- Beytullaha Girmenin Vacip Farz Olmadığının Beyanı

Adsense kodları


Beytullaha Girmenin Vacip Farz Olmadığının Beyanı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 12 October 2011, 10:52 am GMT +0200
Beyt(ullah)e Girmenin Vacip/Farz Olmadığının Beyanı


1229. Hz. Âişe şöyle nakletmiştir: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bir gün onun yanma girerek: "Bugün bir şey yaptım. Keşke yapmasaydım. Beyt(uHdh)e girdim. Korkarım ki, (uzak) bölgelerden bir bölgeden biri çıkıp gelir, oraya girmeye güç yeîiremez ve kalbinde bundan dolayı bir burukluk olduğu halde geri döner" buyurdu. (İbn Ebî Ömer) [203]
1230. Zeyd b. Hâlid şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Safa tepesine çıktığını gördüm. Sa'ya gündüz oradan başladı. Orada vakfe yaptı. Sonra oradan aşağı indi ve Batnü'l-Vadi'ye kadar yürüdü. Vadiyi geçinceye kadar remel yaptı (kısa ve hızlı adımlarla çalımlı yürüdü), onunla birlikte insanlar da remel yaptılar. Sonra normal yürüdü.[204] (el-Hâris)
1231. Şeybe'nin ümmü veledi şöyle nakletmiştir: Resûlullah'ı (sallallahualeyhi veseilem) Safa ile Merve arasında sa'y yaparken gördüm. "Vadinin ortası ancak sert adımlarla geçilir/geçilmelidir" buyuruyordu.[205] (İbn Ebî Ömer)
1232. İbn Ümmi Mektûm'un bildirdiğine göre o, Peygamber (sallallahu aleyhi veseliem) ile birlikte Safa ile Merve arasında sa'y yapmış. İbn Ümmi Mektûm tepeden inip sa'y yapmış/koşmuş, sonra Peygamber (sallallahu aleyhi veseilem) ona yetişsin diye durup beklemiş. Sonra şu şiiri okumuş:
Mekke ne hoş şehir, ne hoş vadi Ailem oradadır, dönüşüm ae orayadır Urada rehbersiz yürür aolagırım, Çünkü ben oraya kazıh çakmışımair.
Bunu  duyan Resûlullah (sallallahu aieyhi vesellem)  de:   "O ne hoş beldedir buyurmuş.[206] (İbn Ebî Ömer)
1233. Safıyye binti Şeybe anlatıyor: Bana ait bir çardaktaydım. Peygamber'in (sallallahu aleyhi vesellem) Safa ile Merve arasında sa'y yaptığına şahit oldum. Batnü'l-Vadi'ye (Vadinin ortasına) gelince, diz kapakları açılacak kadar hızlı koştuğunu gördüm.[207] {İbn Ebî Ömer)
1234. Safıyye binti Şeybe'nin kendilerinden bir kadından naklettiğine göre o kadın, kendisine ait bir çardaktan Hz. Peygamber'i (sallallahu aleyhi vesellem) Batnu'l-Mesîl'de sa'y yaparken ve şöyle derken görmüş.... Birinci rivayettekinin aynısını zikretti.[208] (Müsedded)
1235. Safıyye binti Şeybe'nin Nevfel oğullarından bir kadından bildirdiğine göre o kadın kendisine ait bir çardaktan Allah Resûlü'nün (sallallahu aleyhi vesellem): "Şüphesiz, ki, Allah size sa'y t farz kılmıştır. Sa'y ediniz" buyurduğuna muttali olmuş. Yine sa'y yaparken: "Rabbim, bağışla, esirge! Zİra sen en güçlü olansın, en cömert olansın" diye dua ettiğini işitmiş.[209] (İbn Ebî Ömer)
1236. îbn Abbâs: "Ey Mekke halkı! Mina'dan döndüğüz zaman Safa ile' Merve arasındaki sa'ymızı unutmayın" demiştir. (Müsedcled) [210]



[203] Senedinde Câbir el-Cu'fî yer almıştır. Beyhakî benzerini Âişe'den daha sağlam bir senetle nakletmiştir. (V, 159). Ebû Dâvud hadisi Müsedded'den rivayet etmiştir, (s. 277)
[204] Senedinde Vâkıdî vardır. Bûsîrî senedinde yer alan Vâkıdî'nin zayıf biri olduğunu söylemiştir.
[205] Bunu Taberânî de rivayet etmiştir. Ravileri Sahîh'm ravileridir. Bkz. Heysemî, IH, 248. Ben derim ki: Hadisi aynı zamanda Ahmed b. Hanbel de rivayet etmiştir. Doğrusu, Hin bunu ona nispet etmemesi son derece gariptir. Bkz. Müsned, VI, 404,
[206] Senedinde yer alan Talha b. Amr el-Mekkî metruktür, Bûsîri de Talha'nın zayıf olu­şu sebebiyle rivayeti zayıf görmüştür.
[207] Bu rivayette belirtildiğine göre çardaktan seyreden Safiyye'dir. Sonraki rivayete gö­re ise çardaktan (Peygamber'i) gören onlardan bir kadındır. Bu rivayetin senedinde gö­rünürde bir sakınca yoktur.
[208] Yani onu "Vadi ancak sert adımlarla geçilir/geçilmelidir" dediğini görmüş. Ahmed b. Hanbel Müsned'inde hadisi, Müsedded'in senedinin aynısıyîa bu şekilde rivayet etmiştir. Sadece Hammâd'dan Affân vasıtasıyla nakletmiştir. Bkz. Müsned, VI, 404. Senedi sahih­tir.
[209] Senedinde yer alan İbrahim b. Yezîd el-Hûzî'nin hadisi terk edilmiştir. Bûsîrî bu ve bundan önceki hadis hakkında yorum yapmamıştır.
[210] Senedi hasendir. Bûsîri, ravilerinin güvenilir olduklarını söylemiştir.