- Az ve öz

Adsense kodları


Az ve öz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Fri 18 May 2012, 05:55 pm GMT +0200
AZ VE ÖZ

Ocak 2012 76.SAYI

ÜMİTSİZLİK, ALLAH’A İSYANDIR

Allah, kuluna, tövbe etmesi halinde günahlarını bağışlayacağı müjdesini vermiştir. Günahlarının büyüklüğünün onu tövbe etmekten alıkoymaması, “Allah beni affetmez, tövbemi kabul etmez” diyerek ümitsizliğe düşmemesi gerektiği bildirilmiştir. Çünkü insan, tövbesi kabul edilmeyecek diye çok korkar, ümitsizliği onu isyanında devama sürükler, dolayısıyla günahına günah eklemiş olur. Çünkü ümitsizlik Allah’a isyandır; insanı isyanlarına tövbe etmekten alıkoyar, onların artmasına neden olur. Aldullah b. Mesud’un da belirttiği gibi, “Büyük günahlar dört tanedir. Birisi, Allah’ın rahmetinden ümit kesmektir.” (Ebu Abdullah Haris El-Muhasibi, Er-Riaye)

TAZİYENİN ÖNEMİ

“Bir mümin, bir kardeşine isabet eden bir musibetten dolayı taziyede bulunursa o mümini Allah Teala, kıyamet gününde izzet-i ikramda bulunur” hadis-i şerifinin açıklamasını Ömer Nasuhi Bilmen şöyle yapar: “Bir din kardeşimiz bir musibete uğramış veya yakınlarından birinin vefatı ile üzülmüş olabilir. İşte bu kardeşimizi ziyarete gitmek, taziyede bulunmak yani ona sabır tavsiye ederek teselli vermek bir sünnet-i seniyyedir. Böyle davranmak muhabbet ve hayırseverliğin bir eseri olduğu gibi toplumsal bir vazifedir. Buna göre bu vazifeyi yerine getiren bir mümin ebediyet aleminde bunun mükafatını görecektir.” (Beşyüz Hadis-i Şerif, Semerkand Yayınları)

AHİRET YOLUNUN AYDINLIĞI İÇİN…

Yusuf Hemedani (k.s), Rutbetü’l-Hayat isimli eserinde, insanın ahiret yolunun aydınlık olması için nefse ve şeytana muhalefet etmesinin gerekli olduğunu söyler. “Allah’a yakınlık (kurb) makamına ulaşmak, Allah’ın keremine nail olmak, O’nun sıfatlarının ve zatının hakikatlerini bilmek, cemal ve celalini müşahede etmek, sırlarının ve nurlarının tecellisini keşfetmek, bunların tümü, nefse muhalefet etmek ve ona karşı koymakla mümkündür.
Dünya ahretin perdesi, şeytan dinin perdesi, insan varlığı da hakikatin perdesidir.
İnsan dünyayı terk ederek ve onun düşüncesini gönlünden silerek mücahedede (nefsle savaşma) bulunursa, ahiretin cemali ona mutlaka görünür.”

İŞTAHI VARKEN “İŞTAHIM YOK” DEMEK DE YALANDIR


Kitabü Afati’l-Lisan adlı eserinde “Dilini serbest bırakan, yalanın tehlikesine düşer” diyen İmam Gazali Hazretleri, insanların yalanı kolayca söylemeyi adet edindikleri yerlerden birine de, “Buyur yemek ye!” sözüne karşı, iştahı olduğu halde, “İştahım yok!” diye karşılık vermesini gösterir. Konuyla ilgili olarak şu hadisi anlatır:

“Esma b. Umeys (r.a), Hz. Aişe (r.a) gelin olduğunda, onu Allah Rasulü’nün (s.a.v) odasına kendisinin koyduğunu söyler. ‘Benimle beraber bazı kadınlar da vardı. Rasul-i Ekrem’in (s.a.v) yanında (hediye olarak) bir bardak sütten başka bir şeyi yoktu. Ondan biraz içip Hz. Aişe’ye (r.a) uzattı. Aişe ise utanıp içmedi. Ben ona, Allah Rasulü’nün elini geri çevirmemesini tavsiye ettim.

Bunun üzerine utanarak sütü aldı ve içti. Sonra Rasulullah (s.a.v) ona arkadaşlarına da vermesini buyurdu. Kadınlar, ‘İştahımız yok!’ dediler. Allah Rasulü (s.a.v) onlara ‘Açlıkla yalanı bir araya toplamayın’ dedi. Ben, ‘Ey Allah’ın Rasulü! Bizden biri iştahı varken, canım istemiyor derse bu yalan olur mu?’ diye sordum. Allah Rasulü (s.a.v), ‘Yalan, yalan olarak yazılır. Hatta yalancık dahi, yalancık olarak yazılır’ cevabını verir.”

NEFS

Köpek korkusuyla korktum ölümden,
Ölmeden ölmeyi anlayamadım.
Ne güneşler doğup battı üstümden;
Bir günü bir güne bağlayamadım.

Hırsıma ne şöhret yetti, ne de şan.
Döndüğüm her nokta dünyadan nişan.
Nefsimin ardından koştum perişan,
Ondan bir kıl bile avlayamadım...

Necip Fazıl Kısakürek

Efser BERİN