- Bayram Namazı

Adsense kodları


Bayram Namazı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Wed 27 January 2010, 06:13 pm GMT +0200

Bayram Namazlarının Hükmü Ve Vakti

Bayram namazlarının hükmü ve vakitlerine ilişkin olarak mezheblerin detaylı görüşleri aşağıca alınmıştır.

Şafiiler dediler ki: Bayram namazı, namazla mükellef olan her­kes için müekked bir sünnet-i ayn’dır. Hac ibadetini edâ etmekte olanlar­dan başkalarının bu namazı cemaatle kılmaları sünnettir. Hacılarınsa tek başlarına kılmaları sünnettir.

Malikiler dediler ki: Bayram namazı kuvvet bakımından vitirden sonra gelen müekked bir sünnet-i ayndır. İmamla birlikte cemaat teşek­kül ettiği takdirde bu namazı, Cuma namazıyla yükümlü olan herkesin kılması zorunludur. İmama kavuşmayan kimsenin tek başına kılması mendubtur. Bu durumda kişinin, kıraati sessiz yapması gerekir. Köle ve ço­cuklara Cuma namazı gerekli olmadığından, bayram namazını kılmaları halinde bu mendub bir ibadet olur. Hacılar bundan istisna edilmişlerdir. Onlann “meş’ar-i haram”da durmaları, bayram namazı yerine geçer. Minâ halkının cemaatle değil de ayrı ayrı kılmaları mendubtur. Cemaatle kıl­maları, hacıların da kendileriyle birlikte kılmalarına neden olur.

Hanefiler dediler ki: Cuma namazını kılmakla yükümlü olan kim­selere vücub ve sıhhat şartlarıyla birlikte bayram namazı da esah olan görüşe göre vâcib olur. Sıhhat şartlarından olan hutbe, bundan istisna edilmiştir. Hutbe, Cumada namazdan; önce, bayramda ise namazdan son­ra okunur. Cemaat sayısı da, bu namazla Cuma namazında birbirinden farklıdır. Cumaya aykırı olarak bayram namazında cemaat, imamdan başka bir kişinin daha bulunmasıyla teşekkül etmiş olur. Bayram namazı Cu­manın tersine, her ne kadar cemaatsiz sahîh olsa da cemaatle kılınması vacİbtir. Cemaatin terki dolayısıyla günahkâr olunur.

Hanbeliler dediler ki: Kendisine Cuma namazı gerekli olan herkes için bayram namazı farz-ı kifâyedir. Cumanın kılındığı yerden başka bir yerde kılınamaz. Yalnız hutbe, Cumaya aykırı olarak bayram nama­zında sünnettir. Cumadaysa şarttır. İmama yetişemeyen kişinin, dilediği vakitte bayram namazını kendine özgü şekliyle kılması sünnettir.


Şafiiler dediler ki: Bayram namazının vakti; güneşin, yükselmese bile doğuşundan itibaren başlayıp zevale gelmesine kadar devam eder. Zevalden sonraya kaldığı takdirde kaza edilmesi sünnettir. Ayrıca güne­şin doğuşundan itibaren bir mızrak yükselinceye dek namazı ertelemek de sünnettir.

Malikiler dediler ki: Bayram namazının vakti, nafile namaz kıl­manın helâl olduğu vakitten başlayıp güneşin zeval noktasına gelmesine kadar devam eder. Bu vakte kadar kılınmayan bayram namazı, bundan sonra kaza edilemez. Ayrıca ilk vaktinden sonraya ertelemek de sünnet değildir.

Hanbeliler dediler ki: Bayram namazının vakti, güneşin doğup bir mızrak boyu yükselmesi anından başlayıp zevalden az önceye kadar devam eder. Birinci günde kılınamadığı takdirde, aynı gün kaza edilebil­diği gibi, ertesi güne ertelenip o gün kaza edilebilir. Bir, iki veya üçüncü günde de kazaya bırakılsa, ertesi gün aynı şekilde kaza edilebilir.

Hanefiler dediler ki: Bayram namazının vakti, nafile namazların kılınmasının helâl olduğu andan başlayıp zevale kadar devam eder. Bay­ram namazı kılınmaktayken güneş zevale ererse ve henüz kâdede teşehhüd miktarı oturulmamışsa namaz bozulur ve nafile namaza dönüşür. Vakti geçip de kazaya kaldığı takdirde ne şekilde kaza edileceğine ilişkin bilgiler ileride verilecektir.[1]