- Bediüzzamanın tevhid delili esmai hüsna

Adsense kodları


Bediüzzamanın tevhid delili esmai hüsna

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
neslinur
Sun 4 July 2010, 06:00 pm GMT +0200


Esmanın tevhid delili olarak ele alınıp değerlendirilmesini ise çağın büyük insanı Bediüzzaman hazretleri yapmıştır


Ömer Faruk Şentürk'ün yazısı:

Hangi isim ism-i azamdır?


Varlığın esası ilahi isimler ve onların tecellileridir. Her şeyin hakikati bir ya da birçok esmanın tecellisidir. Sadece eşya değil, eşyadaki nitelikler ve özelliklerde ilahi isimlere dayanmaktadır.
Tek bir canlının dış şeklinde, fiziki yaratılışında yirmi kadar ilahi ismin cilvesi görünmektedir.
Hayatın anlamı ve yaratılış gerçeğini açıklama usulünde eskiden beri esma-i hüsnaya müracat edilmiştir. Esmanın tevhid delili olarak ele alınıp değerlendirilmesini ise çağın büyük insanı Bediüzzaman hazretleri yapmıştır.

İsimler arasında derece farkı olabileceğinden hareketle ism-i azamı tespit etme konusunda ciddi gayretler olmuştur. Bazı isimleri bir araya getirerek zikredilen ism-i azam dualarını yapma İslami gelenekte yerini almıştır. mevcuttur.
İsm-i azam Allah’ın bütün isimlerini içinde toplayan isim demektir.
Mana ve şümulünün genişliği sebebiyle bu isim, Rabbimizin zatının özel ismi olması münasebetiyle Allah lafz-ı celalidır.
İsm-i azam konusunda İslam alimlerinin farklı kanaatleri vardır.
Hazreti Ali’ye göre Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs.
İmam Âzam’a göre Hakem ve Adl
Abdülkadir Geylani hazretlerine göre Hayy.
İmam Rabbani’ye göre Kayyüm ve İbn Arabi’ye göre Hayy ve Kayyûm’dur.

İsim azam ı farklı isimlerde bulan İslam büyükleri belki de her birinin hususi aleminde tecelli eden ism-i azamın değişik olması sebebiyle böylesi farklılıklar keşfetmişlerdir.

Hangi ismin neye göre ism-i azam olarak kabul edileceği hususu net değildir.
Eğer bu seçimde kulun manevi hayatını en çok etkileyen isim esas alınacak olursa, o takdirde tercih sebebi isimden daha ziyade kişinin şahsi durumu olacaktır.
Kulun duygulandığı her isim ism-i azam olabilir.
Eğer kul Allah’tan başka şeylerden el çekebilmiş, yüz çevirebilmişse ve Allah’a aklıyla, fikriyle, gönlüyle yönelebilmişse onun dua ve zikirlerinde yer alan her isim en büyük etkiye sahip olur.

Esma-i Hüsna içinde bir ism-i azam olduğu gibi her isim içinde azami bir mertebe olduğu da bir gerçektir.

Bazen bir ismin azami mertebesi ism-i azam ile karıştırılır; o isim âzamî mertebedeki tecellisi sebebiyle ism-i azam sanılır.
Zikredilen isimler, ayete’l-kürsü, Haşr suresinin son üç ayeti gibi ayetler ism-i azamın tecelli alanı mıdır? Allah bunlarla mı tecelli etmiştir?
Yoksa bunların içinde geçen Canab-ı Hakk’ın mübarek isimleri mi ism-i azamdır?
Bunları ancak Allah bilir.
Sıdk sadakat ve samimiyetin ism-i azam tesiri yapacağı muhakkaktır.
İsm-i azam tesiri yapacak bir şey varsa şüphesiz o da sıdktır.
Sadakatle hangi isim okunursa okunsun o ism-i azam olur.

Esmaya rağbeti artırmak; bütün isimlerle dua edilmesini temin etmek gibi hikmetlere binaen ism-i azam gizli bırakılmıştır.