- Bir Bebeğin Günlüğünden

Adsense kodları


Bir Bebeğin Günlüğünden

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafizvuslat
Fri 17 July 2009, 02:17 am GMT +0200
BİR BEBEĞİN  GÜNLÜĞÜNDEN

 


    5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.

    Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve baharda çiçekleri seveceğim.

    19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacağım.

   23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı. Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var değilmişim. Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da olmak üzere ya. Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!

    27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak. Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?

   2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.

    12 Kasım: Ah evet. Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler. Aman Allah'ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için sabırsızlanıyorum.

    20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi.. Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının arasında olacağım.

    25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..

   10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarım ve yanağım var. Anneme benziyorum galiba.

    13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim, babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız.. Mutlu olacağız. Gülüşeceğiz..

    24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı. Hiç duymadığım bir şey bu. Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka. Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?

    28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti... Sustun. Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne. Anne. Anneciğim. Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir şeyler yap. Anne. Kolumu çekiyorlar anne. Canım yanıyor anne... Anne. Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne... Beni sana bağlayan damarı kopardılar anne. Anne kalbimi parçalıyorlar. Anneciğim. Anne. Anne. An.

Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun !..

Rüveyha
Sun 6 October 2013, 01:07 am GMT +0200
:) Herhalde bebekler konuşabilselerdi , doğum anında böyle derlerdi..Rabbim bu duyguyu isteyen tüm müslüman kardeşlerime yaşatsın inşaAllah..

cerendemir
Sun 6 October 2013, 11:39 pm GMT +0200
Bir bebek anne karnına düştüğü andan itibaren canlı oluyor.Bile bile bir insan canlı bir varlığa,hem de kendi kanın dan,canın dan birine nasıl kıyar.Ya rabbi sen annelere hidayet et.

mevlüdekalınsaz
Thu 16 January 2014, 10:04 pm GMT +0200
Rabbim yoktan var eden sensin.
Sen böyle güzel bir nimet ihsan etmişken nasıl kıyılır ona.
Nasıl birinin... hem de bu kadar masum bir yaratığın canına son verilebilir.
Ya Rabbi sen anne babalara akıl fikir ihsan eyle.Evlatlarının kendilerine bir hediye ve emanet olduğunu idrak edebilmelerini
ve onlara en güzel şekilde bakabilmelerini nasip eyle.

yunushan7d
Wed 22 January 2014, 02:49 pm GMT +0200
Arkadaşlar bunun sesliside bulunmakta çok acıklı isterseniz linkini atabilirim.

kardelen7d
Thu 6 March 2014, 02:58 pm GMT +0200
çok korkunç ya bir insan sonuçta ALLAH sana o çocuğu nasip ettiyse senin o çocuğa bakman gerektiği halde senin yaptığına bak daha sonra onun hesabını nasıl vereceksin yazık ben gerçekten o çocuklara çok acıyorum.