ehlidunya
Mon 6 September 2010, 10:25 pm GMT +0200
Bediüzzaman'ın Tebliğ ve İrşad Yapanlara Tavsiyeleri
Prof. Dr. Davut AYDÜZ baslıklar halinde ...ayrıntısını merak edenler varsa bir cok yerde var
1.Yaşadığını Anlatmak, Anlattığını da Mutlaka Yaşamak
2. İhlâs
3. Mübelliğin Vazifesi Sadece Anlatmak Olup, Kabul Ettirmek Allah’a Aittir
4. Hasbîlik
5. Kardeşlik, Birlik ve Beraberliği Muhafaza, Bütün Hizmet Ehline İyi Davranma
a. Aynı Hizmettekiler Arasında Birliği Koruma
b. Diğer Hizmet Ehline İyi Davranma veya Müsbet Hareket
c. Ehl-i İlme Karşı Hareket Tarzı
6. İşe Esastan Başlamak
7. Tebliğ ve İrşatta İfadeye Dikkat Etmek
8. Vazife-i Bâkıyede Fütur Getirmeme ve Mâlâyâniyâtı Terk Etme
9. İrşad ve Tebliğ Hizmetinde Karşılaşılan Zorluklara Sabretmek
10. İrşad ve Tebliğ, Huzur ve Âsayişin Mevcudiyeti ve Devamıyla Mümkündür
11. Fiilî Olarak Tebliğ ve İrşatta Bulunanların Siyasetten Kaçınmaları
12. Hizmet Ehline Allah’ın Yardım Edeceğini Bilmek
13. Meşveret
14. Tebliğ ve İrşatta, Vâiz ve İlim Adamlarının Çok Dikkatli Olması
15. Din’in Maksadını Çok İyi Bilme
16. Mübelliğ ve Mürşid Liyakatli Olmalı
17. İrşâd Ve Tebliğde Bulunan Kimselerin Muhataplarının Durumlarını Çok İyi Bilmesi
18. Tebliğ ve İrşatta Enâniyeti Terk
Bediüzzaman’ın hizmet metodu geçerliliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Her zaman için geçerli ve asrımızın insanı için gereklidir.
Kendilerini tebliğle mükellef sayanlar, bunu incelemek zorundadırlar. Bu metot, aynı zamanda bir mücadelenin de anatomisidir.
Önce, gençliğin imanını kurtarma hedefi çizilmiş, şartlar nazara alınmakla birlikte şartlara teslim olunmamış, zamana ve zemine göre mücadele stratejisi değişmiş, ancak varılmak istenilen nokta hiçbir zaman değişmemiştir.
Âlî hakikatlerden taviz verilmemiş; gazete, kitap, kürsü vs. gibi her türlü tebliğ imkânından faydalanılmış, temel prensipler etrafında bir tefekkür manzumesi örülerek her zaman ve zeminde hedefe yürünmüştür.
O’nun bıraktığı mânevî mîras, Risâle-i Nûr Külliyatı, Türkiye’de ve dünyada milyonlarca insanın ellerinde, dillerindedir. Milyonlarca insan, o mânevî mîras sayesinde imanın güzelliklerini tatmıştır.