- Ber

Adsense kodları


Ber

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
armi
Fri 5 February 2010, 10:07 am GMT +0200
BER´




Kötü görülen, hoşlanılmayan şeylerden uzak durmak, tertemiz ve her türlü kirden uzak yaratmak, iyileşmek ve şifa bulmak anlamlarına gelen ve yaratılışı ifade eden bir terim.

Kelimenin kökü Be-ra-e´ fiilidir. Min´ edatıyla kullanıldığında -den uzaklaşmak, ilgiyi kesmek´; Tef´îl´ babında ´Ber ra e´ şekliyle aklamak, beraet ettirmek; ´istif´âl´ babında ´İs teb-ra-e´ şeklinde kullanıldığı zaman ise temizlenmek, berâatını istemek anlamlarına gelir.

Allah´ın güzel isimlerinden olan Bârî, Allah´ın yarattığı şeyleri tertemiz yarattığını ve her türlü kirden arındırdığını ifade eder. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur´an Dili, VII, 4876). Hak Teâlâ zatı, sıfatları, isimleri, fiilleri ve şuûnatıyla tertemiz, her türlü çirkinlik ve kirden müberra ve her türlü noksanlıktan uzak olduğu için; O´ nun yaratması da böyle tertemiz ve her türlü noksanlık ve kirden, ayıptan uzaktır.

Kelimenin Kur´an´da geçen diğer şekillerinin de kuşkusuz bu kök anlamıyla yakından bağlantısı vardır. Sözgelimi, Hz. İsa´nın "körü ve alacalıyı ibrâ ettiği", yani iyileştirdiği belirtilir (Âli İmrân, 3/49). Yusuf suresinde Hz. Yusuf veya Aziz´in karısı "Ben nefsimi tebrie etmem"(Yusuf 12/53) derken nefsini temize çıkarmak, daha doğrusu kötülüklerden uzak görmek istemediğini; çünkü nefsin her zaman kötülüğü emrettiğini belirtir. İnsan, tabiatı gereği yanılır, kötülük ve günah işleyebilir. Bu yüzden, Allah´ tan başkası temelde barî´ değildir; noksanlık, kötülük ve günah insanın ayrılmaz özelliklerindendir. Buna karşılık, insan tövbe ve istiğfar ile, haramlardan mümkün olduğunca kaçıp, emredilenleri yerine getirmekle günahlardan temizlenir, yani nefsini tezkiye´ eder; ama tebrie´ edemez.

İslâm´ın oldukça önemli kural ve esaslarından olan teberrî´ veya teberrâ´ ise, Allah´ın düşmanlarından uzak durmak, onları velî, sırdaş ve lider edinmemek, kendilerine özellikle müslümanların kaderiyle ilgili görevleri tevdî etmemek ve onlarla gönülden dost olmamak demektir. (el-Bakara, 2/166-7; el-En´âm, 6/68; el-Enfâl, 8/48; et-Tevbe, 9/3).

Aynı ´Be-ra-e´ fiilinden türeyen ´Berâet´ kelimesi ise; "mahkemede suçsuzluğu ortaya çıkmak ve suç töhmetinden kurtulmak", siyasî hukuk açısından ise "ilişkileri kesme, sulh durumuna son verme" anlamlarına gelir ve Kur´an-ı Kerîm´de Tevbe suresinin başında kullanıldığı biçimiyle, artık İslâm´ın hakim duruma geçtiği konumda ya İslâm´ı seçmek, ya da savaşa hazır olmak şıklarından birini tercih hususunda müşriklere verilen ültimatom (Elmalılı, Hak Dini Kur´ an Dili, Tevbe,1 ) manasını ifade eder.

Yine, aynı fiilden gelen "beriyye" kelimesi ise "yaratıklar" demektir. Kur´an´da ´hayru´l-beriyye´ ve ´şerru´l-beriyye´ şeklinde geçer (Beyyine, 98/6-7).