- Baba ve annenin mirası

Adsense kodları


Baba ve annenin mirası

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Mon 31 January 2011, 05:48 pm GMT +0200
4. Baba ve Annenin Mirası:
 


Ulema müttefiktirler ki, eğer babadan başka mirasçı bulunmazsa mira­sın hepsi babaya ve eğer baba ile annenin ikisinden başka mirasçı bulunmaz­sa, mirasın üçtebiri anneye, gerisi de babaya düşer. Zira Cenâb-ı Hakk, "Eğer ölünün çocuğu bulunmaz da ona, sadece anne ve babası mirasçı olurlarsa, annesine üçtebir düşer" [13] buyurmuştur. Ulema şunda da mütte­fiktirler ki, eğer ölünün öz çocukları veyahut torunları bulunurlarsa anne ve babasından her birine mirasın altıdabiri düşer. Zira Cenâb-ı Hakk, "Eğer ölünün çocuğu bulunursa, anne ve babasının her birine bıraktığının altıdabirî düşer" buyurmuştur. Ulema, ölünün kardeşleri bulunduğu zaman annesinin hissesi üçtebirden altıdabire iner, diye müttefik iseler de, kardeşler kaç tane olurlarsa annenin hissesi üçtebirden altıdabire iner diye ihtilaf et­mişlerdir. Hz. Ali ile îbn Mes'ud, «Kardeşler birden çok oldukları zaman an­nenin hissesi altıdabire düşer» demişlerdir. îmam Mâlik de bu görüştedir, îbn Abbas ise, «Kardeşlerin sayısı üçten aşağı olursa annenin hissesi üçtebir-dir» demiştir.

Bu ihtilafın sebebi, Arapça'da çoğulun en az kaç kişiye denildiği hu­susunda ihtilaf etmeleridir. Çoğulun en az üç kişiye delalet ettiğini söyleyen­ler, «Kardeşlerin sayısı üçten aşağı olursa annenin hissesi üçtebirdir. Çünkü âyet-i kerimede geçen 'kardeşler' kelimesi çoğul olduğu için en az üç kardeş demektir» demişlerdir. Diğerleri ise, «İki kardeşe de 'kardeşler denilir' de­mişlerdir. «Kardeşler demek olan «İHVE» kelimesinin erkek ve kız kardeş­lerin ikisine de şamil olduğunda ise ihtilaf yoktur. Ancak sonraki fukahadan  kimisi, «Ölünün kardeşleri arasında erkek bulunmadığı zaman -sayılan çok da olsa- annenin hissesi üçtebirden altıda bire inmez. Zira kız kardeşler yal­nızken çoğulları 'ÎHVE' değil 'EHAVAT' dır» demişlerdir.

Ölünün kardeşleri bulunduğu için annenin hissesinde indirilen altıda birin kime düştüğü hususunda edilen ihtilaf da bu babtandır. Cumhur «Eğer ölünün kardeşleriyle birlikte hem anne ve hem babası bulunursa, kardeşleri bulunduğu için annesine altıdabir verilir ve geri kalanın hepsi babasınındır» demiştir. İbn Abbas (r.a.)dan ise, «Babasına mirasın üçteikisi verilir. Anne­nin hissesi, kardeşler yüzünden üçtebirden altıdabire düştüğü için o altıda­bir, kardeşlere düşer» dediği rivayet olunmuştur. Fakat kimisi, îbn Ab-bas'tan gelen bu rivayetin zayıf olduğunu söylemiştir. Bununla beraber İbn Abbas'ın bu görüşü kıyasa daha uygundur.

Anne ve babasıyla karısını veyahut anne ve babasıyla kocasını bırakan ölü hakkındaki ihtilaf da keza bu babtandır. Cumhur birinci surette, «Karıya dörttebir, anneye geri kalanın üçtebiri -ki terekenin dörttebiridir- geri kalanı da -ki terekenin yansıdır- babaya kalır», ikinci surette de, «Kocaya terekenin yansı, anneye de geri kalanın üçtebiri -ki terekenin altıdabiridir- terekenin geri kalanı da -ki üçtebiridir- babaya kalır» demiştir. Zeyd b. Sabit (r.a.) de bu görüşte olduğu gibi, bu görüş Hz. Ali (r.a.)'den de rivayet olunmuştur. İbn Abbas (r.a.)'dan ise, birinci surette, «Kanya dörttebir, anneye de -Kur'an'da hissesi belirtildiği için- üçtebir, babaya da -asabe olduğu için- geri kalanı dü­şer», ikinci surette de «Kocaya terekenin yansı, anneye üçtebiri, babaya da-geri kalanı düşer» dediği rivayet olunmuştur, ki Kadı Şüreyh, İmam Dâvûd, îbn Şîrîn ve bir cemaat da bu görüştedirler.

Cumhurun dayanağı şudur: Baba ile anne yalnız oldukları zaman anne­ye terekenin üçtebiri, babaya da geri kalanı düştüğüne göre, anne ile babanın yalnız olmadıklan zaman da, geri kalanından aynı oranda hisse almalan la­zım gelir. Cumhur herhalde, annenin babadan fazla hisse almasını usule ay-kın görmüştür. Diğer grup da, «Anne, hissesi Kur'an'da belirtilmiş bir varis­tir. Baba ise, asabe olduğu için -hisselerden ne artarsa- ister az, ister çok ol­sun kendisine o düşer» demişlerdir.

Babanın anneye tercih edilmesinin gerektiği nazara alındığı zaman bi­rinci grubun, buna bakılmadığı zaman ise, ikinci grubun görüşü daha açık­tır. [14]


[13]  Nisa, 4/11.

 

[14] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/133-134.


ceren
Wed 1 January 2020, 03:07 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.bu konuda İslam'a bağlı kalan kullardan olalım inşallah...

gulsahkilicaslan
Thu 2 January 2020, 02:41 am GMT +0200
Allah razı olsun emeği geçenlerden inşallah selam ve dua ile...

Sevgi.
Fri 3 January 2020, 08:25 am GMT +0200
Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim. Rabbim bizleri herşeyi rızasına uygun şekilde yapmayı nasip etsin inşaAllah

Bilal2009
Sat 4 January 2020, 12:12 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun