sumeyye
Sun 31 January 2010, 10:26 pm GMT +0200
Berâ´ b. Ma´rur ile Ka´b b. Malik´in Peygamberimizle Görüşmeleri
Ka´b b. Malik der ki:
"Kavmimizin müşrik olan hacılanyla birlikte, Medine´den yola çıktık. Seyyidimiz ve büyüğümüz, seferlerde yöneticimiz Berâ1 b. Ma´rur da, yanımızda idi.[13]
Zâhire´l-Beydâ´da bulunduğumuz sırada,[14] Berâ1 b. Ma´rur, bize:
´Ey şu cemaat! Ben bir görüşe varmış bulunuyorum!
Vallahi, onun üzerinde bana muvafakat eder misiniz, yoksa etmez misiniz, bilmiyorum?´ dedi.
Kendisine:
´Nedir bu görüş?´ diye sorduk.
´Ben şu görüşe vardım ki, şu Beyt´i (Kabe´yi) arkama almayayım! Namazı ona doğru kılayım!´ dedi.
Biz de:
´Vallahi, Peygamberimiz (a.s.)dan bize erişen, ancak namazın Şam´a doğru yönelinerek kılınmasıdır. Biz ona aykırı davranmak istemeyiz´ dedik.
Berâ´ ise:
´Ben, muhakkak, namazımı Kabe´ye doğru kılacağım!´ dedi.
Ona:
´Fakat biz böyle yapmayız!´ dedik.
Namaz vakti olunca, biz namazlarımızı Şam´a doğru yönelerek kıldık.
O da, namazını Kabe´ye doğru yönelerek kıldı.
Biz onu yaptığı şeyden dolayı ayıplamakta ve kınamakta idik. O ise, bizim Kıblemize yönelmekten kaçınmakta, ancak Kabe´ye doğru namaz kılmakta idi.
Nihayet Mekke´ye geldik. Mekke´ye gelince, Berâ´ b. Ma´rur, bana:
´Ey kardeşimin oğlu! Bizi Resûlullah (a.s.)a götür!
Şu yolculuğum sırasında yaptığım şeyi ona soralım:
Benim yapmış olduğum ve sizin ise muhalefet ettiğinizi gördüğüm şey hakkında, vallahi, içime şüphe düştü!´ dedi.
Birlikte gittik. Resûlullah (a.s.)ı sorduk.
Kendisini bundan önce görmemiştik, tanımıyorduk.[15]
Ebtah´da,[16] Mekkelilerden bir adama rastladık. Resûlullahı ondan sorduk. Adam bize:
´Onu tanıyor musunuz?´ diye sordu.
Biz:
´Hayır! Tanımıyoruz!´ dedik.
Adam:
´Onun amcası Abbas b. Abdulmuttalib´i tanıyor musunuz?´ diye sordu.
´Evet! Tanıyoruz!´ dedik.
Çünkü, biz Abbas´ı tanıyorduk. Kendisi, tüccar olarak yanımıza gelip gitmekten geri kalmazdı.
Adam:
´Mescid-i H aram´a girin! Aradığınız o zât, şimdi orada Abbas ile birlikte oturuyor!1 dedi.
Mescid-i Haram´a girdik.
Abbas oturuyor, Resûlullah (a.s.) da onun yanında oturuyordu.
Selam verdikten sonra, biz de yanlarına oturduk.
Resûlullah (a.s.), Abbas´a:
´Ey Ebe´l-Fadl! Sen bu zâtları tanıyor musun?´ diye sordu.
Abbas:
´Evet, tanıyorum: Şu, kavminin seyyidi, ulu kişisi Berâ´ b. Ma´rur´dur! Şu da, Ka´b b. Malik´tir!´ dedi.
Vallahi, Resûlullah (a.s.)ın:
´Şair olan mı?´ dediğini, hâlâ unutmamı sırrıdır.
Abbas:
´Evet!´ dedi.
Berâ´ b. Ma´rur, Resûlullah (a.s.)a:
´Ey Allah´ın Peygamberi! Ben bu yolculuğa çıktım. Allah beni İslâmiyete hidayet etti.
Ben şu Beyt´i, Kabe´yi arkama almamayı uygun görüp ona doğru namaz kıldım. Arkadaşlarım ise, bu hususta bana muhalefet ettiler. Benim de bundan içime şüphe düştü.
Yâ Rasûlallan! Sen bunu nasıl görürsün? Buna ne buyurursun?´ dedi.
Resûlullah (a.s.):
´Sen bir Kıble üzerinde bulunuyordun. Onda sabır ve sebat etsen olurdu buyurdu.
Bunun üzerine, Berâ´ b. Ma´rur, Resûlullah (a.s.)ın Kıblesine döndü. Bizimle birlikte, Şam´a doğru namaz kıldı."[17]
[13] İbn İshak,İbnHişam,Sîre,c. 2, s. 81, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 460461, Taberî, Târih, c. 2, s. 237, Beyhakî, Delâil ü´n-nübüvve, c. 2, s. 444, İbn Esir, Usdu´l -g âbe, c. 1, s. 207, İbn Seyyi d, U yûnu´l -eser, c. 1 , s. 161-162, Zehebi, Târıh, s. 300, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 158, Heysemi, Mecmau´i-zevâid, c. 6, s. 42.
[14] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 444, Zehebî, Târîh.s. 300.
[15] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 81-82, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 461, Taberi, Târih, c. 2, s. 237, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 444, İbn Esir, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 207, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 162, Zehebî, Târihu´l-islâm, s. 300, Ebu´l- Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 158, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 4243.
[16] Beyhaki, D el âil, c. 2, s. 4 44, Zehebî, Tânh, s. 300.
[17] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 82-83, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 461, Taberî, Târih, c. 2, s. 237-238, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 444-445, İbn Esir, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 207, İbn Seyyid, Uyünu´l-eser, c. 1, s. 162, Zehebî, Târîhu´l-islâm , s. 301-302, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 158, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 42-43.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/262-265.