Rüveyha
Sat 21 February 2015, 01:09 am GMT +0200
Bedir savaşı esirlerine nasıl muamele edildi?
Hz. Peygamber (s.a.s.) her şeyden önce esirlere iyi davranılmasını emretmiştir. Onlardan sadece ikisini, Ukbe b. Ebu Muayt ile Nadr b. Haris’i, vaktiyle kendisine ve Müslümanlara yaptıkları ağır işkencelere karşılık olarak ölüme mahkum etmiştir. Diğer esirlere yapılacak muamele konusunda sahabilerin görüşlerine başvurmuştur. Hz. Ömer ve Sa’d b. Muaz gibi bazı sahabiler bunların en yakın akrabaları tarafından öldürülmesini teklif etmişler, Hz. Ebu Bekir ise fidye karşılığında serbest bırakılmalarını önermiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Ebu Bekir’in görüşünü benimseyerek esirlerin mali durumlarına göre bin ila dört bin dirhem fidye ödemelerini şart koşmuştur. Esirler arasında Hz. Peygamber (s.a.s.)’in amcası Abbas, diğer amcalarının oğulları Akil ve Nevfel de bulunuyordu. Fidye ödenmesi konusunda bunlara herhangi bir ayrıcalık tanınmamıştır. Bazı esirlerin karşılıksız olarak, okur-yazar olanların ise on Müslümana okuma yazma öğretmeleri şartıyla serbest bırakılmalarına karar verilmiştir.
Diğer Taraftan sahabenin, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in tavsiyesine uyarak esirlere iyi davrandığına dair kaynaklarda geniş bilgiler yer almaktadır. Sözgelimi onlar, yanlarında bulunan az miktardaki ekmeği esirlere yediriyor, kendileri hurma ile yetiniyorlardı. Hatta ellerinde bulunan küçük bir ekmek parçasını bile esirlere veriyorlardı. Muhtemelen yaralı ve yürüyemeyecek derecede halsiz olan esirleri develere bindiriyorlar, kendileri de yaya yürüyorlardı.
Hz. Peygamber (s.a.s.) her şeyden önce esirlere iyi davranılmasını emretmiştir. Onlardan sadece ikisini, Ukbe b. Ebu Muayt ile Nadr b. Haris’i, vaktiyle kendisine ve Müslümanlara yaptıkları ağır işkencelere karşılık olarak ölüme mahkum etmiştir. Diğer esirlere yapılacak muamele konusunda sahabilerin görüşlerine başvurmuştur. Hz. Ömer ve Sa’d b. Muaz gibi bazı sahabiler bunların en yakın akrabaları tarafından öldürülmesini teklif etmişler, Hz. Ebu Bekir ise fidye karşılığında serbest bırakılmalarını önermiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Ebu Bekir’in görüşünü benimseyerek esirlerin mali durumlarına göre bin ila dört bin dirhem fidye ödemelerini şart koşmuştur. Esirler arasında Hz. Peygamber (s.a.s.)’in amcası Abbas, diğer amcalarının oğulları Akil ve Nevfel de bulunuyordu. Fidye ödenmesi konusunda bunlara herhangi bir ayrıcalık tanınmamıştır. Bazı esirlerin karşılıksız olarak, okur-yazar olanların ise on Müslümana okuma yazma öğretmeleri şartıyla serbest bırakılmalarına karar verilmiştir.
Diğer Taraftan sahabenin, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in tavsiyesine uyarak esirlere iyi davrandığına dair kaynaklarda geniş bilgiler yer almaktadır. Sözgelimi onlar, yanlarında bulunan az miktardaki ekmeği esirlere yediriyor, kendileri hurma ile yetiniyorlardı. Hatta ellerinde bulunan küçük bir ekmek parçasını bile esirlere veriyorlardı. Muhtemelen yaralı ve yürüyemeyecek derecede halsiz olan esirleri develere bindiriyorlar, kendileri de yaya yürüyorlardı.