halim
Tue 21 April 2015, 05:27 pm GMT +0200
Belçika’da Kutlu Doğum
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Kutlu Doğum Haftası açılışına katıldı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Özafşar, açılışta yaptığı konuşmada Batıda ve İslam dünyasında son dönemde yaşanan acı hadiseleri hatırlatarak, bütün insanlığın bir özeleştiriye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Başkan Yardımcısı Özafşar, "Bugün İslam dünyası kan ve gözyaşı içinde. Neden aynı inancın çocukları birbirine kurşun sıkıyor? Hangi küresel sistemler bunu etkiliyor, hangi lokal, mevzi, mahalli şartlar bunları destekliyor? İslam dünyası, insanlığa medeniyet getirmiş, merkez olmuş Bağdat, Şam, Kabil, Kahire neden hep bir acı ve gözyaşıyla anılıyor? Neden Batı'da insanlar belli oranda ayrıma tabi tutuluyor? Bütün bunların hesabını yapmak zorundayız" diyerek bu muhasebede Hz. Muhammed başta olmak üzere insanlık tarihinin büyük ruhlarına kulak vermek gerektiğini ifade etti.
Başkan Yardımcısı Özafşar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hz. Muhammed’in (sas) getirdiği esaslar, bütün insanlığa gelmiştir”
"Hz. Muhammed, ilahi mesajları getiren son elçidir. Bizim inancımıza göre Peygamberlik halkasının son temsilcisidir. Onun getirdiği esaslar bütün insanlığa gelmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed, barış, kardeşlik, sevgi ve dostluğu pekiştiren mesajlar getirmesine rağmen bugün Müslümanlar ve insanlık, neden birbirlerine düştüklerini sorgulamalıdır. Neden insan insanın kardeşi olacağına insan insanın kurdu oldu?"
“Tarihin hiçbir döneminde Müslümanların ırkına, rengine, inancına, diline bakarak insanları ötekileştirdiğine dair örnekler göstermek kolay değildir.”
Başkan Yardımcısı Özafşar, tarihin hiçbir devrinde Müslümanların öteki dinlerden farklı inanç kesimlerini ötekileştirmediklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarihin hiçbir döneminde Müslümanların ırkına, rengine, inancına, diline bakarak insanları ötekileştirdiği veya hayat haklarını kısıtladığına dair örnekler göstermek kolay değildir. Ama İslam Tarihinde, Medeniyeti’nde Medine'de şekillenen anlayışın Endülüs'te, Osmanlı'da ve dünyanın muhtelif zamanlarında insanlığa ışık saçan örneklerini göstermek mümkündür. Bir arada yaşamanın, kesrette vahdetin örneklerini Müslümanlar tarih boyunca vermişlerdir. Ve Müslümanların yaptığı çığır ışık bütün küreyi etkilemiştir."
“İslam tarihi boyunca birlikte yaşama ahlakının örneklerini veren Müslümanlar ve insanlık bugün özeleştiri yapmak zorundadır”
“Müslümanlar’ın İslam'ın güzelliklerini Sicilya'da 2.5 asır ve Endülüs'te 6-7 asır yaşatmışlardır. Londra'nın nüfusu 5 binken Kurtuba'nın nüfusu 1 milyondu. Paris'in nüfusu 10 binken Semerkant'ın nüfusu 1 milyondu. Müslümanlar erken moderniteyi yaşamışlar ve birlikte, bir arada yaşamanın örneklerini ortaya koymuşlardır. Pekiyi şimdi ne oldu da İslam dünyası bu kaotik durumlara düştü? Burada Müslümanlar özeleştiri yapmak zorundalar. İnsanlık da özeleştiri yapmak zorundadır”
Başkan Yardımcısı Özafşar konuşmasının sonunda hukukun, adaletin, insan onuru ve haysiyetinin yüceltildiği toplumsal düzeni tüm insanlığın birlikte gerçekleştirmesi gerektiğini ve Kutlu Doğum Haftalarının bunun müzakeresi ve değerlendirilmesi için iyi bir vesile olduğunu belirtti.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Kutlu Doğum Haftası açılışına katıldı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Özafşar, açılışta yaptığı konuşmada Batıda ve İslam dünyasında son dönemde yaşanan acı hadiseleri hatırlatarak, bütün insanlığın bir özeleştiriye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Başkan Yardımcısı Özafşar, "Bugün İslam dünyası kan ve gözyaşı içinde. Neden aynı inancın çocukları birbirine kurşun sıkıyor? Hangi küresel sistemler bunu etkiliyor, hangi lokal, mevzi, mahalli şartlar bunları destekliyor? İslam dünyası, insanlığa medeniyet getirmiş, merkez olmuş Bağdat, Şam, Kabil, Kahire neden hep bir acı ve gözyaşıyla anılıyor? Neden Batı'da insanlar belli oranda ayrıma tabi tutuluyor? Bütün bunların hesabını yapmak zorundayız" diyerek bu muhasebede Hz. Muhammed başta olmak üzere insanlık tarihinin büyük ruhlarına kulak vermek gerektiğini ifade etti.
Başkan Yardımcısı Özafşar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hz. Muhammed’in (sas) getirdiği esaslar, bütün insanlığa gelmiştir”
"Hz. Muhammed, ilahi mesajları getiren son elçidir. Bizim inancımıza göre Peygamberlik halkasının son temsilcisidir. Onun getirdiği esaslar bütün insanlığa gelmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed, barış, kardeşlik, sevgi ve dostluğu pekiştiren mesajlar getirmesine rağmen bugün Müslümanlar ve insanlık, neden birbirlerine düştüklerini sorgulamalıdır. Neden insan insanın kardeşi olacağına insan insanın kurdu oldu?"
“Tarihin hiçbir döneminde Müslümanların ırkına, rengine, inancına, diline bakarak insanları ötekileştirdiğine dair örnekler göstermek kolay değildir.”
Başkan Yardımcısı Özafşar, tarihin hiçbir devrinde Müslümanların öteki dinlerden farklı inanç kesimlerini ötekileştirmediklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarihin hiçbir döneminde Müslümanların ırkına, rengine, inancına, diline bakarak insanları ötekileştirdiği veya hayat haklarını kısıtladığına dair örnekler göstermek kolay değildir. Ama İslam Tarihinde, Medeniyeti’nde Medine'de şekillenen anlayışın Endülüs'te, Osmanlı'da ve dünyanın muhtelif zamanlarında insanlığa ışık saçan örneklerini göstermek mümkündür. Bir arada yaşamanın, kesrette vahdetin örneklerini Müslümanlar tarih boyunca vermişlerdir. Ve Müslümanların yaptığı çığır ışık bütün küreyi etkilemiştir."
“İslam tarihi boyunca birlikte yaşama ahlakının örneklerini veren Müslümanlar ve insanlık bugün özeleştiri yapmak zorundadır”
“Müslümanlar’ın İslam'ın güzelliklerini Sicilya'da 2.5 asır ve Endülüs'te 6-7 asır yaşatmışlardır. Londra'nın nüfusu 5 binken Kurtuba'nın nüfusu 1 milyondu. Paris'in nüfusu 10 binken Semerkant'ın nüfusu 1 milyondu. Müslümanlar erken moderniteyi yaşamışlar ve birlikte, bir arada yaşamanın örneklerini ortaya koymuşlardır. Pekiyi şimdi ne oldu da İslam dünyası bu kaotik durumlara düştü? Burada Müslümanlar özeleştiri yapmak zorundalar. İnsanlık da özeleştiri yapmak zorundadır”
Başkan Yardımcısı Özafşar konuşmasının sonunda hukukun, adaletin, insan onuru ve haysiyetinin yüceltildiği toplumsal düzeni tüm insanlığın birlikte gerçekleştirmesi gerektiğini ve Kutlu Doğum Haftalarının bunun müzakeresi ve değerlendirilmesi için iyi bir vesile olduğunu belirtti.