- Bir sûfinin eleştirileri

Adsense kodları


Bir sûfinin eleştirileri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Mon 1 October 2012, 02:06 pm GMT +0200
Bir sûfinin eleştirileri
Ahmet BİRLER • 91. Sayı / KİTAP


On beşinci asrın ilk çeyreğinde yaşamış önemli bir sufi olan Baba Nimetullah Nahçıvanî, ilim çevrelerinde daha çok tefsiriyle bilinmekte. Bununla birlikte tefsir dışında Şebüsterî’nin meşhur eseri Gülşen-i Raz’a yazdığı bir şerh de önemli bir eserdir.

Künyesinden de anlaşılacağı gibi, Azerbaycan’ın Nahçıvan şehrinde doğan Nahçıvanî, tasavvufi eğitimini Tebriz’de tamamlamış bir Nakşibendi şeyhidir aynı zamanda. Tefsiri, işari/tasavvufi tefsirin en önemli klasiklerinden biridir. Bu kadar önemli bir sufi müellifi ilk kez duyuyor olabilirsiniz ama asıl şaşırtıcı olan bu zat-ı şerifin, bu kudretli müfessirin, bu büyük arifin kabr-i şerifinin, ömrünün son zamanlarında göç edip halkını irşat ettiği Konya/Akşehir’de bulunmasına rağmen adını pek az duymuş olmamızdır. Nahçıvani, eserlerinde, zamanındaki bazı zümreleri şiddetle eleştirmiştir. Bunlar arasında, şeriata dair bazı hilelere başvuran, rüşvet alan fakihler de bulunmakta, “kendisini görünüşte tasavvufa nispet edip de aslında şeytanın yardakçıları konumunda bulunan ve şeyhlik taslayan bazı cahiller de” yer almaktadır. Bu mutasavvıf zümreyi eleştirirken, bunların önemli miktarda biriktirdikleri mal ve mülkü, ulü’l-emre karşı isyan etmekte kullandıklarını da ilave etmesi, bahsettiği kesimin Şiî-Safevi hanedanı olması ihtimalini güçlendirmektedir.

Nahçıvani’nin bir eseri daha bulunmaktadır ki, bu eserde eleştirilenler ise daha ziyade kelamcılar ve felsefecilerdir. Özellikle vucud, vacibu’l-vucud, marifetullah, rüyetullah konularında felsefeci ve kelamcılar, akıl konusuna yaklaşımları merkeze alınarak eleştirilmiştir. Onlara göre akıl marifetulah hususunda yeterli bir dayanak ve kaynak sayılmalıdır. Oysa Nahçıvani ilim ile marifeti birbirinden ayırır ve ilmin, aklın çeşitli kanıtlar ileri sürmesi ve kavradıklarını düzenlemesiyle elde ettiği bilgi olduğunu, buna mukabil marifetin, ibadetle sonuçlanan, ibretle birlikte olan bir bilgi olduğunu belirtir. Marifeti, Allah katından verilmiş, yani vehbi bilgi olarak tanımlar. Nahçıvani’nin, kelamcılara ve felsefecilere yönelik bu ve benzeri bazı temel başlıklardaki eleştirilerini okumak; ilim ve irfan geleneğimizin eriştiği ufukları görme ve bugünkü tartışma ve tefekkür hayatımızın ihtiyaç duyduğu seviyeyi fark etme açısından önemli.

Hidâyetül İhvân- Sûfîlerin Kelâmcıları ve Felsefecileri eleştirisi
Ni’metullah Nahçıvânî
Tercüme: Orkhan Musakhanov
2012, İlkharf, 96 s.

7/C
Tue 7 January 2014, 02:17 pm GMT +0200
Bizim yolumuz cedel değil, muhabbet ve sevgi yoludur genel prensibinden hareket ederek başkaları ile kavga ve mücadele yerine nefs ile mücahede ve gönüller fethini şiar edinmişlerdir. Bir Batılı mütefefekkirin: "Kazanılmış her münakaşa kaybedilmiş bir dosttur" anlayışı mutasavvıfların bu tavırlarındaki haklılığını göstermektedir :) ;)

esratüz zehra 2
Tue 7 January 2014, 02:47 pm GMT +0200
“Günahlara bir defâ, tâatlere ise bin defâ tövbe etmek lâzımdır. Yâni yaptığı ibâdet ve tâatlere bakıp kendini beğenmek, o ibâdeti hiç yapmamak günahından bin kat daha fenâdır.”
baba nimetullah nahçivani.
Osmanlı zamanlarında yaşamıştır.