- Başıboş çocukların sorumlusu kim

Adsense kodları


Başıboş çocukların sorumlusu kim

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sat 1 September 2012, 02:08 pm GMT +0200
BAŞIBOŞ ÇOCUKLARIN SORUMLUSU KİM?

Eski zamanlarda her sözünde ilim ve hikmet bulunan bir hükümdar varmış. Bütün hal ve hareketlerinde derin sırlar bulunan bu hükümdar bir gün kır atına binmiş, gezintiye çıkmış. Sokak ve caddelerden geçerken, yolda rastladığı kimselere sualler soruyor, cevaplar alıyormuş.
Bir ara yol kenarında oynayan bir çocuğa gözleri takılmış. Adamlarına işâret edince, oynayan çocuğu apar topar huzuruna getirmişler. Hükümdarın çocuğa suali şu olmuş:
– Oğlum, İslâm’ın şartı kaçtır?
Çocuk tereddüt etmeden cevap vermiş:
– İslâm’ın şartı beştir efendim.
– Aferin evlâdım. Senin baban ne iş yapar?..
– Mahallemizde ayakkabı tamir eder.
Bunun üzerine hükümdar emir vermiş, çocuğun babasına içinde bulunduğu geçim sıkıntısından kurtulacak kadar yardımda bulunmuşlar.
Biraz daha ilerleyen hükümdar, bu defa bir başka çocuğa rastlamış. Aynı suali buna da tekrar etmiş:
– Oğlum, İslâm’ın şartı kaçtır?
– Bilmiyorum efendim.
– Pekâla, evinizin yolu nereden gider?
– İşte şu köşeden dönünce karşıdaki yoldan yürünür, sağa dönen ilk sokak, bizim evin yoludur.
Hükümdar emir vermiş, bu çocuğun babasını da derhal cezalandırarak hapsetmişler.
Olanlara bir türlü akıl erdiremeyen vezirlerden biri cesaretini toplayarak sormuş:
– Haşmetli hükümdarım, ilk çocuğun babasına ödül verdiniz. İkinci çocuğun babasını ise cezalandırarak hapse attırdınız. Bunun sırrını anlayamadım.
Hükümdar cevap vermiş:
– İlk çocuk sorduğumuz sualin cevabını doğru verdi. Demek ki, bu çocuğun babası oğluna gereken alâkayı göstermiş, ona bilmesi gerekli bilgiyi vererek yetiştirmiş, babalık vazifesini ifa etmiştir. Bu sebeble doğru cevap veren çocuğun babası mükâfata lâyık olmuştur.
İkinci çocuk ise sorduğum suale doğru cevap verememiştir. Düşündüm, acaba çocuktaki bu bilgisizlik kendisinde mevcut olan bir zekâ eksikliğinden mi, yoksa babasının ihmalinden midir, diye tereddüt ettim. Bunu anlamak için de evlerinin nerede olduğunu sordum. Baktım yolu doğru tarif ediyor, oturdukları yeri bilecek kadar zekâya mâlik bulunuyor. Anladım ki çocuktaki bu bilgisizlik, zekâ eksikliğinden değil de, onun babasının kendisi ile alâkadar olmayıp, ihmal ettiğinden ileri gelmektedir. Bu sebeble çocuğunun bilgisizliğinden dolayı terbiyesine ilgisiz babasını hapse atarak uyarmak istedim.

Ahmet ŞAHİN