- Bir Hakimin Ikı Davacının Arasını Bulması

Adsense kodları


Bir Hakimin Ikı Davacının Arasını Bulması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Mon 21 November 2011, 10:36 pm GMT +0200
11- Bir Hakimin, Ikı Davacının Arasını Bulmasının Müstehab Olması


1566- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Bir adam, başka bir adamın akarını satın almıştı. Akarı satın alan kimse, onun akarında içi altın dolu bir küp buldu. Bunun üzerine akarı satın alan adam:

“Altınını benden al! Çünkü ben, senden sadece arazîyi satın aldım, altı­nı satın almadım!” dedi. Araziyi satan kimse de:

“Ben sana araziyi ve içinde olanı sattım!” dedi. Daha sonra bir kimsenin huzurunda muhakeme oldular. Huzurunda muhakeme oldukları kimse:

“Çocuklarınız var mı?” diye sordu. Biri:

“Benim bir oğlum var” dedi. Diğeri de:

“Benim bir kızım var” dedi. Hakim:

“Bu oğlana, bu kızı nikahlayın! Bundan her ikiniz de harcayın ve sadaka olarak verin” diye hükmetti.” [909]

 

Açıklama:

 

Bu hadisten, iki kişinin bir mesele hakkında üçüncü bir kimseyi hakim edinmelerinin caiz olduğu anlaşılır. Fakat İslâm hukukçularının bu konudaki ictihâdları farklıdır. Ebu Hani-fe'ye göre hakem tayin etmenin caiz olması, iki tarafın hâkim kabul ettikleri kimsenin hükmü­nün muteber olması, memleketlerindeki resmî hâkimin hüküm ve içtihadına uyguluğu şartına bağlanmışıdır. Muhalif olursa hakem tayin edilen kimsenin verdiği hükmün hiçbir hukukî kıymeti yoktur. İmâm Mâlik ile İmam Şafiî yalnız hükme ehliyeti, hükümde adalet ve hakkaniyeti şart kılmışlardır. Her iki tarafın hukuku düzeltilerek hüküm verilsin de devletin ta'yîn ettiği hâkimin hükmüne uygun olub olmamasında fark görmemişlerdir.

Bulunan altının veya kıymeti hâiz olan herhangi gömülü bir malın satıcı ve alıcıdan hangisine âit olduğu şöyle belirtilmiştir: Bulunan gömü; eğer taş, direk, mermer gibi arz tü­ründen ise alıcıya âit olur. Eğer altın, gümüş gibi bizatihi kıymetli şeyler ise bakılır: Eğer bu kıymetli şeyier, cahilîyet devrine âit bir define ise bu rikazdır, devletin onda hakkı vardır. Eğer İslâm devrine âit definelerden ise bulunmuş mat, lukatadır. Bu husustaki hükme tâbidir. Definenin, İslâm veya câhiliyet devirlerinden hangisine ait olduğu bilinmezse kayıp mal sayı­larak beytulmâlde saklanır. Orada beytu'1-mâl yoksa fakirlere, müslümanların umumî işlerine, din işlerine harcanır. [910]


[909] Buhârî, Enbiyâ 54; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/316.

[910] B.k.z: M. Sofuoğlu, Müslim Tercemesi, 5/332.