, Salât 137 (339); Nesâî, Kıble 14; İbn Mâce, Salât 69 (1049); Ahmed b. Hanbel, 1/256, 265, 303, 320
[891] Buhârî, Salât 4
[892] Hadisin metninde geçen "sevb" kelimesi, elbise demektir. Kelimenin asıl anlamı; dokunuş bez, keten, ipek ve yün gibi kumaşlar için kullanılır.
O zamanın tam takım elbisesi; bir "İzar" ve diğeri de "rida" olmak üzere iki ayrı kumaştan meydana gelirdi. "İzar", futa gibi bele bağlanır, "Rida" İse İhram gibi omuza atılırdı. İşte bu ikisi, bir elbise teşkil ederdi. Dolayısıyla burada "bir tek elbise" sözünden maksat; omuza atılan ridadır. Çünkü rida; bir ucu sol omuzun üzerinden, diğer ucu da sağ omuzun altından geçirilerek yada göğüs tarafından veya arkadan bağlamak suretiyle bürünülen elbisedir. Böyle çapraz bir şekilde bürünmeye; "teveşşuh", "iltihaf' ve "İstimal" denir. Kumaşın iki ucunu bağlamaktaki hikmet; rüku esnasında örtünün düşmemesini ve namaz kılan kimsenin kendi avret yerlerini görmemesini sağlamaktır. Yalnız bu örtünün, bütün avret yerlerini örtecek kadar geniş ve uzundu. Yoksa beline bağlardı. İbn Cerîr (ö. 676/1277), Tavus (ö. 106/724), İbrahim en-Nehaî (ö. 95/713) ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel (Ö. 241/795) bu görüşe katılmayarak bir tek elbise içerisinde namaz kılmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir. Bunlar, bu konuda Abdullah ibn Ömer'den gelen "iki elbise İçerisinde namaz kilma"yı ifade eden hadisi delil almışlardır. İmam Mâlik (ö. 179/795), İmam Şâfıî (ö. 204/819), bir rivayette Ahmed b. Hanbel ve Ebu Hanîfe (ö. 150/767); bir tek elbise içerisinde nama kılmanın caiz olduğunu belirtmişlerdir. Tek elbise içerisinde erkeklerin namaz kılma durumu; İslamiyet'in ilk yıllarında Müslümanların sıkıntı ve imkansızlıklarından dolayı bir parçadan ibaret olan elbiseyi giymeleri ve bu elbiseyi de, namaz içerisinde avret yerleri gözükmesin diye boyunlarına bağlama mecburiyetinden kaynaklanmaktaydı.
Tek elbise içerisinde namaz kılmayı caiz gören alimler, iki elbiseyi giymeyi emreden Abdullah ibn Ömer hadisini daha faziletli olmakla tefsir etmişlerdir. Çünkü asıl olan, elbiseyi, omuzdan aşağıya doğru sarkıtarak örtünmektir. Bu şekilde örtülen elbise, avret mahallini kapamaya yetmiyorsa, o zaman bele bağlayarak örtünmek lazımdır. Sonuç olarak; önemli olan, elbisenin sayısı ve cinsi değil, avret yerlerinin örtülmesidir. (ç)
[893] Müslim, Salât 278 (517}
[894] Müslim, Salât 280 (517)
[895] Müslim, Salât 280 (517)
90. Ömer b. Ebi Seleme (r.a)'dan rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v), bir elbise içerisinde, i kî ucunu çapraz bağlamış olarak namaz kılardı. [890] (Birinci rivayet) Bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır;
Ömer b. Ebi Seleme, Peygamber (s.a.v)'i, Ümmü Seleme'nin evinde, bîr elbise içerisinde, iki ucunu omuzlarının üzerine atmış vaziyette namaz
kılarken görmüştü.[891] (İkinci rivayet)
Başka bîr rivayette İse, Ömer b. Ebi Seleme der ki:
Peygamber (s.a.v)'i, Ümmü Seleme'nin evinde, bir tek elbiseye8" sarınmış olarak, iki ucunu da omuzlannın üzerine koymuş olarak namaz kılarken gördüm. [892] (Üçüncü rivayet)
Bir diğer rivayette, "bürünmüş olarak" ifadesi yer almaktadır.[893]
Bir başka rivayette ise, bağlamış olarak" ifadesi yer almaktadır.[894]
Bir rivayette ise, omuzlan üzerine" ilavesi vardır. [895]
Bu rivayetleri, Buhârî ile Müslim nakletmiştir.
Tirmizî, bu hadisin ikinci şeklini; Nesâî'de birinci şeklini; Ebu Dâvud'da üçüncü şeklini rivayet etmiştir.
[890] Buhârî, Salât 4; Müslim, Salât 278-280 (517); Ebu Dâvud, Salât 77 (628); Tirmizî, Salât 137 (339); Nesâî, Kıble 14; İbn Mâce, Salât 69 (1049); Ahmed b. Hanbel, 1/256, 265, 303, 320
[891] Buhârî, Salât 4
[892] Hadisin metninde geçen "sevb" kelimesi, elbise demektir. Kelimenin asıl anlamı; dokunuş bez, keten, ipek ve yün gibi kumaşlar için kullanılır.
O zamanın tam takım elbisesi; bir "İzar" ve diğeri de "rida" olmak üzere iki ayrı kumaştan meydana gelirdi. "İzar", futa gibi bele bağlanır, "Rida" İse İhram gibi omuza atılırdı. İşte bu ikisi, bir elbise teşkil ederdi. Dolayısıyla burada "bir tek elbise" sözünden maksat; omuza atılan ridadır. Çünkü rida; bir ucu sol omuzun üzerinden, diğer ucu da sağ omuzun altından geçirilerek yada göğüs tarafından veya arkadan bağlamak suretiyle bürünülen elbisedir. Böyle çapraz bir şekilde bürünmeye; "teveşşuh", "iltihaf' ve "İstimal" denir. Kumaşın iki ucunu bağlamaktaki hikmet; rüku esnasında örtünün düşmemesini ve namaz kılan kimsenin kendi avret yerlerini görmemesini sağlamaktır. Yalnız bu örtünün, bütün avret yerlerini örtecek kadar geniş ve uzundu. Yoksa beline bağlardı. İbn Cerîr (ö. 676/1277), Tavus (ö. 106/724), İbrahim en-Nehaî (ö. 95/713) ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel (Ö. 241/795) bu görüşe katılmayarak bir tek elbise içerisinde namaz kılmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir. Bunlar, bu konuda Abdullah ibn Ömer'den gelen "iki elbise İçerisinde namaz kilma"yı ifade eden hadisi delil almışlardır. İmam Mâlik (ö. 179/795), İmam Şâfıî (ö. 204/819), bir rivayette Ahmed b. Hanbel ve Ebu Hanîfe (ö. 150/767); bir tek elbise içerisinde nama kılmanın caiz olduğunu belirtmişlerdir. Tek elbise içerisinde erkeklerin namaz kılma durumu; İslamiyet'in ilk yıllarında Müslümanların sıkıntı ve imkansızlıklarından dolayı bir parçadan ibaret olan elbiseyi giymeleri ve bu elbiseyi de, namaz içerisinde avret yerleri gözükmesin diye boyunlarına bağlama mecburiyetinden kaynaklanmaktaydı.
Tek elbise içerisinde namaz kılmayı caiz gören alimler, iki elbiseyi giymeyi emreden Abdullah ibn Ömer hadisini daha faziletli olmakla tefsir etmişlerdir. Çünkü asıl olan, elbiseyi, omuzdan aşağıya doğru sarkıtarak örtünmektir. Bu şekilde örtülen elbise, avret mahallini kapamaya yetmiyorsa, o zaman bele bağlayarak örtünmek lazımdır. Sonuç olarak; önemli olan, elbisenin sayısı ve cinsi değil, avret yerlerinin örtülmesidir. (ç)
[893] Müslim, Salât 278 (517}
[894] Müslim, Salât 280 (517)
[895] Müslim, Salât 280 (517)