- Avl

Adsense kodları


Avl

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 12 March 2011, 03:39 pm GMT +0200
AVL (YÜKSELME)



Avl; farz sahiplerine verilen hisselerin toplamının mes'eleyi teşkil eden sayıdan fazla olmasıdır ki, farz sahiplerinin hisselerine göre haklarında bir noksanlaşma olur: Zira vasiyyet ve borçlarda olduğu gibi, farz sahiplerinin bazısını bazısına tercih etme imkânı bulunmamaktadır. Tereke hepsinin hisselerini karşılamaya yetmediği takdirde, hakları nisbtinde onlara taksim edilir ve aynı nisbette hepsinin haklarında bir eksilme meydana gelir. Allah (cc) bu hisseleri bir malda topladığına ve bu mal da o hisselerin tamamına yetmediğine göre, cem'in mutlaklığı ile amel ederek bu noksanlığın bütün hisselere yansıtılmasının kastedildiğini anlamış olduk. Nassın muktezasıyla sabit olan, nass ile sabit olan gibidir. İleride de açıklayacağımız gibi, İbn Abbâs (ra) dışında sahabîler bu hususda icmâ etmişlerdir (r. anhum).

Şunu bilmeliyiz ki, miras mes'eleleri yedi sayıya göre teşkil edilirler ki, o sayılar da şunlardır: 2, 3, 4, 6, 8, 12, 24. Bunlardan dördü avletmez. Avletmeyenler şunlardır: 2, 3, 4, 8. Üçü avleder. Avledenler de şunlardır: 6, 12, 24. 6 tek ve çift olarak 10'a kadar avledebilir. 12'ye gelince; bu 13, 15 ve 17'ye avledebilir. 24 ise sadece 27'ye avleder.

Avletmeyen mes'elelere misaller: Ölen kadın geride koca ve ana baba bir kız kardeş bırakırsa; malın yarısını kocası, diğer yarısını kız kardeşi alır. Geride koca ve baba bir kız kardeş bırakmasında da aynı şekilde taksim edilir. Bunlara iki yetim adı verilir. Çünkü bunlardan başka hiç bir mes'elede tereke birbirine eşit farz hisselere taksim edilmez.

Ölen kimse geride bir kız ve asabe bırakırsa, bu mes'ele iki üzerine kurulur. Malın yarısı kıza, kalanı da asabeye verilir. Ölen kimse geride ana bir olan iki erkek kardeş ve ana baba bir olan bir erkek kardeş bırakırsa, ana bir olan iki erkek kardeş malın üçte birini alıp yarı yarıya paylaşırlar. Kalanı ise, ana baba bir olan erkek kardeş alır.

Ölen kimse geride ana baba bir olan iki kız kardeş ve baba bir olan bir erkek kardeş bırakırsa; malın üçte ikisi iki kız kardeşin, kalanı da erkek kardeşin olur. Bu mes'ele üç üzerine kurulur.

Ölen kimse geride ana baba bir iki kız kardeşle, ana bir iki kız kardeş bırakırsa; ana baba bir iki kız kardeşe malın üçte ikisi, ana bir iki kız kardeşe ise, üçte biri verilir.

Ölen kimse geride koca, kız ve bir de asabe bırakırsa; mes'ele dört üzerine kurulur. Bir hisse kocaya, iki hisse kıza, kalan bir hisse de asabeye verilir.

Ölen kimse geride karı, kız ve bir de asabe bırakırsa, bu mes'ele sekiz üzerine kurulur: Bir hisse karıya, dört hisse kıza ve kalan üç hisse de asabeye verilir.

Avleden mes'elelere misaller: Ölen kimse geride bir nine, ana bir olan bir kız kardeş, ana baba bir olan bir kız kardeş ve baba bir olan bir kız kardeş bırakırsa; mes'ele altı üzerine kurulur: Malın altıda biri nineye, altıda biri ana bir kız kardeşe, altıda üçü ana baba bir kız kardeşe, altıda biri de baba bir kız kardeşe verilir. Ve burada mes'ele avletmeden altı sehim üzerine sahih olur. Ama ölen kimse geride bir nine, ana bir iki kız kardeş, ana baba bir olan bir kız kardeş ve baba bir olan bir kız kardeş bırakırsa, mes'ele altı üzerine kurulur: Nineye bir, ana bir iki kız kardeşe iki, ana baba bir olan iki kız kardeşe üç, baba bir kız kardeşe bir hisse verilir. Böyle olunca da mes'ele altıdan yediye avleder.

Ölen kimse geride koca, ana ve ana bir olan iki erkek kardeş bırakırsa; bu mes'ele altı üzerine kurulur: Kocaya üç, anaya bir, ana bir olan iki erkek kardeşe de iki hisse verilir. Buna ilzam mes'elesi denilir. Çünkü bu mes'elede İbn Abbâs (ra) ilzam edilmiştir. Eğer bizim dediğimiz gibi derse, iki kardeş sebebiyle anayı hacbetmiş olacaktır ki, bu onun görüşüne aykırıdır. Anaya üçte bir, iki kardeşe altıda bir verecek olursa, ananın oğullarının hissesini noksanlaştırmış olur ki, bu da onun görüşüne uymaz ve Kur'ân-ı kerîmin sarih hükmüne aykırı olur. İki kardeşe üçte bir verecek olursa, o zaman da avli kabul etmiş olur.

Ölen kimse geride koca, ana ve ana baba bir olan bir kız kardeş bırakırsa; bu mes'ele altı üzerine kurulur ama sekize avleder: Kocaya üç, anaya iki, kız kardeşe ise üç hisse verilir. İslâm tarihinde avleden ilk mes'ele budur. Böyle bir mes'ele Hz. Ömer (ra) in hilafeti zamanında ortaya çıkmış, o da bunun halli için sahabeyle istişare etmiş, İbn Abbâs (ra) da ona bu mes'eledeki hissedarların hisseleri miktarınca onlara taksimat yapmasını teklif etmiş ve böylece mes'ele altıdan sekize çıkmıştı.

Bir rivayete göre; bu mes'eleyi soranlara Hz. Ömer (ra) şöyle demişti: 'Allah (cc) ın Kitab'ında sizin için farz olan bir taksim şekli görmüyorum. Allah (cc) ın kime öncelik verdiğini bilmiyorum ki, ona öncelik vereyim. Ve kimi arka planda bıraktığını da bilmiyorum ki, onu arka planda bırakayım. Ama ben şöyle düşünüyorum; bu eğer doğru ise, Allah (cc) dandır. Yanlışsa, bendendir. Hissedarların hepsinin hisselerinde eksiltme yapmayı düşünüyorum.' Böyle dedikten sonra avl yoluyla taksimat yapmış ve bunda hiç kimse ona muhalefet etmemişti.

Hz. Osman (ra) ın zamanına gelindiğinde İbn Abbâs (ra) bu mes'elede muhalefetini ortaya koyarak şöyle dedi; 'Allah (cc) ın mirasta öncelik verdiği kimselere öncelik verseler, onun geri planda bıraktığını geride bıraksalar; hiç bir farz hisseli mes'ele avletmez.' Kendisine, mirasta Allah (cc) ın kimlere öncelik vermiş ve kimleri de geride bırakmış olduğu sorulduğunda da, şu cevabı vermişti; 'koca, karı, ana ve nine Allah (cc) ın öncelik verdiği kimselerdendir. Allah (cc) ın geri planda bıraktığı kimselere gelince; onlar da kızlar, oğlun kızları, ana baba bir kız kardeşler ve baba bir kız kardeşler. Bunlar bazan farz hisse alırlar, bazan da asabe olurlar. İşte bu dört kimsenin hisselerinde (avl için) elsiltme yapılabilir.'

Böyle dedikten sonra sözlerine şunları eklemişti: 'Allah (cc) dilerse, isteyen kimse ile bu hususda mübâhele ederim.' [45] Başka bir rivayette anlatıldığına göre şöyle demiştir; 'Alec çölünün kumlarını sayan bir kimse (deli) dahi bir terekeyi ikide bir, ikide bir, üçte bir şeklinde taksim etmez.' Kendisine, bunları Hz. Ömer (ra) zamanında neden söylemediği sorulunca da, 'Ömer (ra) heybetli idi, ondan korktum' cevabını vermiştir. Başka bir rivayete göre de şu cevabı vermiştir; 'o zaman bunları söylememe Ömer (ra) in kırbacı mâni olmuştu. Çünkü bu hususda kesin delilim yoktu.'

O zaman İbn Abbâs (ra) Hz. Ömer (ra) e karşı çıkmamıştı. Çünkü onunki bir içtihaddı. Hz. Ömer (ra) in bu içtihadında kendisine yenik düşeceğinden emin değildi. Ama kuvvetli bir delili olsaydı, Hz. Ömer (ra) in karşısında elbette ki, suzmazdı. Hz. Ömer (ra) e muhalefet ettiğinde buna mübâhele mes'elesi dendi.

Ölen kimse geride koca, ana ve baba bir iki kız kardeş bırakırsa, mes'ele altı üzerine kurulur ve sekize avleder. Ölen kimse geride koca, ana ve müteferrik üç kız kardeş bırakırsa, mes'ele altı üzerine kurulur, dokuza avleder: Kocaya üç, anaya bir, ana bir kız kardeşe bir, ana baba bir kız kardeşe üç, baba bir kız kardeşe bir hisse verilir. Böylece kız kardeşlere üçte iki verilmiş olur.

Ölen kimse geride koca, ana, ana bir iki kız kardeş ve ana baba bir iki kız kardeş bırakırsa, mes'ele altı üzerine kurulur ve ona avleder: Kocaya üç, anaya iki, ana bir iki kız kardeşe bir, ana baba bir iki kız kardeşe dört hisse verilir. Buna ümm-ü ferrûh (piliç anası) mes'elesi denilir. Çünkü bu avli en fazla olan meselelerdendir. Buna Şüreyhiyye mes'elesi de denilir. Çünkü ilk olarak bu mes'ele hakkında hüküm veren Kadı Şüreyh'dir.

Ölen kimse geride karı, ana baba bir iki kız kardeş ve baba bir erkek kardeş bırakırsa, mes'ele tam ve doğru olarak on iki üzerine kurulur.

Ölen kimse geride karı, nine ve ana baba bir iki kız kardeş bırakırsa; mes'ele on iki üzerine kurulur ve on üçe avleder: Karıya üç, nineye iki, iki kız kardeşe dörder hisse verilir.

Ölen kimse geride karı, ana bir iki kız kardeş ve ana baba bir iki kız kardeş bırakırsa, mes'ele on iki üzerine kurulur ve on beşe avleder: Karıya üç, ana bir iki kız kardeşe ikişer, ana baba bir iki kız kardeşe ise, dörder hisse verilir.

Ölen kimse geride karı, ana, ana bir iki kız kardeş, ana baba bir iki kız kardeş, bırakırsa, mes'ele on iki üzerine kurulur ve on yediye avleder: Karıya üç, anaya iki, ana bir iki kız kardeşe ikişer, ana baba bir iki kız kardeşe ise dörder hisse verilir.

Ölen kimse geride üç karı, iki nine, ana bir dört kız kardeş ve ana baba bir sekiz kız kardeş bırakırsa, mes'ele on iki üzerine kurulur ve on yediye avleder. Bu mes'eleye içinde erkek bulunmadığı için ümm-ü eramil (dullar anası) adı verilir ve bu yolu bulunmaz meselelerdendir. Meselâ; bir erkek öldü: Geride on yedi dinar ve on yedi de kadın bıraktı. 'Bu kadınlardan her birine bir dinar isabet etti' denilir.

Ölen kimse geride bir karı, ana baba bir oğul bırakırsa; bu mes'ele yirmi dört üzerine kurulur ve hesap tam çıkar. Ölen kimse geride bir karı, ana, baba ve iki kız bırakırsa; mes'ele yirmi dört üzerine kurulur ve yirmi yediye avleder: Karıya üç, ana babaya sekiz, iki kıza da on altı hisse verilir. Buna da minberiye mes'elesi denilir. Çünkü Hz. Ali (ra) minberde bulunduğu sırada bu sual kendisine sorulmuş ve o da hemen; 'sekizde biri dokuz oldu' diyerek hutbesine devam etmişti. Bu mes'elede ana ve baba yerinde nine ve dede olsaydı, taksimat aynı olurdu. İki kızın yerinde bir kız ve oğlun kızı olsaydı, taksimat yine aynı olurdu.

Ölen kimse geride karı, ana, ana bir iki kız kardeş, ana baba bir iki kız kardeş ve gayrimüslim yahut katil ya da köle bir oğul bırakırsa, mes'ele on iki üzerine kurulur ve on yediye avleder: Zira evvelce de açıkladığımız gibi mirastan mahrum kalan ki, o da oğuldur başkasını hacbedemez.

İbn. Mes'ûd (ra) a göre oğul zevcenin hissesini dörtte birden sekizde bire düşürür. Bu mes'ele yirmi dört üzerine kurulur ve otuz bire avleder: Zevceye sekizde bir; yani üç, anaya altıda bir; yani dört, ana bir iki kız kardeşe toplam üçte bir; yani sekiz, ana baba bir iki kız kardeşe üçte iki; yani on altı hisse verilir ve bu mes'eleye 'İbn. Mes'ûd (ra) un otuzlusu' denilir.

Şunu bilmeliyiz ki; altı üzerine kurulan bir mes'ele ona yahut dokuza yahut sekize avlederse; ölen kesinlikle  kadındır. Yediye avlederse; ölü ya erkektir veya kadındır. On iki üzerine kurulan bir mes'ele on yediye avlederse, ölü erkektir. On üç veya on beşe avlederse; ölü kadın veya erkek olabilir. Yirmi dört üzerine kurulan bir mes'ele yirmi yediye ve İbn. Mes'ûd (ra) a göre otuz bire avlederse, ölü erkektir. [46]



[46] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/405-410.