- Beşinci Mektup

Adsense kodları


Beşinci Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Wed 13 January 2010, 09:11 pm GMT +0200
BEŞİNCİ MEKTUP

Molla Zeynüddin´e, onu hayâli rabıta yapmasına teşviki, hayâli rabıtanın beyanı, sâlikin manevi yukselmesi bakımından yararlı ve Nakşibendi sâdâtı, ona çok önem verdikIeri için, zikirden daha güzel olduğu, rabıtanın faidesi ve kendisi bizzat maksüd olmayıp belki matlüb olan Allah´ın manevi huzuruna vesile olduğu ve buna benzer mes´ele hakkındadır.

ALLAH´IN ADIYLA BAŞLARIM

Hamd âlemi Rabbine, salât ü selâm, Peygamberlerin Efendisinin temiz olan al ve ashâbmm üzerine olsun!

Bundan sonra bu mektub, seydaya (El-Şeyh Abdurrahman El-Taği´ye mensub kapı eşiğinm hizmetçisi .nefsani arzularma, havasının şerle dalan kimseden, Allah yolundaki kardeşi ve dostu Molla Zeynüddin´edir. Allah onu katında makbul olanIardan eylesin! Sonra şu ara edilir ki: Bize son gelişinden itibaren, hayâli rabıta yapmakla sana emrettik. Hayâli rabıta şöyledir ki: Mürid, sanki üstadı daima kendisiyle beraber imiş gibi, hattâ helâya gittiği, cinsi münasebette bulunduğu, yediği, dostlarıyla konuştuğu, başkalanyla karşılaştığı zamanda da hatırından çıkarmayıp onu anması ve ilk yatacağı ve uykudan kalktığı vakitte, baş ucunda bulunduğunu, talebeye ders verirken, dersi bitirirken, namaza ilk kalkarken, namazı bitirirken onu mülâhaza etmektir. Mümkün olduğu kadar bu mülâhazaya devam edip, nefsin sevdiği şey´e iltifat edümemesi gerekir.

Hazret (El-Şeyh Muhammed El-Ziyaüddin) Allah, bizi ve sizi onun sırlarıyla kutlasın! Buyurdular ki: Nefsin insana olan düşmanlığı itibariyle, mürşid ona, evvelâ bir şey´in, daha sonra ikinci bir şey´in yapılmasma dair talimat verse, nefsin âdeti şudur ki: Birinci şey´in yapılmasında kendisine tam bir menfaat kalmadığı için, onunla ilgilenip, ikinci şeyde menfaati olduğu için onun hakkında talimatı sevmez.

Hayâli rabıta nasıl önemli olmasın? HaLlbuki gerçekten, hakkında İmâm-ı Rabbâni (Kuddise sirruh) ki, «Pirin (mürşidin) gölgesi, (hayâle getirilmesi) Hakk´ın zikrinden efdaldir.» buyurdular. Yani menfaat bakmımdan evlâdır. Gölgeden maksad rabıtadır. Üstad-ı a´zam da dedi ki: «Pirin (mürşidin) hayalmin vasıtasından başka, nefsi hiç bir şeyle öldümeуе gücün yoktur.» Ekabirden bazısı da ,rabıtanın nüru güneşin, zikrin nüru ise çıranın nüru gibidir. Rabıta ile hasü olacak fenâ (fanilik haleti) devamlı olur; zikir ile hasü olacak fenâ (haleti) ise, zâil olabilir, diye buyurdu. Seyyid Tâhâ da, (Kuddise sirruh) buyurdular ki: Zikirden mücerret olan rabıta ile Allah´a kavuşmak mümkündür, fakat rabıtadan mücerred olan zikrin durumu böyle değildir.

Gavs-i a´zam (El-Seyyid Sıbgatullah, El-Arvâsi) (Kuddise sirruh) dahi buyurdular ki: Rabıtadan ayrılmayın; rabıtadan ayrılmayın! deyip onun için çok tavsiye eder ve ilk olarak en çok müridde hasü olan hallerden biri rabıtadır, derdi. Gavs-i a´zam bazı şeyhlerden na´kletti ki: Müridlerin talimat verince, yalnız rabıta ile yetinirlerdi ve bazı mürşidlerin yaptıklarını beğenirdi. Hâfız El-Şirâzi bir ´beytinde demiş ki:

«İskenderin aynası, aşk şarabının bardağıdır. Ona bak ki: Dâra padişahın memleketinin ahvalini sana göstersin». Dârâ padişahın hi kayesi meşhurdur. Üstad-ı a´zam (Kuddise sirruh) rabitanın kalb için faydasi, dıştan kalbe gelen faidesiz düşünceleri izâle eder. İmâm-ı Rabbâni, (Kuddise sirruh) rabıta, Allah´ın ibadeti için, huzüra kavuşturucu, gaflet ve dışardan kalbe gelen. düşüncelerini giderici sebeblerin cümlesindendir. sebeblere, mâksüd olan şeylerin hükümleri vardır.» diye buyurmuştur. Yine buyurdular ki: Deneme ve tevâtür rivâyetlerde muteber olan sayısından daha çok bir cemaattan rivâyetle, bize kanaat hasıl oldu ki, bizler rabıtayı tasavvur ettiğimizde, Allah´tan başka bütün şeylerin düşüncesi kalbimizden sıyrılıp onda yalnız mürşidin hayâli kaldıktan sonra, ondan da vaz geçip Allah´ın manevi huzurunda başbaşa kalıyoruz.

Rabıta, öyle bir insana benzer ki: Bir çok düşmanları olup da kendisini bâzılanna sevdirir, sonra onu diğer düşmanlannm üzerlne saldınr. Tâ ki onları helâk eder, artık onlardan tek birisi kalır ki onu ortadan kaldırmaya tâkatı vardır. Mürid için, bizatihi rabıta matlüb olmayıp ibelki başka bir şey içindir. Çünkü o, dıştan kalbe gelen Allah´tan başka anıları def ve gafleti yok etmeyi icab eden vasıtalardandır. Kim sana matlübunu sağlamaktır. Vasıta olan şeylere, matlüb şeylerin hükmü vardır. Vacib olan şey´in husülüne sebeb olan şey de vacibdir. Sonra size söylediğimiz .bu sözlerden dolayı, Allah´tan af dileriz. Çünkü bizler, bu yüce kişilerin alanuıdan değiliz. Hattâ bizim gibilere rabıta yapılınasının öldürücü bir zehir olacağından korkarız. Fakat bizler, rabıtaya еhil ve müstahak (lâpk) olan zat (Kuddise sirruh) tarafından yapılmasına memur olduğumuzdan dolayı onlardan size ve emsalinize imdat gelmesini, himmetleri sayesinde zarar gelmemesmi rica ederiz. Farsça şiir: «Âh ki biz bir miIyon merhale () bu makamdan uzaktayız.» Sonra size selâm ve dua ederiz. Talebelere, bütün köy ahalisinin hepsine selâm eder, Allah´a karşı takvâ ve taat ehli olmalarmı onlara tavsiye ederiz. Аllah, Muhammed´in, (Sallâllahü aleyhi ve sellem) âl ve sahâbesinin üzerine salât eylesin! 5/Zilhicce/359.