- Bayram affa uğramaktır

Adsense kodları


Bayram affa uğramaktır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Wed 29 December 2010, 01:46 pm GMT +0200
Bayram, affa uğramaktır

Bayram, affa uğramaktır. Bayram, günahlardan kurtulma günüdür. Müminin bayramı, günahlarının affedildiği gündür. İmanla öldüğü gün bayramdır. Cennette ALLAHü teâlânın rüyetine kavuştuğu ve Peygamber efendimizi gördüğü gün, müminin bayramıdır. Hakiki bayram, Rabbimizin huzuruna, yüz akıyla çıkabilmektir.

Bir bayram günü, insanların neşeyle eğlendiklerini göre hazret-i Ali; "Günah işlemediğimiz gün de, bizim bayramımızdır" buyurmuşlardır.

Bir kimse, Dâvud-i Tâi hazretlerinden nasihat isteyince, ona hitaben; "Dünya hayatında oruçlu gibi ol. Ölüm geldiğinde bayram sevinci içinde ol! Halktan yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçıp kendini mesut kıl. Dilini koru. Lüzumsuz şeylerden kaçın. Dünya ile çok az ilgilen. Ahirete götüreceğin şeyler nispetinde dünya ile ilgilen" buyurmuştur.

Behlül-i Dânâ hazretleri de şu beytleri sık sık okurlarmış:
"Bayram, yeni elbiseler giyenler için değildir.
Ancak ilâhi azâptan emin olanlar içindir.
Bayram bineklere binenler için de değildir.
Ancak hata ve isyânı bırakanlar içindir."

ALLAHü teâlâ, Muhammed aleyhisselamın ümmetine, nice mübarek günler, geceler ihsan etmiştir. Ramazan ve Kurban bayramları da bu ihsanın içindedir. Bunları fırsat, ganimet bilerek, Rabbimizin rızasına kavuşmayı talep etmeliyiz.

Ana-baba hayatta ise, rızasını almak için uğraşmalıdır. Zira ana-babasını razı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır. Bir kimsenin ana-babası zâlim olsalar dahi onlara karşı gelmek onlarla sert konuşmak câiz değildir. Çeşitli vesilelerle, onların elleri öpülüp, duaları alınmalı, haklarını helal ettirmelidir. Ana-babanın dualarını almak için vesilelerden biri de bayramlardır. Bayramlarda, ana-babaya çeşitli hediyeler alıp, bayramları tebrik edilerek, hakları helal ettirilmeli ve dualarını almalıdır! Arada kırgınlıklar varsa bu vesile ile giderilmelidir. ALLAHü teâlâ Musa aleyhisselama buyurdu ki:
(Yâ Musa, günahlar içinde bir günah vardır ki benim indimde çok ağır ve büyüktür. O da, ana-baba evladını çağırdığı zaman emrini dinlememesidir.)

Ana-baba, kızıp bir şey söylediği zaman onlara karşılık vermemelidir. Emrettikleri şeyleri bir an önce yapıp onların duasını almalıdır. Onların üzülüp beddua etmelerinden korkmalıdır. Zira atılan ok tekrar geri gelmez. Onlar hayatta iken kıymetini bilip, hayır dualarını almak lazımdır.

Soğuk bir kış gecesinde, Bâyezid-i Bistâmi hazretleri küçükken annesi ile yatsı namazını kılıp yatmıştı. Gece yarısına doğru annesi uyandı. Çok susamıştı. Oğluna seslendi:
-Oğlum, bir bardak su verir misin?
Hemen yatağından fırlayarak su testisine baktı. Fakat içinde su yoktu. Annesine:
-Anneciğim, testide su yok ben hemen doldurup geleyim, dedi.

Koşarak dışarı çıktı. Her yer buz ile kaplıydı. Zorlukla testiyi doldurup geri döndü. Fakat, geri dönene kadar annesi tekrar uyumuştu. Elinde su dolu bardak ile, annesinin baş ucunda beklemeye başladı. Hava çok soğuk olduğu için, bir müddet sonra soğuktan titremeye başladı. Buna rağmen, bardağı bırakıp yatmadı. Elinde su bardağı saatlerce ayakta annesinin uyanmasını bekledi. Nihayet, annesi, "su, su" diye mırıldanmaya başladı. Hemen, "buyur anneciğim, suyun hazır" dedi. Annesi daha ilk sözünde suyun hazır olmasını anlayamadı. Oğluna sordu:
-Oğlum ne çabuk getirdin?
-Anneciğim, daha önce uyandığında, su istemiştin. O zaman su olmadığı için, testiyi doldurmaya gittim. Geldiğimde senin daldığını gördüm. Uyanmanı bekledim.

Oğlunun bu kadar sadakatli olduğuna çok sevinen annesi sevinçten ağladı. ALLAHü teâlâ kendisine böyle bir oğul ihsan ettiği için şükretti:
-Yâ Rabbi ben oğlumdan razıyım, sen de razı ol, dedi. Annesinin duası sebebiyle, Bâyezid-i Bistâmi hazretleri, evliyalıkta yüksek derecelere kavuştu. ALLAHü teâlânın sevgili kulu oldu.

İmanlı olup, Cehennemden en son çıkacaklar ALLAH yolunda olan ana-babasının İslamiyet’e uygun olan emirlerine âsi olanlardır. ALLAHü teâlâ Musa aleyhisselama buyurdu ki:
(Yâ Musa, ana-babasını razı eden beni razı etmiş olur. Ana babasını razı edip bana âsi olan kimseyi dahi iyilerden sayarım. Ana-babasına âsi olan, bana muti [itâatkâr] olsa bile, onu fenâlar tarafına ilhâk ederim.)

Rabbimizin rızasına kavuşmak için bayramlar birer vesiledir. Kul haklarından ve günah kirlerinden kurtularak, hakiki bayramlara kavuşmayı talep etmeliyiz. Dinimizin emirlerine uyarsak, dünyada rahat ve huzurlu oluruz. Ahirette de ebedi saadete kavuşuruz. Zira İslamiyet ilaç gibidir, su gibidir. Müslümana iyi gelir, hıristiyana iyi gelmez diye bir şey yoktur. Kim kullanırsa ona iyi gelir. Çünkü mevcudiyeti şifadır. Aspirini kim kullanırsa, baş ağrısına iyi gelir.

Eşrefoğlu Rumi hazretleri, sevdiklerine sık sık şu nasihati yapardı:
“Akıllılar bu dünyada şu üç şey ile meşgul olurlar. Böylece onlar, herkesin üzüldüğü gün, bayram ederler: 1-Dünya seni terk etmeden sen dünyayı terk edesin. 2-Her şeyden kurtulasın. 3-Rabbinle buluşmadan, Rabbin senden razı olsun.”


OSMAN ÜNLÜ