- Bayram Namazlarının Meşruiyet Delîli

Adsense kodları


Bayram Namazlarının Meşruiyet Delîli

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Wed 27 January 2010, 06:16 pm GMT +0200

Bayram, hicretin birinci yılında meşru kılınmıştır. Bu hususta Ebû Dâvûd, Enes (r.a.)’in şöyle dediğini rivayet etmektedir:

Rasûlullah (s.a.s.) Medine’ye hicret buyurduklarında, Medîne’lilerin oynayıp eğlendikleri iki günleri vardı.

“Bu günler de ne oluyor?” diye sorduğunda, Medine’liler kendisine dediler ki:

“Biz cahiliyetten beri bu günlerde oynayıp eğleniriz.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s.) kendilerine şu cevabı verdi:

“Bunların yerine Allah size daha hayırlı iki gün verdi: Biri Kurban bayramı, diğeri Ramazan bayramıdır.”[2]

Bayram Namazlarının Kılınış Şekli

Bayram namazlarının ne şekilde kılınacağı hususunda mezheblerin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştır.

Hanefiler dediler ki: Bir kimse, hangi bayram namazını kılacaksa önce ona kalbiyle niyet eder. Sonra diliyle de: “Allah rızası için bayram namazını kılmayı niyet ettim” der. İmama uyarak kılacaksa, ay­rıca imama tâbi olmaya da niyet eder. Sonra iftitah tekbirini alır. Ellerini göbeğinin altında bağlar. Bundan sonra hem imam, hem de imama uyan kişi iftitah duasını okurlar. Müteakiben imam, zevâid tekbirlerini alır. Cemaat de onunla birlikte tekrar eder. Bunlar, iftitah tekbiriyle rükû tek­biri dışında üç tanedir. Her tekbirden sonra üç tekbir süresi kadar sükût edilir. Sükût yerine zikirde bulunulmaz. Bu arada “sübhânallah”, “el­hamdülillah”, “lâ ilahe illallah” ve “Allahü ekber” gibi zikirleri yapma­nın bir sakıncası olmaz. İmam olsun, imama uyan kişi olsun tekbir alır­ken elleri de kaldırmak gerekir. İmamın bu tekbirleri aldıktan sonra gizli­ce eûzü besmele çekmesi, yüksek sesle de Fatihayı ve zamm-ı sûreyi oku­ması gerekir. Birinci rek’atte zamm-ı sûre olarak A’lâ sûresini okumak mendubtur. İmam kıraati tamamladıktan sonra rükûa, sonra da secdeye gider. Kendisine uyanlar da onu izler. İkinci rek’ate kalkıldığında besme­le çekerek Fatiha ve zamm-ı sûreyi okur. Zamm-ı sûre olarak da Gâşiye sûresini okuması mendub olur. Kıraati tamamladıktan sonra imam ve ken­disine uyanlar zevâid tekbirlerini alırlar. Ki bunlar da rükû tekbirleri dı­şında üç tanedir. Her tekbir alışta elleri de kaldırırlar ve bağlamadan ana salarlar. Bundan sonra rükûa giderler ve bilinen şekliyle namazı tamamlarlar. Bayram namazının bu şekilde kılınması, zevâid tekbirlerini üçten fazla alarak kılmaktan ve ikinci rek’atte zevâid tekbirlerini kıraat­ten önce almaktan evlâdır. İkinci rek’atte zevâid tekbirlerini kıraatten ön­ce almak caizdir.

Aynı şekilde imam, zevâid tekbirlerini üçten fazlalaştırırsa kendisine yanların da bu hususta onu izlemeleri vâcib olur. Ancak imam, en fazla on altı defa tekbir alırsa cemaatin de kendisiyle birlikte tekbir alması vâcid olur. Bu sayıdan fazla tekbir alması hâlinde cemaatin kendisine uyması gerekmez.

İmama uyan kişi, imamın zevâid tekbirlerini almasından sonra kendi­sine kavuşmuşsa, bu durumda kendi başına zevâid tekbirlerini alır. İmam tam bir rek’ati kıldıktan sonra cemaate kavuşan kişi, imamın namazı tamamlamasından sonra kalkıp kendi başına, kılamamış olduğu tek rek’ati kılar. Bu rek’atin kıraatini yerine getirip zevâid tekbirlerini alır. Bunların peşi sıra rükûa giderek bilinen şekliyle namazını tamamlar. Rükûdayken imama kavuşan kişi, kıyam hâlinde önce iftitah, sonra zevâid tekbirlerini alır. Bunun peşi sıra rükûa gider. Eğer rükûa kavuşacağından endişesi yoksa böyle yapar. Aksi takdirde ayaktayken iftitah tekbirini alır, sonra rükûa gider. Zevâid tekbirlerini rükû halindeyken ellerini kaldırmaksızın alır. İmamın namazı tamamlamasından sonra zevâid tekbirlerini kaza etmeyi beklemez. Çünkü kaçırılan zikirler, ulaşılamayan fiilî rükünlerin tersine, imamın namazı tamamlamasından sonra kaza edilebilirler. Bir kimse na­maza, imamın başını rükûdan kaldırmasından sonra yetişirse, bu durum­da mezkûr kişi, zevâid tekbirlerinin tümünü telâffuz edememişse, geri ka­lan kısmı sakıt olur. Tamamladığı takdirde rükûdan kalkarken imama uymanın vâcibliğini kaçırmış olur. İmamın rükûdan kalkmasından sonra namaza yetişen kimse, zevâid tekbirlerini almaz. Aksine, kaçırmış olduğu rek’ati, zevâid tekbirleri ile birlikte, imamın selâm vermesinden sonra ta­mamlar.

Şafiiler dediler ki: Bayram namazı diğer nafilelerde olduğu gibi, iki rek’at hâlinde kılınır. Yalnız bunun birinci rek’atinde, iftitah tekbirin­den sonra ve eûzü çekip kıraate başlamadan önce yedi tekbir almak mendubtur. Bu tekbirlerin her birinde eller omuz hizasına kadar kaldırılır. Her iki tekbir arasına normal uzunluktaki bir âyet okuyacak kadar fasıla koymak ve bu fasıla esnasında da sessizce “Sübhânallahi velhamdülillahi velâ ilahe illallahü vallahü ekber” demek sünnet olur. Ayrıca her iki tek­bir arasında, ellerin göğüs altında sağ el sol elin üstüne gelecek şekilde bağlanması da sünnettir. İkinci rek’ate kalkış tekbirinden sonra her ikisi arasına fasıla koyacak şekilde, beş tekbir alınır. Bu fasılalar esnasında da sağ el sol elin üstüne konarak göğüs altında bağlanır. Heyet olarak adlandırılan bu zâid tekbirler sünnettir. Bunların terk edilmeleri her ne kadar mekruhsa da sehiv secdesini gerekli kılmazlar. Sayısında şüphe edil­diği takdirde, en azı hesab edilir ve gerisi tamamlanır. Bu tekbirlerin eûzüden önce alınmaları müstehabtır. Sıra bakımından kıraatten önceye alın­maları şarttır. Unutarak da olsa, tekbir almadan kıraate başlandığı tak­dirde, zamanı geçtiği için artık tekbir alınmaz. Bu anlattığımız hükümler hem imam, hem de imama uyan kimse için geçerlidir. Yalnız, ikinci rek’ate imamla birlikte giren kişi, iftitah tekbirinden ayrı olarak imamla be­raber beş tekbir alır. İmam fazla tekbir alsa da ona uymaz. İmamın selâm vermesinden sonra kalkıp eksik kalan rek’ati tamamladığında yine beş tekbir alır. İmam zevâid tekbirlerini terk ederse, ona uyanlar da terk ederler. Tekbirleri alırken şayet ellerini üç defa peş peşe kaldırırlarsa amel-i kesîr işlediklerinden namazları bozulur. Böyle yapmadığı takdirde namazı bozulmaz. Bundan daha az sayıda tekbir alan bir imama uyan kişi, tek­bir esnasında imamın ellerini kaldırmasına uyarak o da ellerini kaldırır. Bayram namazlarında kıraat sesli yapılır. Yalnız, imama uyarak kılan bundan müstesnadır. Tekbirinse herkesçe sesli olarak alınması sünnettir. Birinci rek’atte Fâtiha’dan sonra Kâf, A’lâ ve Kâfirûn sûrelerinden biri­ni ikinci rek’atte ise Kamer, Gâşiye ve îhlâs sûrelerinden birini okumak sünnettir.

Hanbeliler dediler ki: Bayram namazını kılmak isteyen kişi farz-ı kifâye olarak iki rek’at namaz kılmaya niyet eder. Tekbir aldıktan sonra iftitah duasını okur. Bundan sonra mendub olarak altı tane tekbir alır. Her tekbir alışta imam ve imama uyan kimseler ellerini kaldırırlar. Her iki tekbir arasında gizlice: duasını okumak mendub olur. İllâ da bu duayı okumak gerekli değildir. Mendub olan, herhangi bir zikir olduğundan ötürü, başka bir duayı da okuyabilir. Anılan zevâid tekbirlerini aldıktan sonra zikir yapmayıp “eû­zü besmele” çekilir. Bundan sonra da Fatiha ile A’lâ sûresi okunarak rükûa varılır. Bilinen şekliyle rek’at tamamlandıktan sonra ikinci rek’ata kalkılır. Kıyam tekbirinden ayrı olarak beş tane zevâid tekbiri alınır. Her iki tekbir arasında, birinci rek’atteki tekbirler arasında okunan zikir tek­rarlanır. Son zevâid tekbirinden sonra herhangi bir zikir yapmak meşru değildir. Zevâid tekbirlerinden sonra mendub olarak besmele çekilir. Son­ra Fatiha ve Gâşiye sûreleri okunur. Kıraat tamamlandıktan sonra rükûa gidilerek bilinen şekliyle namaz tamamlanır.

İmamın, zevâid tekbirlerinin bir kısmını veya tümünü almasından sonra imama kavuşan kişi, kaçırmış olduğu tekbirleri almaz. Çünkü sünnet olan bu tekbirlerin artık zamanı geçmiştir. Kıraate başladıktan sonra ze­vâid tekbirlerinin bir kısmını veya tümünü unutup da, almadığını hatırla­yan kişi, yine mahalli geçmiş olduğu nedeniyle bu tekbirleri almaz. Nite­kim kıraata başladıktan sonra iftitah duasını okumadığım hatırlayan kişi de kıraati bırakarak iftitah duasını okumaya dönmez.

Malikiler dediler ki: Bayram namazı, nafile gibi iki rek’at ola­rak kılınır: Yalnız, birinci rek’atte iftitah tekbirinden sonra bir takım ze­vâid tekbirlerini almak sünnettir. Bu tekbirler, altı tanedir ve kırattan önce alınırlar. İkinci rek’atte kıyam tekbirinden sonra ve kıraata başla­madan önce beş tanedirler. Bu tekbirlerin kıraattan önce alınmaları mendubtur. Kıraattan sonraya ertelenmeleri hâlinde namaz sahîh olur. Fakat menduba muhalefet edilmiş olur. Kişi, zevâid tekbirlerinin sayısını arttı­ran veya eksilten yahut da bu tekbirleri kıraattan sonraya erteleyen bir imama tâbi olduğu takdirde, imamın bu gibi işleri yapması hâlinde ona uymaz. İmamdan başka kimseler, bayram namazını kılarken tekbirleri peş peşe almalıdırlar. İmamın ise, kendisine uyanların tekbir almalarına fırsat vermek için, her tekbirden sonra bir süre sükût ederek beklemesi mendubtur. Sükût esnasında teşbih veya tehlîl ile veyahut da başka şey­lerle meşgul olması mekruhtur. Zevâid tekbirlerinin her biri müekked sün­nettir. Rükûa varmadan önce, zevâid tekbirlerini unuttuğunu hatırlayan kişi, bu tekbirleri yerine getirir. İmama uyandan başkasının, meselâ ima­mın veya tek başına namaz kılan kişinin bu durumda kıraati de iade etmesi mendub olur. Selâm verdikten sonra, birinci rek’atte fazladan kı­raat yaptığı gerekçesiyle sehiv secdesi yapar. Zevâid tekbirlerini almadığı­nı rükûa vardıktan sonra hatırlayan kişi, artık bu tekbirleri almak için kıyam hâline dönmeyeceği gibi, bu tekbirleri rükû hâlinde de almaz. Kı­yam hâline döndüğü takdirde namazı bozulur. Kıyam hâline dönmezse, tekbiri eksik bıraktığı için selâmdan önce sehiv secdesi yapar. Bir tek tekbiri terk etmiş olsa bile sehiv secdesi yapması icâb eder. Ayrıca, tekbiri terk eden kişi, imama uymuş biri ise, imam onun yükünü kaldırdığından dolayı sehiv secdesi yapması gerekmez.

İmama uyan kişi, imamın tekbirini duymazsa onun tekbirini araştırır ve tekbir alır. Tekbir esnasında- imama tâbi olan kişi geri kalan tekbirleri imamla birlikte alır. Eksik bıraktıklarını da imamın selâm vermesinden sonra tamamlar. Eksik bıraktıklarını, imamın tekbir alması esnasında ta­mamlayamaz. İmamın kıraatta bulunması esnasında imama uyan kişi, iftitah tekbirini aldıktan sonra eksik bıraktığı veya tümüyle kaçırdığı tek­birleri alır. İmama birinci rek’atte veya ikinci rek’atte kavuşan kişi, altı tekbir alır. İkinci rek’atte imama kavuşan kişi beş tekbir alır. İmamın selâm vermesinden sonra ikmâl ettiği rek’atte, kıyam tekbiri dışında altı tane zevâid tekbiri alır. Bir rek’atten daha azını imamla birlikte kılan kişi, imamın selâm vermesinden sonra ayağa kalkıp eksikliği tamamlar. Birinci rek’at için kıyam tekbirinden sonra altı tane zevâid tekbirini alır. Bu tekbirleri alırken ellerini kaldırması mekruh olur. Sadece iftitah tekbi­ri esnasında diğer namazlarda olduğu gibi ellerini kaldırması mendub olur. Bayram namazlarında kıraati sesli yapmak mendubtur. Ayrıca birinci rek’­atte Fâtiha’dan sonra A’lâ sûresini veya benzeri bir sûreyi, ikinci rek’atte de Şems sûresini veya benzeri bir sûreyi okumak mendubtur.[3]