rabia
Thu 1 April 2010, 09:32 am GMT +0200
AYAKKABI TAMİRCİSİNİN BEREKETİ
Abdullah b. Mübarek Hazretleri, bir sene hacdan sonra rüyasında gökten inen iki melekten birinin diğerine, “Bu sene kaç kişi hacca geldi?” dediğini duydu. Öbür melek, “Altı yüz bin kişi.” dedi. “Peki,
kaç kişinin haccı kabul edildi?” O da, “Bunlardan hiçbirinin haccı kabul edilmedi.” diye cevap verdi. Abdullah b. Mübarek buyurdu ki:
Bunu işitince üzerime büyük bir sıkıntı çöktü. Dedim ki: “Bunca insan, bunca zahmet ve meşakkate katlanıp dünyanın her tarafından hacca geldiler. Çöller aşarak zor şartlarda büyük sıkıntılara katlandı
lar. Bütün bu emekler boşa mı gidecek?”
Bunun üzerine o melek: “Şam’da ayakkabı tamir eden Ali b. Muvaffak adında biri var. O hacca gitmeye niyet etmişti, fakat gidemedi. Ama haccı kabul edildi. Ayrıca altı yüz bin hacıyı ona bağışladılar da,
hepsinin haccı da kabul edildi.” dedi.
Abdullah b. Mübarek şöyle devam ediyor: “Bunu işitince uykudan uyandım ve ‘gidip o zatı ziyaret etmeliyim’ dedim. Arkadaşlarımdan ayrılıp fiam kafilesine katıldım. fiam’a gidince o zatın evini araştırıp
buldum. Kapıyı çaldım. Bir kimse kapıya çıktı. Adını sordum. ‘Ali b. Muvaffak’ dedi. İsmimi sordu. ‘Abdullah b. Mübarek’ deyince feryat edip kendinden geçti. Ayılınca gördüğüm rüyayı kendisine anlattım.
Haccının kabul edildiğini ve kendi haccı ile beraber altı yüz bin kişinin ibadetinin kabul edildiğini de haber vererek, ‘Bana nasıl hayırlı bir amel işlediğini anlat.’ dedim. O da anlattı:
‘Ben ayakkabı tamircisiyim. Otuz seneden beri hacca gitmeyi arzu ederdim. Bu işimden otuz senede üç yüz dirhem gümüş biriktirdim. Bu sene hacca gidecektim. Hanımım hamileydi. Komşu evden yemek kokusu
gelince, gidip onlardan yemek istememi söyledi. Ben de öyle yaptım. Komşum ağlayarak şöyle dedi: ‘Ey Ali b. Muvaffak, bizim bu yemeğimiz size helal olmaz. Çünkü üç gündür çocuklarım bir şey yemediler. Bütün
Şam’da bir iş bulamadım, kimse bana iş vermedi. Ölü bir hayvan gördüm. Zaruret miktarınca ondan bir parça kesip getirdim, çocuklara yemek pişiriyorum. Size helal olmaz.’
Bunu duyunca içime bir acı düştü. Hac için biriktirdiğim gümüşleri getirip verdim ve ‘Bunu çocuklarına nafaka yap, haccımız bu olsun!’ dedim.”
Abdullah b. Mübarek duydukları üzerine; “Allah Tealâ, gerçek rüya gösterdi” buyurdu.
Semerkand
Abdullah b. Mübarek Hazretleri, bir sene hacdan sonra rüyasında gökten inen iki melekten birinin diğerine, “Bu sene kaç kişi hacca geldi?” dediğini duydu. Öbür melek, “Altı yüz bin kişi.” dedi. “Peki,
kaç kişinin haccı kabul edildi?” O da, “Bunlardan hiçbirinin haccı kabul edilmedi.” diye cevap verdi. Abdullah b. Mübarek buyurdu ki:
Bunu işitince üzerime büyük bir sıkıntı çöktü. Dedim ki: “Bunca insan, bunca zahmet ve meşakkate katlanıp dünyanın her tarafından hacca geldiler. Çöller aşarak zor şartlarda büyük sıkıntılara katlandı
lar. Bütün bu emekler boşa mı gidecek?”
Bunun üzerine o melek: “Şam’da ayakkabı tamir eden Ali b. Muvaffak adında biri var. O hacca gitmeye niyet etmişti, fakat gidemedi. Ama haccı kabul edildi. Ayrıca altı yüz bin hacıyı ona bağışladılar da,
hepsinin haccı da kabul edildi.” dedi.
Abdullah b. Mübarek şöyle devam ediyor: “Bunu işitince uykudan uyandım ve ‘gidip o zatı ziyaret etmeliyim’ dedim. Arkadaşlarımdan ayrılıp fiam kafilesine katıldım. fiam’a gidince o zatın evini araştırıp
buldum. Kapıyı çaldım. Bir kimse kapıya çıktı. Adını sordum. ‘Ali b. Muvaffak’ dedi. İsmimi sordu. ‘Abdullah b. Mübarek’ deyince feryat edip kendinden geçti. Ayılınca gördüğüm rüyayı kendisine anlattım.
Haccının kabul edildiğini ve kendi haccı ile beraber altı yüz bin kişinin ibadetinin kabul edildiğini de haber vererek, ‘Bana nasıl hayırlı bir amel işlediğini anlat.’ dedim. O da anlattı:
‘Ben ayakkabı tamircisiyim. Otuz seneden beri hacca gitmeyi arzu ederdim. Bu işimden otuz senede üç yüz dirhem gümüş biriktirdim. Bu sene hacca gidecektim. Hanımım hamileydi. Komşu evden yemek kokusu
gelince, gidip onlardan yemek istememi söyledi. Ben de öyle yaptım. Komşum ağlayarak şöyle dedi: ‘Ey Ali b. Muvaffak, bizim bu yemeğimiz size helal olmaz. Çünkü üç gündür çocuklarım bir şey yemediler. Bütün
Şam’da bir iş bulamadım, kimse bana iş vermedi. Ölü bir hayvan gördüm. Zaruret miktarınca ondan bir parça kesip getirdim, çocuklara yemek pişiriyorum. Size helal olmaz.’
Bunu duyunca içime bir acı düştü. Hac için biriktirdiğim gümüşleri getirip verdim ve ‘Bunu çocuklarına nafaka yap, haccımız bu olsun!’ dedim.”
Abdullah b. Mübarek duydukları üzerine; “Allah Tealâ, gerçek rüya gösterdi” buyurdu.
Semerkand