- Azatlama deyimleri ve hükümleri

Adsense kodları


Azatlama deyimleri ve hükümleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Tue 1 February 2011, 05:23 pm GMT +0200
161. Azatlama Deyimleri ve Hükümleri
 


1. Azatlama Deyimleri 
             


Azatlamanın deyimlerine gelince: Bu deyimlerden bir kısmı sarih, bir kısmı -fukahanm çoğuna göre- kinayedir. Sarih olan deyimler «Sen hürsün», «Sen azatsın» deyimleri ile bu deyimlerden türeyen deyimlerdir. Buna göre bir kimse köle veyahut cariyesine bu deyimlerden biri ile hitab ederse -mak­sadım onu azatlamak değildi, dese bile- ulemanın icma'ı ile kölesi azatlan­mış olur. Kinaye olan deyimler ise, efendinin kölesine, «Senin üzerinde bir yetkim yoktur» «Sen benim kölem değilsin» gibi deyimlerdir. Cumhura gö­re bir kimse kölesine bu deyimlerden birini kullandığı zaman eğer onu azat­lamak için söylemiş olursa, kölesi azatlanmış olur, yoksa azatianmaz.

Ulemanın, efendinin köle veya cariyesine «Oğlum», «Kızım» veyahut «Babam», «Annem» demesi halinde köle veyahut cariye azatlanır mı, azat­ianmaz mı diye ihtilaf etmeleri de bu bâbtandır. Cumhur, «Azatlanır», Imariı Ebû Hanife «Azatianmaz» demişlerdir. Züfer de şâzz bir görüşte bulunarak, «Efendi kölesine 'Oğlum' dediği zaman, köleden on yaş küçük de olsa, köle azatlanır» demiştir.

Efendinin kölesine «Sen hür bir insansın» demesi halinde olan ihtilafla­rı da bu bâbtandır. Kimisi «Bu söz, köle için bir övgüdür» demiştir, ki çoğun­luk bu görüştedir. Kimisi de «Köle, bu söz ile azatlanmış olur» demiştir. Bu da Hasan Basrî'nin görüşüdür.

Ulema, bir kimse kölelerinden birini adı ile çağırdıktan sonra bir başka kölesi ona cevap verir ve o da cevap veren köleye «Sen hürsün» dedikten sonra «Ben adını verdiğim köleyi kastettim» derse, hangi kölesi azatlanır di­ye ihtilaf etmişlerdir. Kimisi «Her ikisi de», kimisi de «Hangisini kastetmiş-se o azatlanır» demiştir.

Ulema, bir kimse cariyesinin karnında taşıdığı yavruyu azatladığı za­man cariye değil, yalnız yavru azatlanır, diye müttefik eşeler de, cariyesini azatlayıp da karnındaki yavruyu istisna eden kimse hakkında ihtilaf etmiş­lerdir. Kimisi «İstisnası sahihtir», kimisi de «Her ikisi de azatlanırlar» de­miştir.

Ulema «Allah dilerse» şartına bağlanan "azatlamanın hükmünde de ihtilaf etmişlerdir. İmam Mâlik «Boşamada olduğu gibi, azatlamada da bu şartın etkisi yoktur. Yani bir kimse kölesine, 'Allah dilerse sen hürsün' dediği zaman, bu şartı koşmamış gibi, kölesi kesin olrak azatlanmış olur» demiştir. Kimisi de «Bu şartı koştuğu zaman köle azatlanmaz» demiştir.

Ulema, bir kimse «Falanca köleye malik olursam, azat olsun» diyen kimsenin bu azatlamasının hükmünde de ihtilaf etmişlerdir. İmam Mâlik «Vâki olur», İmam Şafiî ile başkalan ise «Vâki olmaz» demişlerdir. Daya­nakları da Peygamber Efendimiz'in,

«Kişi malik olmadığı köleyi azatlayamaz» [22] hadisidir. İkinci grup ise, azatlamayı da yemine kıyas etmişlerdir. Çünkü azatlamanın deyimleri de, boşamanın deyimleri ve azatlamamn şart­ları, boşamanın şartlan gibidirler. Yeminler içinde de boşama yeminlerinebenzeyenler vardır. [23]

 

2. Azatlamanın Hükümleri:
 
Azatlamanın hükümleri çoktur. Biri şudur: Cumhur, çocuklann hürri­yet ve kölelikte annelerine tabi oldukları görüşünde ise de, kimisi şâzz bir gö­rüşte bulunarak «Meğer çocuğun babası Arap soyundan olursa» diye bir istisna yapmıştır.

Azatlamanın hükümlerinden biri de, köle veyahut cariyesine «Falan gü­ne kadar sen hürsün» diyen kimse hakkında ihtilaf etmeleridir. Kimisi «Eğer cariye ise ona yaklaşamaz, onu satamaz ve başkasına hibe edemez» demiştir, ki İmam Mâlik bu görüştedir. Kimisi de «Bunlardan hiçbiri ona yasak değil­dir» demiştir. Evzaî ile İmam Şafiî de bu görüştedirler.

Ulema, bir kimsenin kölesine «Bana şu kadar yıl hizmet etmen şartı ile seni azatladım» diyen kimsenin bu şartının sıhhatında müttefiktirler. Fakat kölesine «Seni satarsam sen hürsün» dediği zaman eğer köleyi satarsa, köle azatlanır mı, azatlanmaz mı diye ihtilaf etmişlerdir. Kimisi «Azatlanmaz. Çünkü onu sattığı zaman artık onun mülkiyeti altında değil ki, azatlaması ile azatlanmış olsun» demiştir. Kimisi de «Onu satar satmaz azatlanmış olur. Şayet alıcıdan bedelini almış ise, geri verir» demiştir. İmam Mâlik ile İmam Şafiî bu görüştedirler. Birinci görüş de İmam Ebû Hanife ile tabileri ve Süf-yan Sevrî'nindir.

Bu babın fer'i'leri daha çoktur. Fakat bu kadarı bize kâfidir. [24]


22] Ebû Dâvûd, Talâk, 7/7, no: 2190.

[23] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/179-180.

[24] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/180.