hafiza aise
Thu 14 July 2011, 05:49 pm GMT +0200
2— Beş Vakit Namaz:
Sonra Sidretü'l-Müntehâ'ya çıkartıldı. Sonra ona Beytü'l-Ma'mür çıkartılıp gösterildi. Sonra da Cebbar olan Allah'a (c.c) yükseltildi. O'na o kadar yaklaştı ki, araları iki yay aralığı kadar belki daha yakın oldu.[77] Allah, kuluna o anda vahyedeceğini'sjâhyetti. Ona elli vakit namaz farz kıldı. Hz. Peygamber (s.a.) döndü, Hz. Musa'ya uğradı. Hz. Musa: "Neyle emrolun-dun?" diye sordu. Peygamberimiz: "Elli vakit namazla" karşılığını verdi. Hz. Musa: "Ümmetin buna güç yetiremez. Dön, Rabbine; ümmetin için hafifletmesini iste." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) bu konuda istişare edercesine bakışını Cebrail'e çevirdi. O da: "İstersen, tamam öyle olsun." diye görüşünü bildirdi. Bunun üzerine Cebrail, onu yükseltti; Cebbar Teâlâ'ya getirdi. O yerinde idi. -Senedlerin birinde Buhan'nin metni böyledir.- Allah, ondan 10 vakit namazı kaldırdı. Sonra Hz. Peygamber (s.a.) indirildi. Hz. Musa'ya uğradı, ona durumu haber verdi. Hz. Musa: "Rabbine dön, hafifletmesini iste" dedi. Böylece Peygamberimiz, Hz. Musa ile Allah Teâlâ arasında gidip gelmeye başladı. Nihayet Allah namazı beş vakte indirdi. Hz. Musa yine Peygamberimize dönüp Allah'tan hafifletmesini istemeyi önerdiyse de Hz. Peygamber (s.a.): "Rabbimden utandım. Ama ben razıyım ve teslimim." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) uzaklaşınca (ardından) bir münadi: "Farzımı artık imzaladım, yürürlüğe koydum ve kullarımdan (yükümlülüklerini) hafiflettim." diye seslendi.[78]
[77] Bu cümle Buhan'nin Sahih inde (Sg/3B)Şerîk b. Abdullah b. Ebu Nemr'den rivayet ettiği ilavelerden olup, aynı zamanda ŞeriVin tek başına kaldığı yanlışlardandır. Merhum müellif buna dikkat çekmeliydi. Hattabî diyor ki:
Bu rivayette geçen Allah Teâlâ'ya yaklaşma izafesi selefin, gelmiş-geçmiş âlimlerin ve tefsircilerin umumunun kanaatlerine aykırıdır. Bu hadis Şerîk'den başka yollarla da Enes'den rivayet edilmiş, ancak onlarda
şu çirkin sözler yer almamıştır. Bu da bu sözlerin Şerîk'den çıktığı zannını güçlendiren delillerdendir. Abdülhak el-İşbîli, el-Cem Beyn&'s-Sahihayn adlı eserinde diyor ki: Şerîk bu hadisde meçhul bir ilâvede bulundu ve bilinmeyen sözler sarfetti. Isrâ olayını bir grup hadis hafızı rivayet etmiş, ama onlardan hiçbiri Şerik'in söylediklerini söylememiştir. Şerîk hadis hafızı değildir. Hafız İbn Kesir, Tefsirinde (3/3) diyor ki: Şerîk b, Abdullah b. Ebu Nemr bu hadisde muzdarip duruma düştü, iyi hıfzedemedi ve iyi kaydedemedi. Hafız Ebu Bekir el-Beyhakî: "Şerîk hadisinde yani 'Sonra izzet sahibi Cebbâr'a tâ varıp yaklaştı, iki yay mesafesi yahut daha yakın oldu.' sözünde Hz. Peygamber (s.a.) Allah Tealâ'yı gördü iddiasında bulunanların görüşü üzere Şerik'in tek başına kaldığı bir ilâve vardır. Hz. Âişe, İbn Mes'ûd ve Ebu Hureyre'nin bu âyetleri Cebrail'ir. Allah'ı görmesine yorumlamaları daha doğru bir görüştür." diyor. İbn Kesîr sözüne devamla diyor ki: Merhum Beyhakî'nin bu konuda söylediği şu söz doğrudur. Çünkü Ebu Zer: "Ey Allah'ın Rasûlü! Rabbini gördün mü?" diye sorduğunda: "O, bir nurdur. O'nu nasıl göreyim?" bir rivayete göre de "Bir nur gördüm" buyurmuştur. Bu hadisi Müslim rivayet / etmiştir. "Sonra tâ varıp yaklaştı" sözündeki yaklaşan Sahihayn'da mü'minlerin annesi ;/ Hz. Âişe ile İbn Mes'üd'dan rivayet edildiği üzere Cebrail'dir. Müslim'in Sahihinde de I Ebu Hureyre'den aynı şekilde
rivayet edilmiştir Onlardan bu görüş dışında bir görüş v bilinmemektedir.
[78] Buharî, 59/6; Müslim, 164; Nesâî, 1/217; Ahmed, Müsned, 4/208, 210.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/56-57.
Sonra Sidretü'l-Müntehâ'ya çıkartıldı. Sonra ona Beytü'l-Ma'mür çıkartılıp gösterildi. Sonra da Cebbar olan Allah'a (c.c) yükseltildi. O'na o kadar yaklaştı ki, araları iki yay aralığı kadar belki daha yakın oldu.[77] Allah, kuluna o anda vahyedeceğini'sjâhyetti. Ona elli vakit namaz farz kıldı. Hz. Peygamber (s.a.) döndü, Hz. Musa'ya uğradı. Hz. Musa: "Neyle emrolun-dun?" diye sordu. Peygamberimiz: "Elli vakit namazla" karşılığını verdi. Hz. Musa: "Ümmetin buna güç yetiremez. Dön, Rabbine; ümmetin için hafifletmesini iste." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) bu konuda istişare edercesine bakışını Cebrail'e çevirdi. O da: "İstersen, tamam öyle olsun." diye görüşünü bildirdi. Bunun üzerine Cebrail, onu yükseltti; Cebbar Teâlâ'ya getirdi. O yerinde idi. -Senedlerin birinde Buhan'nin metni böyledir.- Allah, ondan 10 vakit namazı kaldırdı. Sonra Hz. Peygamber (s.a.) indirildi. Hz. Musa'ya uğradı, ona durumu haber verdi. Hz. Musa: "Rabbine dön, hafifletmesini iste" dedi. Böylece Peygamberimiz, Hz. Musa ile Allah Teâlâ arasında gidip gelmeye başladı. Nihayet Allah namazı beş vakte indirdi. Hz. Musa yine Peygamberimize dönüp Allah'tan hafifletmesini istemeyi önerdiyse de Hz. Peygamber (s.a.): "Rabbimden utandım. Ama ben razıyım ve teslimim." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) uzaklaşınca (ardından) bir münadi: "Farzımı artık imzaladım, yürürlüğe koydum ve kullarımdan (yükümlülüklerini) hafiflettim." diye seslendi.[78]
[77] Bu cümle Buhan'nin Sahih inde (Sg/3B)Şerîk b. Abdullah b. Ebu Nemr'den rivayet ettiği ilavelerden olup, aynı zamanda ŞeriVin tek başına kaldığı yanlışlardandır. Merhum müellif buna dikkat çekmeliydi. Hattabî diyor ki:
Bu rivayette geçen Allah Teâlâ'ya yaklaşma izafesi selefin, gelmiş-geçmiş âlimlerin ve tefsircilerin umumunun kanaatlerine aykırıdır. Bu hadis Şerîk'den başka yollarla da Enes'den rivayet edilmiş, ancak onlarda
şu çirkin sözler yer almamıştır. Bu da bu sözlerin Şerîk'den çıktığı zannını güçlendiren delillerdendir. Abdülhak el-İşbîli, el-Cem Beyn&'s-Sahihayn adlı eserinde diyor ki: Şerîk bu hadisde meçhul bir ilâvede bulundu ve bilinmeyen sözler sarfetti. Isrâ olayını bir grup hadis hafızı rivayet etmiş, ama onlardan hiçbiri Şerik'in söylediklerini söylememiştir. Şerîk hadis hafızı değildir. Hafız İbn Kesir, Tefsirinde (3/3) diyor ki: Şerîk b, Abdullah b. Ebu Nemr bu hadisde muzdarip duruma düştü, iyi hıfzedemedi ve iyi kaydedemedi. Hafız Ebu Bekir el-Beyhakî: "Şerîk hadisinde yani 'Sonra izzet sahibi Cebbâr'a tâ varıp yaklaştı, iki yay mesafesi yahut daha yakın oldu.' sözünde Hz. Peygamber (s.a.) Allah Tealâ'yı gördü iddiasında bulunanların görüşü üzere Şerik'in tek başına kaldığı bir ilâve vardır. Hz. Âişe, İbn Mes'ûd ve Ebu Hureyre'nin bu âyetleri Cebrail'ir. Allah'ı görmesine yorumlamaları daha doğru bir görüştür." diyor. İbn Kesîr sözüne devamla diyor ki: Merhum Beyhakî'nin bu konuda söylediği şu söz doğrudur. Çünkü Ebu Zer: "Ey Allah'ın Rasûlü! Rabbini gördün mü?" diye sorduğunda: "O, bir nurdur. O'nu nasıl göreyim?" bir rivayete göre de "Bir nur gördüm" buyurmuştur. Bu hadisi Müslim rivayet / etmiştir. "Sonra tâ varıp yaklaştı" sözündeki yaklaşan Sahihayn'da mü'minlerin annesi ;/ Hz. Âişe ile İbn Mes'üd'dan rivayet edildiği üzere Cebrail'dir. Müslim'in Sahihinde de I Ebu Hureyre'den aynı şekilde
rivayet edilmiştir Onlardan bu görüş dışında bir görüş v bilinmemektedir.
[78] Buharî, 59/6; Müslim, 164; Nesâî, 1/217; Ahmed, Müsned, 4/208, 210.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/56-57.