saniyenur
Sat 26 November 2011, 10:14 pm GMT +0200
18- Aynı Cins iki Yiyecek Maddesinin Birini Diğeriyle Misli Misline Satmak
1452- Ma'mer b. Abdullah'tan rivayet edilmiştir:
“Ma'mer, hizmetçisini, bir sa/ölçek buğdayla pazara gönderip: Bunu sat, sonra bunun karşılığında arpa al” demişti. Hizmetçi gidip bir sa/ölçek ve biraz daha fazla arpa satın aldı. Ma'mer'e gelip bunu ona bildirdi. Ma'mer, ona:
“Neden böyle yaptın? Git, bu arpayı geri İade et! Sakın mislinden fazla bir şey alma! Çünkü ben, Resulullah (s.a.v.)'i:
“Yiyecek maddesi aynı cins yiyecek maddesine karşılık misli misline eşit şekilde satılır” buyururken işitirdim. O gün bizim yiyecek maddemiz arpa idi” dedi. Ma'mer'e:
“Fakat bu arpa, buğday cinsinden değildir ki riba olsun” dediler. Ma'mer:
“Ben, bu iki yiyecek maddesinin birbirine benzer olup haram kılman riba hükmünde olmasından korkarım” dedi.[711]
1453- Ebu Hureyre (r.a) ile Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.v.), Ensar'dan Adiyy oğullarının bir kardeşini Hayber'e vali olarak göndermişti. Daha sonra bu kimse, Medine'ye “Cenîb” denilen en iyi cins hurma çeşidiyle gelmişti. Resulullah (s.a.v.), ona:
“Hayber'in bütün hurmaları böyle midir?” diye sordu. O da:
“Hayır, vallahi ey Allah'ın resulü! Hepsi böyle değil. Biz bu iyi hurmanın bir sa ölçeğini, düşük kaliteli hurmanın iki sa ölçeği karşılığında satın almaktayız” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Böyle yapmayın! Fakat birbirine eşit bir şekilde misli misline satın alın yada bunu para karşılığında satıp da parasıyla bu iyi hurmadan satın alın. Tartılabilen riba maddeleri hep böyle olup fazlalık haramidir” buyurdu.[712]
Açıklama:
Yani iyi kaliteli hurmayı ilk önce satıp onu paraya dönüştürerek o parayla düşük kaliteli hurma almak yada düşük kaliteli hurmayı satıp onun parasıyla kaliteli hurma almak. Böyle olduğu takdirde faizden kaçınılrruş olunur. Yoksa kaliteli hurma ile kalitesiz hurma değiştirildiğinde faiz meydana gelir. Diğer maddeleri de böyle düşünmek gerekir.
1454- Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Bilâl, Resulullah (s.a.v.)'e “Bern” adı verilen iyi bir cins hurma getirmişti. Resulullah (s.a.v.), ona:
“Bu, nereden geldi?” diye sordu. Bilâl:
“Yanımızda düşük kaliteli hurma vardı. Onları, Peygamber (s.a.v.)'e yemek yedirmek için iki sa düşük kaliteliyi, bir sa' iyi cins hurma karşılığında sattım” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Eyvah! Ribanın ta kendisi! Böyle yapma! Eğer sen iyi cins hurma satın almak istiyorsan elindeki hurmayı ayrı bir satış işlemi üzere sat, sonra da parasına iyi cins hurma satın al”' buyurdu. [713]
1455- Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Biz, Resulullah (s.a.v.) zamanında muhtelif kuru hurmaların karıştırılmasından meydana gelen düşük kaliteli hurmayı bir ölçek karşılığında iki ölçek vererek satardık. Resulullah (s.a.v.) bunu duyup:
“iki ölçek hurmaya bir ölçek hurma, iki ölçek buğdaya bir ölçek buğday ve iki dirheme bir dirhem olmaz” buyurdu. [714]
1456- Ebu Nadre'den rivayet edilmiştir:
“Abdullah İbn Abbâs'a sarraflığı/para bozdurmayı sordum. O da:
“Peşin mi?” dedi. Ben de:
“Evet” dedim. O zaman Abdullah İbn Abbâs:
“O halde bunda bir sakınca yoktur” diye cevap verdi. Daha sonra Ebû Saîd el-Hudrî'ye haber verdim:
“Ben, Abdullah İbn Abbâs'a sarraflığı/para bozdurmanın hükmünü sordum. O da:
“Peşin mi?” dedi. Ben de:
“Evet” dedim. Abdullah İbn Abbâs:
“O halde bunda bir sakınca yoktur” diye cevap verdi” dedim. Bunun üzerine Ebû Saîd el-Hudrî:
“O, bunu size söyledi mi? Ona mektup yazacağız, size bu fetvayı vermesin. Vallahi, Resulullah (s.a.v.)'in hizmetkârlarından biri kuru hurma getirmişti, fakat Resulullah (s.a.v.) onu kabul etmeyip:
“Galiba bu, bizim toprağın hurmasından değil!” buyurdu. Hizmetçi:
“Bu sene bizim toprağın hurmasına yada bizim hurmamıza bir şeyler oldu. Ben de bizim hurmalardan fazla vererek bu iyi hurmayı aldım” dedi. Resulullah (s.a.v.):
“Katladın, ribâ yaptın! Sakın bir daha bu işe yaklaşma! Hurmandan sana bir şey fazlalık olursa ilk önce onu sat, sonra o parayla istediğin hurmayı satın al!” buyurdu.”
1457- Ebu Sâlih'den rivayet edilmiştir: “Ebu Saîd el-Hudrî'yi:
“Dinar dinarla ve dirhem de dirhemle misli misline satılır. Kim fazla verir yada alırsa muhakkak riba yapmıştır” derken işittim. Ona:
“Abdullah İbn Abbâs böyle söylemiyor” dedim. Bunun üzerine Ebu Saîd el-Hudrî:
“Ben, Abdullah İbn Abbâs'la görüştüm. Ona:
“Söylediğin bu sözü gördün mü? Sen bu söylediğini Resulullah (s.a.v.)'den işittin mi yada Yüce Allah'ın Kitab'ında böyle bir şey buldun mu?” diye sordum. Abdullah İbn Abbâs'da: “Bunu, Resulullah (s.a.v.)'den işitmedim ve Allah'ın Kitab'ında da bulmadım. Fakat Üsâme b. Zeyd, bana, Peygamber (s.a.v.)'in:
“Riba sadece Nesîe veresiyede olur” dediğini haber verdi” dedi. [715]
Açıklama:
Altını altınla ve gümüşü de gümüşle değiştirmede bir sakınca yok. Dikkat edilmesi gereken husus şudur:
1- Her ikisinin de tartı olarak aynı ve birisinin diğerinden tartı olarak fazla olmaması gerekir.
2- Altının gümüşle ve gümüşün altınla değişimi sırasında fazlalık olabilir. Bu fazlalık haram olmaz. Haram oİan husus, bunlardan birinin vadeye bırakılmış olmasıdır.
[711] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/400, 401.
[712] Buhârî, Büyü 89, Vekale 3, Meğâzî 39, İ'tîsam 20; Nesâî, Büyü 41; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/45, 67.
[713] Buhârî, Vekâle 11; Nesâî, Büyü 41; Ahmed. Hanbel, Müsned, 3/62.
[714] Buhârî, Büyü 20; Nesâî, Büyü 41; İbn Mâce, Ticarat 48, 2256; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/48, 49, 50.
[715] Buhârî, Büyü 79; Nesâî, Büyü 50; İbn Mâce, Ticarat 49, 2257.