- Az ve öz

Adsense kodları


Az ve öz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sat 19 May 2012, 10:52 am GMT +0200
AZ VE ÖZ

Şubat 2012 77.SAYI

AĞLAYIP SIZLANMADAKİ DEĞER NEREDE VAR?

Yunus Peygamber’in (a.s) kavmine bela gelip çattı. Gökten ateş dolu bir bulut ayrıldı. Yıldırımlar saçıyor, taşları yakıyordu. Gök gürlemekte, benizleri sarartmaktaydı. Onların hepsi damlardaydı. Vakit geceydi. Gökyüzünden gelen bu bela, gece vakti gelip çatmıştı. Herkes damlardan aşağı indi. Başlarını açıp, ovanın yolunu tuttu. Analar evlatlarını kendilerinden ayırdı. Hepsi feryat figana, çığrışıp ağlaşmaya koyuldu. O kavim, akşam namazından seher vaktine kadar başlarına toprak serpti. Hepsi avaz avaz ağlaşıp yalvardı. O inatçı kavme Allah (c.c) acıdı. Ümitsizlikten, sabırsız ah ve feryattan sonra yavaş yavaş bulut dağılmaya başladı. Hasılı ağlayıp sızlanmanın Allah (c.c) yanında değeri vardır. Ağlayıp sızlanmadaki değer nerede var? “Ey ümit! Hemen kalk, belini sıkıca bağla... Çünkü ulu Allah (c.c) üstünlük bakımından gözyaşını şehitlerin kanları ile bir tutmadadır.” (Mesnevi, Hz. Mevlana)

ALLAH İLE KUL ARASINDAKİ PERDELER

Gavs-i Hizani Hazretleri (k.s) bir sohbetlerinde şöyle buyurdular. “Kul ile Allah (c.c) arasında on iki perde vardır. Bu perdelerin altısı nurani, altısı zulmanidir. Bu perdelerin tamamını aradan kaldırıp yok etmeden vuslata ermek mümkün değildir. Bu perdelerin kalkması için kamil bir mürşidin terbiyesine girmek gerekir. Çünkü kamil mürşidin terbiye ve himmet dairesine girmeden bu perdelerin kaldırılması mümkün değildir. Nakıs (yetersiz) nisbet sahibi bir şeyh de bu perdeleri kaldıramaz; yalnız başka şeylerle yaldızlar, kökünden söküp atamaz. Mürit zanneder ki, o perdeler kalktı, hakikatte kalkmamıştır.” (Minah, Seyyid Sıbgatulah Arvasi  (k.s))

EY NEFSİM

Ey nefsim!
Kalbim gibi ağla, bağır, yalvar, yakar ve de ki
Faniyim, fani olanı istemem.
Acizim, aciz olanı istemem.
Ruhumu Rahman’a teslim eyledim, gayr istemem.
İsterim, fakat ebedi bir sevgili isterim.
Zerreyim, fakat sonsuz güneşi isterim.
Hiçlik içinde hiçim, fakat varlığı tümüyle isterim.
(Bediüzzaman Said Nursi (r.a))

AİLEDE MUTLULUĞUN ŞİFRESİ

S.Muhammed Saki Erol, “Aile Saadeti” isimli eserinde aile mutluluğun şifresini şu tespitlerle bizlere sunuyor. “Evlenen iki kişi birbirinin nasibidir. Bu nasip, Allah’ın ilminde kesinleşmiş bir takdirdir. Bu nasibe razı olmak imanın gereğidir. Ona helalinden ulaşmak farz olduğu gibi, ulaşınca hakkını korumak da farzdır. Ailemizin saadeti onu acısıyla birlikte kabul etmeye bağlıdır. Bu işin temeli de rızadır. Yuvadaki mutluluğun şifresi; ‘Rıza, vefa, sevgi ve sabırdır’ diyor bir alim. Bir ailenin çok basit tartışmalardan dolayı birbirine kızıp küserek hemen boşanmayı düşünmeleri doğru değildir. Bu konuda yüce Allah (c.c) bütün aile reislerini şöyle uyarmaktadır: ‘…Kadınlarınızla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (hemen boşamaya gitmeyin, sabredin ve şunu bilin) sizin hoşlanmadığınız bir şeyde Allah pek çok hayır yaratır.” (Nisa 4/19)

KORUYUCUSU SEN (S.A.V) OLAN ÜMMET İÇİN NE KAYGI OLUR Kİ!

“Minnet ve buyruklarına uymak, kendisine yakınlığa neden olan ve şükredilmese de nimetini artıran, eşsiz ve yüce Allah’a (c.c) yakışır.
O’nun sonsuz rahmetinin yağmuru her şeye erişmiş, esirgemediği nimetinin sofrası her şeye çekilmiştir.
Kulların namusunun perdesini büyük günahla yırtmaz, rızıklarını hatasından ötürü kesmez.
Kainatın serveti, varlıkların övüncü, alemlerin mutluluk sebebi Efendimiz Muhammed (s.a.v). Sözü dinlenir, onun hükmüne uyulur. Elçidir, cömerttir, güler yüzlüdür, peygamberlik mühründen nişanesi vardır.
Senin gibi bir koruyucusu olan ümmet için ne kaygı olur ki!”
(Gülistan, Şeyh Sadi Şirazi)

ÇOCUK
Annesi gül koklasa ağzı gül kokan çocuk,
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...
Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa “niçin, nasıl?” ve hayret...
Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür.
Allah diyor ki: “Geçti gazabımı rahmetim!”
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...
Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın!
Şimdi anladığını sonra anlayamazsın!
İnsanlık zincirinin ebediyet halkası;
Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...

Necip Fazıl Kısakürek

Efser BERİN