SevD@_GüLü
Wed 8 December 2010, 02:53 pm GMT +0200
Bir İbrahim vardı Raha ilinden...
İbrahim'i bilirsiniz,
hani Raha ilinden
ateşte biten gülünden,
tanırsınız onu
terkettiği tahtından,
sultanlığı bahtından,
bilirsiniz ötekini de
bir İbrahim daha var
Sultalığa meraklı,
nemrudu içinde saklı;
gülşeni aramaklı,
ateş içinde aklı
Nar içinde bihaber,
zavallı
gulşendeyim zanneder
deve yitirmiş ormanda,
arar durur tavanda,
mahsulü yok harmanda,
lafları boş havanda
döver durur,
böyle avunur
Gönlünde bir kara sevda,
derdi dağları aşkın
fermanını arar aşkın
Yar içinde süveyda,
silip atamaz şaşkın
ibrahim, ibrahim!
hani bir kalbde iki yar olmazdı?
hani tavanda deve aranmazdı?
eğer sen
İbrahimsen,
bu yollar
geçit vermez aslanım
azığı zehir,
lokması demir,
dünyası tuzak,
leylası yasak sana
böyledir emir
Hakk'a revansan,
aşka revansan
bedeli ödenir
bedel,
bazen Hacer,
bazen İsmail,
bazen oğul tadında sarılmak,
bazen taca tahta darılmak
pazarlığı yapılmaz
düş yollara İbrahim,
bilelim,
yârin kim?
bırak İsmaili,
bırak Haceri
burda,
bu sıcak susuz yurda
hem hiç bakma ardına,
isterse yem olsunlar
kuşa kurda
köle olmaya tahtını,
aziz olmaya bahtını,
hiç bozmadan ahtını
ver de öyle git
oğul, yar deyip ah çekeceksen,
gözünden bir damla yaş dökeceksen,
hasretin önünde diz çokeceksen,
yola çıkmadan yüreğine
sor da öyle git
İsmaili güneşe,
Haceri ateşe
bırak git İbrahim, git
İsmail yırtınmada,
Hacer çırpınmada
ana yüreği dayanmaz,
çöl bile öyle yanmaz
pek derindir yarası
safa-merve arası,
koşturur İsmail için,
çırpınır bir yudum su için
İbrahim Hakk'a tapar da
hacer, hacerliğini yapar da
ALLAH hiç unutur mu?
ab-ı hayat topuklarda,
zemzem verir ismail için,
zemzem verir hacer için
için artık,
doyuncaya kadar için
Hakk dilerse ateşler gülzar olur ibrahim
çolde zemzem fışkırır, etraf bahar olur ibrahim
yeter ki sen ibrahim ol
yeter ki sen müstakim ol
yavrunu bırak uyurken beşiğinde,
ama yüreğini kapı eşiğinde,
sakın ha bırakma
zira bu sevda
ekmeksiz olur,
tüfeksiz olur
ama yüreksiz olmaz
yürü yiğidim
hacer Allah'a emanet
unutma, dönüp bakmak ihanet
İsmailim yok deme,
senin sevgin ismail
belki öksüz ve yetim
sakla onu çatlayan sinende
çırpındıkça Hacer,
yandıkça İbrahim
zemzemler fışkırsın,
İsmailler büyüsün
bir altın silsileden,
kervankar yürüsün
yüreğinden İbrahim
git İbrahim!
senin derdin
tacı bırakıp tahttan inişte biter
git ibrahim!
bizim gülzar, ancak ateşte biter
ateşlere girmeden,
narda güller dermeden,
Hacerleri vermeden,
sultanlığı yermeden,
gedalığa ermeden
ne İbrahim olunur,
ne de Mevla bulunur
git İbrahim!
hadi git
alıntıdır
İbrahim'i bilirsiniz,
hani Raha ilinden
ateşte biten gülünden,
tanırsınız onu
terkettiği tahtından,
sultanlığı bahtından,
bilirsiniz ötekini de
bir İbrahim daha var
Sultalığa meraklı,
nemrudu içinde saklı;
gülşeni aramaklı,
ateş içinde aklı
Nar içinde bihaber,
zavallı
gulşendeyim zanneder
deve yitirmiş ormanda,
arar durur tavanda,
mahsulü yok harmanda,
lafları boş havanda
döver durur,
böyle avunur
Gönlünde bir kara sevda,
derdi dağları aşkın
fermanını arar aşkın
Yar içinde süveyda,
silip atamaz şaşkın
ibrahim, ibrahim!
hani bir kalbde iki yar olmazdı?
hani tavanda deve aranmazdı?
eğer sen
İbrahimsen,
bu yollar
geçit vermez aslanım
azığı zehir,
lokması demir,
dünyası tuzak,
leylası yasak sana
böyledir emir
Hakk'a revansan,
aşka revansan
bedeli ödenir
bedel,
bazen Hacer,
bazen İsmail,
bazen oğul tadında sarılmak,
bazen taca tahta darılmak
pazarlığı yapılmaz
düş yollara İbrahim,
bilelim,
yârin kim?
bırak İsmaili,
bırak Haceri
burda,
bu sıcak susuz yurda
hem hiç bakma ardına,
isterse yem olsunlar
kuşa kurda
köle olmaya tahtını,
aziz olmaya bahtını,
hiç bozmadan ahtını
ver de öyle git
oğul, yar deyip ah çekeceksen,
gözünden bir damla yaş dökeceksen,
hasretin önünde diz çokeceksen,
yola çıkmadan yüreğine
sor da öyle git
İsmaili güneşe,
Haceri ateşe
bırak git İbrahim, git
İsmail yırtınmada,
Hacer çırpınmada
ana yüreği dayanmaz,
çöl bile öyle yanmaz
pek derindir yarası
safa-merve arası,
koşturur İsmail için,
çırpınır bir yudum su için
İbrahim Hakk'a tapar da
hacer, hacerliğini yapar da
ALLAH hiç unutur mu?
ab-ı hayat topuklarda,
zemzem verir ismail için,
zemzem verir hacer için
için artık,
doyuncaya kadar için
Hakk dilerse ateşler gülzar olur ibrahim
çolde zemzem fışkırır, etraf bahar olur ibrahim
yeter ki sen ibrahim ol
yeter ki sen müstakim ol
yavrunu bırak uyurken beşiğinde,
ama yüreğini kapı eşiğinde,
sakın ha bırakma
zira bu sevda
ekmeksiz olur,
tüfeksiz olur
ama yüreksiz olmaz
yürü yiğidim
hacer Allah'a emanet
unutma, dönüp bakmak ihanet
İsmailim yok deme,
senin sevgin ismail
belki öksüz ve yetim
sakla onu çatlayan sinende
çırpındıkça Hacer,
yandıkça İbrahim
zemzemler fışkırsın,
İsmailler büyüsün
bir altın silsileden,
kervankar yürüsün
yüreğinden İbrahim
git İbrahim!
senin derdin
tacı bırakıp tahttan inişte biter
git ibrahim!
bizim gülzar, ancak ateşte biter
ateşlere girmeden,
narda güller dermeden,
Hacerleri vermeden,
sultanlığı yermeden,
gedalığa ermeden
ne İbrahim olunur,
ne de Mevla bulunur
git İbrahim!
hadi git
alıntıdır