imam hatiplim
Sat 13 June 2009, 01:15 pm GMT +0200
Bir kerametini görsem
Büyük Velilerden
Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri rahmetullahi aleyh
Padişahın dâvetiyle saraya gider.
Oturup sohbet ederler.
Az sonra abdest tazelemek
ister mübarek zat.
Padişah;
Başüstüne efendim!
der.
Kalkıp ibrikle su döker.
Sultânın annesi de,
kafes arkasında, elinde havlu
beklemektedir.
Abdest bitince arz edecektir.
Bu arada gönlünden;
“Ne büyük bir Velî, biricik
kerâmetini görsem”,
diye geçer.
Abdest biter.
Büyük Velî
kurulanırken;
Hayret…,
diye mırıldanır.
Padişah meraklanır:
Hayırdır hocam.
Buyurur ki:
Bâzısı (kerâmet) görmek istiyor.
Halbuki Pâdişâh eğilmiş,
elimize su döküyor.
Annesi, havlu tutmak için
ayakta bekliyor.
Bundan (büyük kerâmet) mi olur?
Büyük Velilerden
Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri rahmetullahi aleyh
Padişahın dâvetiyle saraya gider.
Oturup sohbet ederler.
Az sonra abdest tazelemek
ister mübarek zat.
Padişah;
Başüstüne efendim!
der.
Kalkıp ibrikle su döker.
Sultânın annesi de,
kafes arkasında, elinde havlu
beklemektedir.
Abdest bitince arz edecektir.
Bu arada gönlünden;
“Ne büyük bir Velî, biricik
kerâmetini görsem”,
diye geçer.
Abdest biter.
Büyük Velî
kurulanırken;
Hayret…,
diye mırıldanır.
Padişah meraklanır:
Hayırdır hocam.
Buyurur ki:
Bâzısı (kerâmet) görmek istiyor.
Halbuki Pâdişâh eğilmiş,
elimize su döküyor.
Annesi, havlu tutmak için
ayakta bekliyor.
Bundan (büyük kerâmet) mi olur?