sumeyye
Tue 29 June 2010, 03:19 pm GMT +0200
bir secdelik ömrüm olsa
Bir secdelik ömrüm olsa Sonsuza uzanan bir yol bulsam yıldızımsı gecede, parlayan gündüzdeKalbimin saatinden uzak olsa zaman Zincirlerini kırsam uzayıp giden vaktin, dakikaların, ayların Kimse bilmese ne kadar yaşadığımı… Ümidime katık ettiğim korkularımla titrese kalbim Bir tebessümden başkası kalmasa ardımda Aldığım her nefes duamın bir parçası olsa ve ömrüm büsbütün bir secde olsa
Bir niyazlık ölümüm olsa Dua kadar serin, dua kadar ılık Alıp götürse beni uzaklarda, bir yerlerde bekleyen hayata Söküp atsa zamana olan tutsaklığımı Ruhumu tırmalayan hududların anahtarı olsa öylece Kalbime bir inşirah, kışlarıma bahar olsa Bunca konuşan şey varken dünyamda sözümün başını sükût, dilimin sonunu ‘O’ yapsa Muhtaçlığımın ve acizliğimin yegâne tefsiri olsa ve ölümüm yalnızca bir niyaz olsaNun'a söz vermiş bir kalem gibi olsam Sırtıma yükleyip tüm ağaçları, denizleri mürekkep yapıp anlatsam Rabbimi O'nunla başlayıp O'nunla biten bir şiir gibidir şu âlem Geceye katılan gündüz, gündüzü sıyıran gece, yarılan ay, harıl harıl koşan atlar her şey, her şey O'nu anlatsa susamış kalblere, habersiz gönüllere Ömrüm bir kalem, ölümüm nun'a dost olsa ve ben nun'a söz vermiş bir kalem gibi olsam
Ve hicret etsem Rabbime Hz Lut gibi “Ben Rabbime hicret ediyorum O güçlüdür, Hakimdir”* desem Sığınsam O'nun gücüne tüm kalbimle“İşte o Allah benim Rabbimdir”* desem Yalnız O'na bağlansam ve O'na yönelsem O'na teslim olmuş bir kalp ile gelenlerden olsam Dünyaya gelmekle başlayan kulluğumu O'na kavuşmakla taçlandırsam Ve ben secde hükmümdeki ömrümle ölümümü niyaz bilip öylece hicret etsem Rabbime, öylece
*ankebut, 26, kehf, 38
:Şule Yüksel GÖKYAR :