seymanur K
Tue 13 September 2011, 01:33 pm GMT +0200
Bazı Terimlerin Anlamları
Hikmet: Hikmet kelimesinin sözlük anlamlarından biri, menetmektir. Nitekim şairlerin beyitlerinde hikmet kelimesini bazen bu anlamda kullandıkları bilinmektedir. Kelimenin şeriattaki anlamı ise emredilen şeylerin terk edilmesi ve yasaklanan şeylerin yapılmasını menetmektir. Yani sırf maslahat olan ya da tercih edilmesi gereken bir maslahatın terk edilmesine ve sırf mef-sedet olan ya da tercihen def edilmesi gereken bir mefsedetin yapılmasına mani olma anlamındadır.
Vaaz: Vaaz kelimesi ise, sırf maslahat ya da tercih edilmesi gereken bir maslahatın elde edilmesini emredip, sırf mefsedet ya da tercihen defedilme-si gereken bir mefsedetin işlenmesini yasaklamak anlamına gelir.
Siyaset: Cahil kimselerin siyaset dediği şey ise tercihen defedilmesi gereken bir mefsedeti maslahata tercih etme ile tercihen elde edilmesi gereken bir maslahatı mefsedet olan bir başka şeyden ötürü terk etmekten ibarettir.
Gümrük vergileri, şarap, cinsel ilişki ve benzeri şeylerde bir takım maslahatlar olsa bile bunlar, söz konusu şeylerin içerdiği dünya ve ahiret mef-sedetleri yanında çok az kalır. "Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onlan doğru yoldan alıkoymuş."[81] Benzer şekilde bedbaht kimseler, dünya haz ve mutluluğu için tercihen defedilmesi gereken mefsedetleri maslahatlara tercih edip yine dünya haz ve mutluluğu için tercih edilmesi gereken maslahatları terk ederek kendi nefislerine uyarlar. Yaptıkları şeylere terettüp eden dünyevi ve uhrevi mefsedetlere de aldırış etmezler. Bu tür fiillere, insanlara zevk ve haz vermeleri hasebiyle şarap içme, zina, livata, dokunulmazlığı olan düşmana eziyet etme, sinirlenilen kimseyi öldürme ya da sövüp sayma, başkalarının mallarını gasbetme, kibirlenme vb. şeyler örnek olarak verilebilir.
Bedbaht kimseler ayrıca dünyevi ve uhrevi maslahatlar içermeleri hasebiyle katlanmaları emrolunan bazı dünya acı ve sıkıntılarından kaçarlar. Daha az bir haz elde etmek için iki mefsedetten büyük olanını işlemiş olmalarına aldırış etmezler. Yine daha az bir haz elde etmek için iki maslahattan daha büyük olanını terk ederler. Haz ve şehvetler onları sarhoş etmiş, böylece ölüm ve sonrasındaki felaketleri unutmuşlardır. Rahman'ın yolunu terk edip şeytanın yoluna uyarak inkarcı, günahkar ve isyankar olanlara yazıklar olsun. Bunlar haddi aşıp dalâlete düşen kimselerdir.
Cehalet: Cehalet mefsedettir ve üç tür cehalet vardır.
a- Usul ve füruya dair öğrenilmesi vacip olan bilgileri bilmeme gibi giderilmesi vacip olan cehalet.
b- Füruya dair bazı hükümlerin bilinmemesi gibi giderilmesi vacip olmayan cehalet.
c- Giderilmesinin gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf olan cehalet, irfan: İrfan ise maslahattır ve üç tür İrfan vardır.
a- Usul ve füruya dair elde edilmesi vacip olan irfan.
b- Elde edilmesi vacip olmayan irfan ki bunun sınırı yoktur.
c- Usul ve füruya dair elde edilmesinin vacip olup olmadığı konusunda ihtilaf bulunan irfan.
[81] Neml 24