hafiza aise
Thu 6 September 2012, 12:11 pm GMT +0200
BEN O KULUMU AFFETMEYECEĞİM!
Bir adam gece gündüz ibadet eder, Allah için hizmetlerde bulunurdu. Hattâ bu hâli etrafta şâyi olmuştu. Nihayet bir gün Hazret-i Mûsa, bu meşhur zâtı ziyarete gitti ve kendisine:
– Ben Rabbimle Tûr’da görüşmeye gideceğim. Bir istediğin varsa söyle de arzedeyim, dedi.
Adam:
– Rabbime söyle: Benden razı olsun, beni afvetsin, yeter, dedi.
Hazret-i Mûsa Tûr’daki mülâkatı sırasında bu zatın dileğini de arzetti. Fakat Allahü Azîmüşşân:
– O kuluma söyle, gece sabahlara kadar namaz kılsa, gündüz akşamlara kadar da oruç tutsa, yine Cehennemliktir. Onu Cehennemime koyacağım! buyurdu.
Hazret-i Mûsa hayret içinde kaldı. Dönüşte adama durumu olduğu gibi nakletti. Fakat o zat şu karşılığı verdi:
– Buna rağmen, ben ibadet ve itaatıma devam edeceğim. Zira ben, sadece Rabbimin rızası için ibadet ediyor, dindarlıkta bulunuyorum. Beni Cennetine koyması, Cehenneminden uzak tutması gibi bir şart koşarak kulluk ediyor değilim. Benim vazifem ibadet edip kulluğumu ifa etmektir. Gerisine karışmam. İsterse Cennetine kor, isterse Cehennemine atar.
Adamın verdiği bu karşılık üzerine derhal gelen vahiy, Hazret-i Mûsa’ya şunları bildirdi:
– O kula söyle: Rabbi onu afvetti ve şu anda Cennetini ona vacib kıldı!
Hazret-i Mûsa, koşa koşa adamın yanına gidip de durumu heyecanla haber verince, adam:
– Allahü Ekber! diyerek secdeye kapandı ve bir daha geri kalkamadı. Ruhunu Cennetlik olarak teslim edivermişti...
Ahmet Şahin