- Bir saksı çiçeğiniz olsun

Adsense kodları


Bir saksı çiçeğiniz olsun

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Mon 20 September 2010, 03:01 pm GMT +0200
Bir saksı çiçeğiniz olsun



Her zaman bir beldeden diğerine gitmek, dünyayı ve başka ülkeleri gezmek mümkün olmayabilir. Öyle olur ki, belki günler geçer, hiç dışarıya çıkamayabilirisiniz. Genellikle ev hanımları için söylüyorum tabii. Ama evinizde veya balkonunuzda görebileceğiniz, tefekkür edebileceğiniz, öyle çok şey var ki… Özellikle çiçek yetiştiriyorsanız.

Az önce balkondan içeriye girdim. Hafızamdaki film şeridine sardığım güzellikler hâlâ zihnimde dolaşıp duruyorken, elbete bu yazıyı yazmalıyım, dedim. Şimdi filmi geri alıp, birlikte seyredelim mi, ne dersiniz?

Bak, şu saksıdaki mercanköşk bitkisi. Küçücük başaklar halinde öyle intizamla tohum tuttu ve öncesinde açtığı beyaz minnacık çiçeklerini, iğne ucu gibi incecik, o kadar çok arıcık ziyaret etti ki, hâlâ başında dolaşmaktalar. Bu küçücük hayvancığın her bir aza ve uzvu, öyle hassas mizanlarla yerleştirilmiş ki, hayran kalmamak mümkün değil. Bal alınabilecek her çiçeği, hiç ihmal etmeden, sabırla dolaşıyor. Renk renk, tırnak çiçeklerine tek tek konuyor. Hele iki küçük mavi yaprağı, onun dibinde üç küçücük sarı nokta gibi çiçeği ve püskülleri olan bir çiçek var ki, onu pek seviyor. Çeşitli boylarda daha pek çok arı cinsleri de var bu çiçeklerin ziyaretçileri arasında.

Alemin bin birlikler perdesi ve sırları içinde sarılı bir gül goncası olduğunu hatırlatan ve kalbimi katmer katmer renkleriyle sarıp sarmalayan güller, gece olunca güzel pileli kloş elbiselerini giyinip bizim seyrimize hazırlanan gece sefaları, siyah üzüm tanelerini geniş yapraklar altında saklayıp tebessüm eden üzüm fidanı, sardunyalar… Çiçeklerin aralarında, dalların üzerlerinde ve balkon zemininde de harıl harıl karıncalar dolaşıyor. Öyle bir faaliyet ki, başınızı döndürüyor.

Belki bir saat boyunca oturup, şu âlemi tefekkür ettim. Her bir karesi, her bir ânı, bir ömre bedel güzellik, cazibe ve nurlarla dolu bu manzaralar, kalbimizdeki iman çerağını daha bir parlatıyor. İçinizin coştuğunu ve Rabbinize daha daha yakınlaştığınızı hissediyorsunuz. Yaratıcınızın muhabbet ve marifeti kalp gümbürtüleriyle sizi sarıyor.

Her bir yaratılandan bir muhabbet ipi atılıyor kalbinize. Oradan Rabbinize ait olan muhabbet deryasına kök salıyor. Muhabbet öyle cennet misali bir nur ki, ona dalan, ona bulanan için, dünya da, her şey de güzelleşiyor. Her iş kolaylaşıyor.

Yani şimdi, ben bu mahlûkatı tefekkürden aldığım nur, muhabbet ve şevk ile kendimi daha bir güçlü hissediyorum. Gün boyunca yapacağım her bir işimde enerji ve gayret buluyorum. Size de bir saksı çiçek olsun yetiştirip, ondan gelen tefekkürle, kendinizi motive edip, gayretlendirmenizi tavsiye ediyorum.

“Bir saksı çiçek!” deyip, sakın küçük görmeyin. Rabbiniz namına bakınca, o size öyle bir pencere olur ki, oradan geçip, ferah ve geniş âlemleri ziyaret edebilirsiniz. Onun yaprak açışı, çiçek tutuşu, büyüme heyecanı ve Rabbi namına süslenip, kendini gösterme telaşı, sizi elbette heyecanlandırır diye düşünüyorum.

Siz Rabbiniz namına varsınız. Onun adına şu yuvanızı idare etmeye, yürütmeye çalışıyorsunuz. Gayret ve faaliyetlerinizi ibadet şevki içinde ve ebede geçirme telâşıyla sürdürüyorsunuz. Çocuğunuzun başını sevmeniz, onlara yemek pişirmeniz, mutlulukları için çırpınmanız, namazlarınızı kıldığınız taktirde, her ânınızı ibadet hükmüne geçiriyor.
Bütün bu gayretlerimizin içinde, yetiştirdiğimiz bir saksı çiçeğe bakıp tefekkür etmeniz ise, teneffüsünüz oluyor.

Bir an durmak, kafanızda karışmış işleri düzene sokmak, Rabbinize açılan yoldan Cennet bahçelerine çıkmak için bir kapı oluyor o çiçek. Lütfen kendinizi öyle dünya işlerine büsbütün daldırıp, sardırıp gitmeyin. Bir saksı çiçeğiniz olsun, onun başında durup teneffüs edin bir an. Rabbinize olan muhabbetinizi tazeleyin ve yolunuza devam etmek için enerji kazanın. Siz önemlisiniz. Kendinize değer verin. Zira evinizin, eşinizin, vatanınızın ve dünyanızın size ihtiyacı var.


Alıntı