reyyan
Tue 30 August 2011, 03:51 pm GMT +0200
Ayın Bereketi Hürmetine
Eylül 2008 117.SAYI
Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.
İlginç bir aydayız. İlginç, zengin ve bereketli. Ramazanla başlıyor bayramla bitiyor. İçinde oruç var, iftar ve sahur, teravih ve mukabele var, sonra bayramlaşmalar, el öpmeler, kucaklaşmalar, şekerleme ve ev baklavası. Topluca bir muhabbet sağanağı altında sırılsıklamız bu ay. Nefes almadan. Çocuklar için işler daha da sıkı. Okullar da bu ay açılıyor. Modern kültürün bir kenarda parantez içinde tuttuğu, terapilerle, antidepresan ilaçlarla hatırladığı duygu dünyamız doludizgin bu ay. Çoluk çocuk, kentli kasabalı…
Biz ne yapıyoruz. Biz dergi yapıyoruz. Yapabilenlerimiz iftar, sahur ve dahi bayram yapıyorlar. Kucaklaşıyorlar. Biz dua istiyoruz her fırsatta. Yazdıklarımızın terazisinde tartılmayalım, lütuf ve keremle muamele görelim diye.
Kapakta gördünüz, bu ay adab-ı muaşereti ayın konusu olarak işledik. Bizim üslubumuza alışkın olmayanlar için şaşırtıcı olabilecek bir başlıkla takdim ettik konuyu. “Müslümanca Bir Hayat İçin Adab-ı Muaşeret” dedik. Bu başlığı, adab-ı muaşereti görgü kurallarına, özellikle de sofra adabına indirgeyen bakışın “adab-ı muaşeret müslümanca hayatın neresine lazım” sorusuyla karşılaması mümkün. Fakat kelimenin asıl anlam çerçevesini görünce başlıktaki isabet anlaşılacak. Biz burada detay vermeden, muaşeretin yani karşılıklı münasebetin kuşatıcılığını ve adap kelimesinin doğrudan İslâm kaynaklı olduğunu söyleyelim.
Bu ayki dergimizde ramazan-ı şerifle ilgili iki yazı ve “Tasavvuf Klasiklerimiz” köşesinde bir alıntı okuyacaksınız. Bu konuda ilk yazı ilahiyatçı akademisyen Enbiya Yıldırım’ın “Oruçla Kucaklaşmak” başlıklı yazısı. Hemen ardından Ali Yurtgezen’in “Ramazandır, Mukabele Vaktidir” başlığını koyduğu yazısını okuyacaksınız. Bu yazıların ilki ramazanı oruç ekseninde, ikincisi ise Kur’an-ı Kerim ekseninde değerlendiriyor.
Her ay size dolu bir dergi sunma çabası içinde olduğumuzu belirterek, içeride ilgiyle okuyacağınız konularımız var diyoruz. Bu ay da öyle. Fakat özellikle Halil Akgün’ün “Akıl ile Duygusallık Arasında Din” yazısını dikkatle okumanızı öneririz.
Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun. Hayır ve bereket kapınız olsun. İftar ve sahur sofralarınızda çocuklarınızı unutmayın. Kardeşlerinize de dualar edin.
Ekim sayımızda buluşmak üzere inşallah.