saniyenur
Wed 28 December 2011, 10:46 pm GMT +0200
B- Bid'at-ı Hakikî Ve Bid'at-ı İzafi(Hakikat ve İzafet Cihetinden Bid'atlar)
Hakîkî bid'at, bütün yönleriyle hiçbir şekilde sünnette olmayan ve hiçbir şer’î delilin delâlet etmediği bid'attır. Allah'ın rızasıı kazanmak maksadiyle, evlenmeyi gerektirecek sebepler bulunmasına rağmen -fıtrata aykırı olarak- evlenmeyi terketmek[413], Şia'nın aşure gününde Hz. Hüseyn'in şehid edilmesini anmak amacıyla yüzlerini tokatlamaları, başlarını, vücutlarını yaralamaları, Kabe'nin dışında bazı türbelerin etrafında tavaf etmek, mumlar vs. dikmek, kandiller asmak gibi.[414]
İzafî bid'at ise, bir açıdan bakıldığında bid'at olan, diğer bir açıdan bakıldığı zaman bid'at olmayan yeniliklerdir.
Mesela: Receb ayının ilk cuma gecesi (perşembe-cuma) belli bir usûlde 12 rekat nafile namaz kılmak gibi. İki rekatta bir selam verilir. Her rekatta bir "fatiha", üç defa "innâ enzelna" suresi ve 12 defa da "ihlas" suresi okumak suretiyle kılınır. İslam bilginleri buna çirkin ve münker bir bid'attır demişlerdir. Çünkü zahiren bakıldığında, kılınan, bir namazdır. Fakat belli vakitte belli şekilde edâ edilmesine dair hiç bir delil bulunmamaktadır. O, namaz olarak görülürse bid'at sayılmaz ama, böyle bir namaz şeklinin Kitapta ve sünnette bulunmamasına rağmen kılınması, bid'at-ı seyyiedir. Çünkü yeni bir şey uydurulmuştur. İmanı koruma namazı, anne-babaya iyilik namazı, kabir namazı gibi kılman namazlarda Kitap ve Sünnette yeri olmayan namazlardır. Eğer bunlar sünnettir, peygamberimiz böyle yapmıştır diye yapılırsa bid'at-ı seyyie olur. Bütün bunlar zâtı îtibâriyle namaz olup meşru ise de şerî hiç bir delile dayanmadığı için bid'attır.[415]
[413] Evlenmenin terkedilmesi daha fazla dindarlık olarak anlaşılması bid'attır. Yoksa belli bazı insanî veya şer’î mazeretler sebebiyle terkedilmesi böyle değildir.
[414] Ali Mahfuz, el-İbdâ, s.55-58
[415] Ali Mahfuz, el-İbdâ, s.59 vd. (Özetle mefhum olarak). Ali Çelik, Kavram ve Mahiyet Olarak Sünnet ve Bid’at, Beyan Yayınları, İstanbul, 1997: 142-143.