- Bedenî İbadetlerin Mahiyet İtibariyle Taksimi

Adsense kodları


Bedenî İbadetlerin Mahiyet İtibariyle Taksimi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
seymanur K
Tue 6 September 2011, 03:53 pm GMT +0200
Bedenî İbadetlerin Mahiyet İtibariyle Taksimi


a- Sözler. Tekbir, hamdetme, teşbih, "Iailahe illallah" deme, selam verme,

dua etme, hapşıran kimsenm hamdetmesi ve yamndakinin ona hayır dua etmesi, selam gönderme, dinî hutbeler, vacip ve mendup amelle­rin yapılmasının emredilmesi, haram ve mekruh olan fiillerin menedil-mesi, gerekli olan bir şeyi sorup öğrenme, fetva verme, hakimin hü­küm vermesi, şahitlik etme, kamet getirme, ezan okuma, Kur'an oku­ma, yeme içme ve hayvanı kesmeden önce besmele çekme, helaya gi­rerken, cinsel ilişki ve Kuran okumadan önce şeytanın şerrinden Al­lah'a sığınma ve yine şeytanın fitne ve kötülüğe yönlendirmesinden Allah'a sığınma gibi ameller misal olarak zikredilebilir.

b- Sırf fiil olan ibadetler. Allah yolunda cihad, boğulmak ya da helak ol­mak üzere olan birisini kurtarma, bir saldırıyı defetme, abdest alma, gusletme, cenazeyi kefenleyip Allah'ın onun için yapılmasını emretti­ği vacip ve mendup olan fiilleri yapma misal olarak zikredilebilir.

c- Uzak durma şeklinde ibadet. Mesela yeme içmeden sakınma ile oruç tutma böyledir.

d- Hem fiil hem de uzak durma içeren ibadetler. Bu da çeşitli şekillerde olur. Mesela itikaf, insanlarla olan münasebetlerden ve cinsel ilişkiden uzak durarak Allah'ın evlerinden birinde belli müddet durmaktır. Yi­ne hac ibadeti; bir yandan tavaf, sa'y, vakfe, ihrama girme gibi fiiller içerirken bir yandan da güzel koku ve yağ sürme, saç ve tırnakları kes­me, cinsel ilişkide bulunma, şehvetle dokunma, nikahlanma, başkasının nikahını kıyma, avlanma, avlanılan şeyden yeme, kadınların yüz­lerini, erkeklerin başlarını örtmesi, erkeklerin terlik giymesi gibi belli hac yasaklarından sakınmayı gerektirir.

e- Namaz. Bu ibadet hem zahiri ve bâtını fiiller hem de sözler içerdiği gi­bi birçok fiilden, insanlarla konuşmaktan, kalp ve bedenen başka bir şeyle meşgul olmaktan uzak durmayı gerektirir.

Namazın; yukarıda zikrettiğimiz şekilde Allah'a boyun eğme, huşu, bir­çok söz, fiil içermesi ve emredilen şeyin yapılması dışında zahiren ve batı-nen başka bir şeyle meşgul olmamayı gerektirmesi hasebiyle imam Şafiî bu­nun bedenî ibadetlerin en faziletlisi olduğunu söylemiştir. Çünkü namaz kı­lan kimse okuduğu Kur'an'ın manasını düşünmekle emroîunmuştur. Ayet­te ceza ile sakındırma varsa kişi korkar, mükafat vaadi varsa kişi ümid eder. Bundan dolayı Allah (cc) şöyle buyurmuştur: "Geceleyin secde ederek, na­maz kılarak boyun büken, ahiretten çekinen, Rabbinin rahmetini dileyen kimse inkar eden kimse gibi olur mu?"[112]

Namazda Allah'ın sıfatlarını beyan eden ayet okuyan kimse bu sıfatları düşünsün, Allah'a tevekkül edilmesini bildiren bir ayetse tevekkül etmeye azmetsin, Allah'tan haya etme emrediliyorsa O'ndan haya etsin, Allah'ı yüceltme emrediliyorsa O'nu yüceltsin, Allah'ı sevme emrediliyorsa O'na olan sevgisini yeniden hissetsin, Allah'a itaate teşvik ediliyorsa buna uyacağına azmetsin, günahlardan sakınma emrediliyorsa sakınmaya azmetsin.

Okunan zikrin manası dışında ondan daha faziletli olsa bile bir başka zik­rin manası düşünülmemelidir. Çünkü bu edebe aykırıdır. Her bir makam için o makama uygun söylenecek bir söz vardır, onun dışına çıkılmamalıdır. Aynı şekilde okunan ayetin manası dışında ondan daha faziletli olsa bile bir başka ayetin manası düşünülmemelidir. Zira bu da edebe aykırıdır. Bundan dolayı rüku ve secdede Kur'an okumak, otururken belli duaların yerine tes-bihatta bulunmak mekruh görülmüştür.

Dua eden kimse sesini alçaltıp Allah'a boyun eğerek edeb dairesi içinde kalmalıdır. Nitekim Allah (cc) şöyle buyurmuştur: "Rabbinize boyun eğerek ve gizlice dua edin"[113]

Kalbin bu zikrettiğimiz şeyleri terk etmesi, vücudun en üstün parçasının Allah'tan yüz çevirmesi anlamına gelir. Vücudun sair uzuvlarının terk etme­si kalbin terki gibi değildir. Çünkü kalbin terki, ibadetlerin ana gayesi, Allah'a itaatin esası olan, vücudu esenliğe kavuşturan, insanı doğru yola ulaştiran maslahatların elde edilememesi anlamına gelir. Kim yukarıda zikretti­ğimiz üzere namaz kılarsa, onun namazı mükemmeldir, kötülük ve fuhşiyat-tan alıkoyar. Allah (cc)'m şu ayeti bu konuya hamledilir: "Muhakkak ki na­maz fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar."[114] Ayette yer alan elif lam takısı mü­kemmelliğe işaret içindir. Böyle bir namazın fuhşiyat ve kötülükten alıkoya­cağı ne kadar doğrudur! Çünkü namazda bu hal ve tefekkür içerisinde olan kimse namazı bitirdikten sonra Allah'ın ilgili sıfatlafını daha yeni zikretmiş ve fuhşiyat ile kötülükten alıkoyan hali daha yeni elde etmiştir.

f- Hakların düşürülmesi. Kefaret olarak köle azat etme, alacağı silme, su­çu affetme misal olarak zikredilebilir. Bir hakkın düşürülmesinin üs­tünlüğü, düşürülen hakkın derecesine göre farklılık arzeder. Mesela kısas cezasının affedilmesi zina iftirası haddinin affedilmesinden, zina iftirası haddinin affedilmesi, tazir cezasının affedilmesinden, bir dinar alacağın silinmesi, bir dirhem alacağın silinmesinden daha üstündür.

Aynı şekilde bir malı başkasına temlik etmenin üstünlüğü de temlik edi­len şeyin derecesine göre farklılık arzeder. Yavru bir deveyi temlik etmek ko­yunu temlik etmekten, iki yaşını doldurmuş deveyi temlik etmek yavru de­veyi temlik etmekten, dört yaşına giren deveyi temlik etmek iki yaşına giren deveyi temlik etmekten, dört senesini tamamlamış deveyi temlik etmek dört yaşına giren deveyi temlik etmekten, beş yaşındaki deveyi temlik etmek dört senesini tamamlamış deveyi temlik etmekten daha üstündür. Yine malın da­ha iyisini, daha faydalı olanını vermek daha üstündür.


[112] Zümer 9

[113] Araf 55

[114] Ankebut 45