- Benî Kurayzalilar Hakkında Sad b. Muaz in Verdigi Hüküm

Adsense kodları


Benî Kurayzalilar Hakkında Sad b. Muaz in Verdigi Hüküm

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 22 February 2010, 04:27 pm GMT +0200
Benî Kurayza Yahudileri Hakkında Sa´d b. Muaz Tarafından Verilen Hüküm


Sa´d b. Muaz:

"Ben, onlar (Benî Kurayza Yahudileri) hakkında:

(Ustura tutunan, ergenlik çağına enen) erkekler öldürülsün!

Mallan (Müslümanlar arasında) bölüştürülsün!

Çocuklar ile kadınlar esir edilsinler, diye hükmettim!" dedi.[154]

Sa´d b. Muaz Benî Kurayla Yahudileri hakkında bu hükmü verince, Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Sen Yüce Allah´ın yedi kat gökler üstündeki (Levh-i Mahfuzdaki) hükmüne uygun hüküm verdin!

Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah´a yemin ederim ki; onlar hakkında bana açıkladığın hükmü, Allah bana emretmişti.[155]

Sen onlar hakkında Yüce Allah´ın ve Resûlünün hükmüne göre hüküm verdin!" buyurdu.[156]

Sa´d b. Muaz´ın Benî Kurayza Yahudileri hakkında verdiği hüküm, Musa Aleyhisselamın şeriatında yer alan hükme uygun bulunuyordu.

Yahudilerin kutsal kitabı olan Tevratta böyle azgınlık eden bir kavim hakkında uygulanacak ceza şöyle açıklanmaktadır:

"Bir şehre cenk içün yaklaştığında, anı, sulha davet edesün ve eğer sana sulh cevabını verüb sana kapularını açar ise, içinde bulunan kavmin kâffesi sana haracgüzar olup hizmet etsünler.

Lâkin, eğer, senün ile musaleha etmeyüp cenk eder ise, anı, muhasara edesün. Ve Allah´ın Rab, anı, senün elüne teslim ettikte, erkeklerinin cümlesini kılıçtan geçüresün!

Amma nisvan ile çocukları ve hayvanları ve bütün ganimetü, yani ol şehirde bulunanun kâffesünü yağma edüp Allah´ın Rabbın sana verdüğü düşmanların ganimetünü yiyesün.

Bu taifelerin şehirlerinden olmayıp senden pek uzak olan şehirlerin cümlesüne böyle yapasın!

Amma Allah´ın Rabbın sana mîras olmak üzere verdüğü bu kavmların şehirlerinden hiçbir can sağ bira km ayasın!" [157]

Tevrat´tan, Tevrat´ın hükmünden hiçbir zam an ayrılmayacaklarını söyleyen Benî Kurayza Yahudileri, Sa´d b. Muaz´ın haklarında vermiş olduğu hükme itiraz edemediler.

Bu ceza ve akıbetin onlar için mukadder bulunduğunu söylemelerinde de, onu ha ketti ki erin i zımnen itiraf vardı.[158]



[154] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c.3, s. 251 , Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 512, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 426, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 56, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 51, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1389, Taberî, Târih, c. 3, s. 56, İbn Hazm, Cevâmiu´s-sfne, s. 195, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 186, İbn Seyyid, Uyünu´l-eser, c. 2, s. 72, Zehebî, Megâzî, s. 259, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 121 , İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 31 , Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 138.

[155] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 425, Zehebî, S iyem a´lâmi´n-nübelâ, c. 1, s. 209.

[156] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 56, 141.

[157] Tevrat, Tesniye: B âb 20:1 0-16.

[158] İbn İshak.İbnHişam, Sîre, c. 3, Sine c.3 s.253.Vakidi,Megazi,c.2,s.503,506,514.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/144-146.