hafiza aise
Mon 6 December 2010, 04:46 pm GMT +0200
Bâb: Anjin (Bademcik İltihabı)
393- Ebu'l-Yemân bize anlatarak dedi ki: Şuayb bize ez-Zührî'den, o Ubeydullah b. Abdillah'tan, o Ümmü Kays bn. Mihsan el-Esediyye'den-kendisi Allah Resûlü'ne (sav) biat eden ilk muhacir hanımlardan ve Ukâşe'nin kızkardesidir- (r.anhâ) şunu nakletti:
Bademcik Ühithabından (=anjin) dolayı i'lâk tedavisi uyguladığı bebeğiyle Allah Resûlü'nün (sav) huzuruna girmişti. Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Neye dayanarak çocuklarınıza bu i'lâk tedavisinde bulunuyorsunuz? Size düşen şu Ûd-i Hindî'yi kullanmaktır. Onda yedi türlü şifa vardır. Zâtülcenb (=akciğer zarı iltihabı) hastalığının şifası ondadır.[3]
Şerh
Yukarıda 391 no ile şerhedilen hadis-i şerifle aynı olay ve konuları içerdiğinden tekrarına gerek görmüyoruz. Ancak bab başlığıyla bağlantılı olarak anılan boğaz hastalığının bademcik iltihabı olduğunu söylememiz gerekir.
Bâb: Zâtülcenb Hastalığı
394- Muhammed bize anlatarak dedi ki: Attâb b. Beşîr bize İshâk'tan, o ez-Zührî'den, o Ubeydullah b. Abdillah'tan, o Ümmü Kays bn. Mihsan'dan -ki o Allah Resûlü'ne (sav) biat eden ilk muhacir hanımlardan ve Ukâşe b. Mihsan'ın (ra) kız kardeşidir- (r.anhâ) şunu nakletti:
O, küçük oğluyla Allah Resûlü'nün (sav) huzuruna girmişti. Oğluna boğaz hastalığından dolayı i'lâk tedavisi uygulamıştı. Bunun üzerine Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Çocuklarınızı bu i'lâk usulüyle tedavi etme hususunda Allah'tan korkun. Kullanmanız gereken şu Ûdi Hindi'dir. Onda yedi türlü şifa vardır. Zâtülcenb de onlardandır. Yani akciğer zarı iltihabı.[4]
Şerh
391 no.lu hadis-i şerif ile aynı konu ve olayı ele alan bu hadiste ûdi hindinin zâtülcenp yani akciğer zan iltihabı hastalığına iyi geldiği belirtilirken i'lâk denen tedavi yönteminin terk edilmesi tavsiye edilmektedir. İ'lâk, bademciğin elle sıkılarak tedavi edilmesini amaçlayan bir yöntemdir.
[3] Bkz. 391 no.lu hadis-i şerif.
[4] Bkz. 391 no.lu hadis-i şerif.
393- Ebu'l-Yemân bize anlatarak dedi ki: Şuayb bize ez-Zührî'den, o Ubeydullah b. Abdillah'tan, o Ümmü Kays bn. Mihsan el-Esediyye'den-kendisi Allah Resûlü'ne (sav) biat eden ilk muhacir hanımlardan ve Ukâşe'nin kızkardesidir- (r.anhâ) şunu nakletti:
Bademcik Ühithabından (=anjin) dolayı i'lâk tedavisi uyguladığı bebeğiyle Allah Resûlü'nün (sav) huzuruna girmişti. Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Neye dayanarak çocuklarınıza bu i'lâk tedavisinde bulunuyorsunuz? Size düşen şu Ûd-i Hindî'yi kullanmaktır. Onda yedi türlü şifa vardır. Zâtülcenb (=akciğer zarı iltihabı) hastalığının şifası ondadır.[3]
Şerh
Yukarıda 391 no ile şerhedilen hadis-i şerifle aynı olay ve konuları içerdiğinden tekrarına gerek görmüyoruz. Ancak bab başlığıyla bağlantılı olarak anılan boğaz hastalığının bademcik iltihabı olduğunu söylememiz gerekir.
Bâb: Zâtülcenb Hastalığı
394- Muhammed bize anlatarak dedi ki: Attâb b. Beşîr bize İshâk'tan, o ez-Zührî'den, o Ubeydullah b. Abdillah'tan, o Ümmü Kays bn. Mihsan'dan -ki o Allah Resûlü'ne (sav) biat eden ilk muhacir hanımlardan ve Ukâşe b. Mihsan'ın (ra) kız kardeşidir- (r.anhâ) şunu nakletti:
O, küçük oğluyla Allah Resûlü'nün (sav) huzuruna girmişti. Oğluna boğaz hastalığından dolayı i'lâk tedavisi uygulamıştı. Bunun üzerine Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Çocuklarınızı bu i'lâk usulüyle tedavi etme hususunda Allah'tan korkun. Kullanmanız gereken şu Ûdi Hindi'dir. Onda yedi türlü şifa vardır. Zâtülcenb de onlardandır. Yani akciğer zarı iltihabı.[4]
Şerh
391 no.lu hadis-i şerif ile aynı konu ve olayı ele alan bu hadiste ûdi hindinin zâtülcenp yani akciğer zan iltihabı hastalığına iyi geldiği belirtilirken i'lâk denen tedavi yönteminin terk edilmesi tavsiye edilmektedir. İ'lâk, bademciğin elle sıkılarak tedavi edilmesini amaçlayan bir yöntemdir.
[3] Bkz. 391 no.lu hadis-i şerif.
[4] Bkz. 391 no.lu hadis-i şerif.