- Ayın İkiye Ayrılması Mucizesi

Adsense kodları


Ayın İkiye Ayrılması Mucizesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 29 January 2010, 10:43 pm GMT +0200
Ayın İkiye Ayrılması Mucizesi


İnşıkak-ı Kamer (Ayın ikiye ayrılması) mucizesinin Medine´ye hicretten beş yıl önce,[193] nübüvvetin dokuzuncu yılında,[194] Kureyş müşriklerinin istekleri üzerine-Yüce Allah´ın izniyle-Peygamberimiz (a.s.) tarafından gösterildiği:

Enes b. Malik.[195]

Hz. Ali,

Huzeyfe b. Yeman.[196]

Abdullah b. Mes´ud,[197]

Abdullah b.Abbas.[198]

Abdullah b. Ömer.[199]

Abdullah b. Amr b.Âs.[200]

Cübeyr b. Mut´im196 ve daha başka sahabiler tarafından bildirilmiştir.[201]

Abdullah b. Mes´ud der ki:

"Resûlullah (a.s.)ın zamanında, Ay iki parçaya ayrılınca, Resûlullah (a.s.):

´Şahit olunuz!´ buyurdu."[202]

"Bir kere, biz, Resûlullah (a.s.)la birlikte Mina´da bulunuyorduk.

Ay iki parçaya ayrıldı!

Ayın bir parçası dağın gerisinde, bir parçası da berisinde oldu!

Bunun üzerine, Resûlullah (a.s.), bize:

´Şahit olunuz!´ buyurdu."[203]

"Resûlullah (a.s.)ın zamanında, Ay iki parçaya ayrıldı da, parçanın birisini dağ örttü[204] diğer parça dağın üzerinde oldu!

Bunun üzerine, Resûlullah (a.s.):

´Ey Allah! Şahit ol!´ dedi."[205]

Cübeyr b. Mut´im de:

"Resûlullah (a.s.)ın zamanında, Ay, şu dağın üzerinde olmak üzere iki parçaya ayrıldı!" demiştir.[206]

Abdullah b. Mes´ud ile Enes b. Malik´in diğer rivayetlerinde de:

"Ay iki parçaya ayrıldığı zaman, dağın, Hira dağının, Ayın iki parçası arasında göründüğü" açıklan-mıştir.[207]

Hadisenin ayrıntılarına gelince:

Kureyş müşriklerinden,

1- Velid b. Mugîre,

2- Ebu Cehil Amr b. Hişam,

3- Âs b. Vâil,

4- Âs b. Hişam,

5- Esved b. Abdi Yağus,

6- Esved b. Muttalib,

7- Zem´a b. Esved,

8- Nadr b. Haris; ve daha başkaları ,[208] Peygamberimiz (a.s.)a:

"Eğersen gerçekten peygambersen, bize Kameri (Ayı), yansı Ebu Kubeys dağı,yarısı daKuaykıan dağı üzerinde görülmek üzere ikiye ayır!" dediler.

Peygamberimiz (a.s.):

"Eğer bunu yaparsam iman eder misiniz?" diye sordu.

Müşrikler:

"Evet! İman ederiz" dediler.

Ayın bedir, yani dolunay olduğu, iyice göründüğü gece, Peygamberimiz (a.s.), müşriklerin istedikleri şeyi kendisine vermesini, Yüce Allahtan diledi.[209]

Cebrail (a.s.) inip:

"Yâ Muhammedi Mekkelilere:

´Bu gece mucizeyi seyredin; yararlanabilmeniz!´ de" dedi.

Peygamberimiz (a.s.), Cebrail (a.s.)ın söylediğini, onlara haber verdi. Müşrikler Ayın ondördüncü gecesinde, Ayın ikiye ayrıldığını gördüler![210]

Yüce Allah Ayın yansını Ebu Kubeys dağı, yarısını da Kuaykıan dağı arasında doğdurunca, Peygamberimiz (a.s.):

"Ey Ebu Seleme b. Abdulesed! Erkam b. Ebi´l-Erkam! Şahit olunuz!" diyerek Müslümanlara;[211]

"Ey filan! Ey filan! Şahit olunuz!" diye de, müşriklere seslendi.[212]

Fakat müşrikler "Bu, Ebu Kebşe´nin oğlunun bir sihridir!"[213]

"Ebu Kebşe´nin oğlu sizi sihirledi!"[214]

"Muhammed bizi sihiriedi!" dediler.[215]

Bazısı da:

"Muhammed bizi sihiriediyse,[216] bütün insanları da sihirlemez ya!" dedi .[217]

"O ayı sihiriedi, nihayet Ay yanldı!" dediler.[218]

Kimisi de:

"Muhammed Ayı sihiriedi ise, sihrini bütün yeryüzünü sihiriemeye de yetiştiremez ya!"[219]

Başka beldeler halkından, yanınıza gelecek olanlara, sorun bakalım: Bunu onlar da görmüşler mi?"[220]

"Siz gelecek olan yolcularınızı da gözleyin![221] Onlara da sorun bakalım ![222]

Eğer onlar sizin gördüğünüz şeyin tıpkısını gördüklerini size haber verirlerse,[223] gördüğünüz doğru demektir.[224]

Şayet sizin gördüğünüz gibi birşey görmem işlerse, o sizi bir sihirle sihirlem iştir!" dediler.[225]

Ebu Cehil de:

"Bu bir sihirdir! Çevre ülkeler halkına adam salın! Bakalım, onlar da Ayı böyle yarılmış görmüşler mi? Yoksa görmemişler mi?" dedi.[226]

Sordular.[227]

Hertaraftan[228] gelenler:[229]

"Evet![230] Onu biz de öyle gördük![231] Ayı ikiye yanlmış gördük!" dediler.[232] Ayın ikiye ayrılmış olduğunu haber verdiler,[233] doğrul adı lar.[234]

Her taraftan gelenlerden, Ayın ikiye ayrıldığını görüp de haber vermeyen bir kimse kalmadı .[235]

Fakat müşrikler iman etmekten, Müslüman olmaktan yüz çevirip:

"Bu, müstemir (olagelen) bir sihirdir!" dediler.[236]

Yüce Allah, Kamer sûresinde bu mucizeye şöyle temas buyurur

"Saat yaklaştı.

Ay (ikiye) yarıldı (ayrıldı).

Onlar (ne zaman) bir âyet, bir mucize görseler, yüz çevirirler ve:

´Müstemir (olagelen) bir sihir!´ derler.

(Ayın ikiye ayrılması mucizesini görünce de) hevalarına uydular:

´Yalan!´ dediler (Peygamberi yalanladılar).

Oysa ki, her iş bir gayeye bağlıdır.

Andolsun ki; onlara (kendilerini küfür ve inattan) vazgeç irecek öyle önemli haberler gelmiştir ki, her biri, gayesine ermiş bir hikmet ve ibrettir.

Fakat, onları tehdit eden bütün o hadiseler kendilerine fayda vermiyor!

O halde, sen de onlardan yüz çevir!

O Çağırıcının benzeri görülmedik korkunç şeye (Kıyamete) çağıracağı gün, onlar gözleri zelil ve hakîr (korkudan, dehşetten donmuş) olarak dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkacak, o Çağırıcıya doğru koşacaklar. Kâfir olanlar

´Bu,´ diyecekler, ´pek çetin bir gün!´"[237]



[193] Kastalâni, Mevâhibu´l-ledünniye, c. 1, s. 466, Diyarbekıf, Hamis, c. 1, s. 298, Zürkânî, M evâhibu´l-ledünniye Şerhi, c. 5,s. 108.

[194] Diyarbekrî, Hamis, c. 1, s. 298.

[195] Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 1 86, Müslim , Sahih, c. 4, s. 2159, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 397, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 84-85, Hâkim ,Müstedrek, c. 2, s. 472, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 262, 265, Kadı lyaz, Şifâ, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s.114,Zehebî, Târıhu´l-İslâm, s. 209, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 118.

[196] Kadı lyaz, Şifâ, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, Uyun, c. 1, s. 11 5, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 118-119, Diyarbekrî, c. 1, s. 298, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 1 08.

[197] Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 377,413, Buhârî, c. 4, s. 186, Müslim, c. 4, s. 2158, Tirmizî, c. 5, s. 397-398, Taberî,c. 27, s. 85, Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 471, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 279, 281, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s.264-265, Kadı lyaz, Şifâ, c. 1, s. 234, İbn Seyyid, c. 1, s. 114, Zehebî, s. 209-211, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 118.

[198] Buhârî, c. 4, s. 186, Müslim , c. 4, s. 2159, Taberî, c. 27, s. 86, Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 472, Ebu Muaym, Delâil, c. 1 ,s. 279-280, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 267, İbn Seyyid, c. 1, s. 114, Zehebî, s. 211, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 118.

[199] Müslim, c. 4, s. 2159, Tirmizî, c. 5, s. 398, Taberî, c. 27, s. 85, Ebu Nuaym, c. 1, s. 279, Beyhakî, c. 2, s. 267, Kadı lyaz,Şifâ.c.1, s. 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114.

[200] Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 472, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 118.

[201] Kadı lyaz, Şifâ, c. 1, s. 235, Kastalâni, Mevâhibu´l-ledünniye.c. 1, s. 466,Diyarbekrî,c. 1, s. 298, Zürkânî, Mevâhib Şerhi,c. 5, s. 108.

[202] Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 377, Buhârî, c. 4, s. 1 86, Müslim, c. 4, s. 2158, Tirmizî, c. 5, s. 398.

[203] Buhârî, c. 6, s. 52, Müslim, c. 4, s. 2158, Tirmizî, c. 5, s. 398, Taberî, c. 27, s. 85.

[204] Dağın arkasında kaldı (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 447, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 87).

[205] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 447, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 52, Müslim, Sahih, c. 4, s. 2159.

[206] Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 81 -82, Tirm izî, Sünen, c. 5, s. 398.

[207] Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 413, Buhârî, Sahih, c. 4, s. 243, Taberî, Tefsîr, c . 27, s. 85.

[208] E bu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 280, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 119, Suyûtî, Dürru´l-mensûr, c. 6,s. 133, Kastalâni, Mevâhibu´l-ledünniye, c.1 , s. 467, Diyarbekrî, Hamis, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhibu´l-ledünniye Şerhi, c. 5, s.110.

[209] Ebu Nuaym, c. 1, s. 280, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c.1, s. 272-273, Kurtubî, Tefsîr, c. 1 7, s. 1 27, Ebu´l-Fidâ, c. 3,s. 11 9-120, Suyûtî, Dürru´l-mensûr, c. 6, s. 133, Kastalâni, Mevâhibu´l-ledünniye, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, Hamis, c.1, s. 299, Zürkânî,Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 110.

[210] Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 1 20, Suyûtî, Dürru´l-mensûr, c. 6, s. 1 33.

[211] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 280-281, E bu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 119-120, Suyûtî, Dürru´l-men sûr, c. 6, s. 133.

[212] Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127.

[213] Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85, Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 266, Vâhidf, Esbâbü´n-nüzûl, s.268, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c.1 , s. 273, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 210, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121 ,Kastalâni, Mevâhib, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhibu´l-ledünniye Şerhi, c. 5, s. 109.

[214] Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 281, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 266, Vâhidf, Esbâbü´n-nüzûl, s. 268, Kadı lyaz, Şifâ, c. 1, s. 234,Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121.

[215] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 82, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 398, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 11 4, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 119, Kastalâni, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 109.

[216] Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 82, Tirmizî, c. 5, s. 398, Beyhakî, c. 2, s. 266, İbn Seyyid, c. 1, s. 114-115, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 119, Kastalâni, c.1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109.

[217] Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 82, Tirmizî, c. 5, s. 398, Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 266, İbn Seyyid, c. 1, s. 114-115, Zehebî, s. 211, E bu´l-Fidâ, c. 3, s. 119-121, Kastalâni, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c.5, s. 109.

[218] Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 87, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 122.

[219] Kadı lyaz, Şifâ, c. 1, s. 234, 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114-115, Zürkânî, c. 5, s. 109.

[220] Kadı lyaz, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114.

[221] E bu Nuaym , c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 266, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalâni, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109.

[222] Taberî, c. 27, s. 85, Kadı lyaz, c. 1 , s. 235, Kurtubî, c. 17, s. 127, Kastalâni, c. 1 , s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c.5,s.109.

[223] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 281 .

[224] Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 266, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 273, E bu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 121, Kastalâni, Mevâhibu´l-ledünniye, c. 1, s. 467, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 109.

[225] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 267, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121.

[226] Kadı lyaz, eş-Şifâ, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 11 4.

[227] Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85, Beyhakî, c. 2, s. 267, Kadı lyaz, c. 1, s. 235, Kurtubî, Tefsîr, c. 1 7. s. 127.

[228] Beyhakî, c. 2, s. 267, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalâni, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c.5, s. 109-110.

[229] E bu Nuaym , c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 267, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalâni, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299,Zürkânî, c. 5, s. 109-110.

[230] Taberî, c. 27, s. 85, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 273, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalâni, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299,Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 11 0.

[231] Taberî, c. 27, s. 85, Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 267, Vâhidf, Esbâbü´n-nüzûl, s. 268, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s.121, Kastalâni, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 110.

[232] Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 275, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 1 33.

[233] Kadı lyaz, c. 1, s. 235.

[234] Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 211.

[235] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 281 .

[236] Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 397, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 87, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 1 27.