meryem
Fri 25 March 2011, 11:09 pm GMT +0200
BARIŞ, FETİH VE CİHADLA İLGİLİ KAVRAMLAR
10.1 SİLM/SELEM:
S-l-m (selime) kökünden türeyen selâm, silm ve selem sözcükleri, sulh (barış) anlamındadır (silm=sulh). Bu bakımdan, bunlar harb'in zıtanlamlsıdırlar. (silm x harb).[1039]
Kur'an'da "silm" sözcüğü barış anlamında kullanılır.[1040]
10.1.1 Barış Emri:
Şeytana ayak uydurmak yerine, hep birlikte barışa girmek gerekir:
"Ey mü'minler! Hep birden banşa girin. Şeytana ayak uydurmayın. O, sizin apaçık düşmanınızdır. Size belgeler geldikten sonra kayarsanız (tökezlerseniz) biliniz ki Allah güçlü ve bilgedir."[1041]
Buradaki "barışa girin" ifadesi, "Allah'a kendinizi tam olarak teslim edin" biçiminde de karşılanır. Nitekim bazı müfessirler, buradaki "ey mü'minler" hitabının müslümanlara yönelik olmadığını, tersine henüz böyle tam bir teslimiyete ulaşmamış olan insanlarla bağlantılı olduğu görüşündedirler. Bunlar, geçmiş vahiylerin büyük kısmına inanan, ama Kur'an'm mesajını hakikat olarak kabul etmeyen Yahudiler ve Hıristiyanlardır. Nitekim sonraki âyetler, onlarla ilgilidir.[1042]
10.1.2 Barışa Mecbur Kalma:
Mü'minlerin düşman karşısında gevşemeleri, onları banş istemeye mecbur bırakır:
"Ey mü'minler! Düşman karşısında gevşemeyin ki barış istemek zorunda kalmayasınız (barış için yalvarıp ya-karmayın). Siz üstünsünüz, Allah, sizinle beraberdir. Sizin işlerinizi eksiltmeyecektir."[1043]
10.1.3 Barış Önerisinin Kabulü:
Barış öneren düşmanın bu teklifi kabul edilir, bundan böyle de dokunulmazlığı başlar:
"(..) (Münafıklar) sizden uzak durur, sizinle savaşmaz ve size barış teklif ederlerse, Allah onlara dokunmanıza izin vermez. Diğerlerinin de sizden ve kendi milletlerinden güvende olmayı istediklerini göreceksiniz. Ne var ki fitneciliğe her çağırıldıklarında, ona can atarlar. Eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve sizden elçekmezlerse, onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhlerine apaçık ferman verdik."[1044]
"Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah'a güven. O şüphesiz işitir ve bilir. (Ama barış yanlısı gözükmekle) niyetleri sadece seni aldatmaksa, bil ki Allah sana yeter. Nitekim yardımıyla ve inanmış yandaşlarla seni güçlendiren odur. Onların kalplerini bağdaştırdı. Bu uğurda, yeryüzündeki herşeyi harcasaydın onların kalplerini kaynaştıramazdm. Ama işte Allah, onları bir araya getirdi. Allah güçlü ve bilgedir."[1045]
[1039] Râgıb el-İsfahâni, Müfredat,378.
[1040] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 473-475.
[1041] Bakara, 2/208-209.
[1042] Bkz. Muhammed Esed, Kur'an Mesajı, 1/60 (191). Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 475.
[1043] Muhammed, 47/35. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 475.
[1044] Nisa, 4/90-91
[1045] Enfal, 8/61-63. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 475-476.