- Bir Gün Gelecek

Adsense kodları


Bir Gün Gelecek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Sun 19 September 2010, 02:32 pm GMT +0200
Bir Gün Gelecek…


Bir Gün Gelecek… Mumsema İslam Arşivi Bir Gün Gelecek…BİR GÜN GELECEK…
Bir Gün Gelecek… Bir gün gelecek, bu avlular seni de ağırlayacak Kimliğini sormadan, varlığına, servetine, şanına ve şöhretine bakmadan Velhasıl ayrım gayrım yapmadan buyur edecek seni, kim bilir belki bir öğlenin kavuruculuğunda, belki de bir ikindinin mahcup kızıllığında Ve ya yağmurla kuşanmış bir vaktin sırılsıklamlığında ya da ayaz bir günün donduruculuğunda An, mekân, varlığın anlamlarını kaybettiği yolculuğun en koyu sularında…

Bir gün gelecek, sormak istediklerin dilinde mühür olup kalacak, kelamı lisanın başka dillerde varlık bulacak Sen lal olup susarken, sana mihmandarlık yapan bir ses, o hüzün yüklü avluda yankılanacak Helalliğini istemeye bile belki de vaktin olmayacak…

Bir gün gelecek, sessizliğin çığlıklarından uzaklaşamayacaksın Acizliğin dikenli bir tel gibi dolanacak ayaklarına Gözlerin kapalı olsa da, hiç bu kadar derinlikleri görmemiş olacaksın Seni uğurlamaya gelenlerin belki de yarısını tanımayacaksın
Haykıracaksın suskun feryadınla yanı başındakilere;"sakın geç kalmayan, söz sizdeyken bilin kıymetini, vakit son saniyesini vurmadan, siz her an ölümle süsleyin saliselerinizi, ama ne olur, ne olur son nefese saklamayın tövbelerinizi, pişmanlıklarınızı ve helalliklerinizi…" kim bilir belki duyulur çaresiz feryatların, kim bilir belki de musalla taşında emanet kalır, bir diğer yolcuya kadar nasihatlerin…

Bir gün gelecek, duruşundaki ifade böylesine ibret verici olmayacak Suskunluğun kimi yüreklere unutulanları haykıracak, kimilerinde ise anlık bir hüzzam dokunuşu bırakacak Belki de şu soğuk taştaki fani bedenin, dünyalık icraatların süslediği ömür cümlende artık, bir nefes alma virgülü değil, son nefesinde bittiğini beyan eden nokta olacak…

Bir gün gelecek, sevgini anlatmaya kifayetsiz bulunan kelimelerin anlatamadıklarını, iki damla gözyaşı, bir adet karanfil anlatacak Gidişin ya çok sessiz ve sedasız olacak ve yahut izdihama dönüşmüş bir kalabalığın alkış seslerinde kaybolacak Ya ismin yılın bir günü, ya da sevenlerinin ismini verdiği yeni doğan bir bebeğin ömrü kadar anılacak…

Bir gün gelecek, avluda boylu boyunca uzanmış bedenin, yanı başındaki çınarın dalından ayrılan sararmış yaprağı daha bir iyi anlayacak ve dönülmez ufuklarda ona yoldaşlık edecek, kubbeler arasından saklanmış mevsim kuşlarının melodileriyle süslediği veda türküsüne, sessizce eşlik edeceksin…

Velhasıl o bir gün gelecek, kim bilir belki bugün, belki yarının tan ağarışında, önemli olan geleceği muhakkak olan güne ne kadar hazır olduğumuz, ne kadar o sahnenin tozunu yutmaya hevesli olduğumuz ve ne kadar dönülmesi imkânsız yolculukların gözü pek seyyahı olduğumuz…

Bir gün gelecek ölüm kapımızı çalacak, o kapımızı çalmadan biz kapımızı aralayalım ölüme, ölmeden ölmeyi tadalım ki, hüsrana uğramayalım son perdede…

Ilknur Doğanay