ehlidunya
Tue 8 May 2012, 12:46 am GMT +0200
ANKARA ÜNİVERSİTESİNDE Namaz yasağı hâlâ tam kalkmadı
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Ankara Üniversitesi’ne bağlı Cebeci Eğitim Fakültesi yerleşkesi ile Veteriner Fakültesi öğrencilerine namaz yasağı uygulandığını söyledi. Kır, açıklamasında, öğrencilerin yerleşke içinde ibadethane olmadığından vakitli namazlarını kılamadıkları, ders aralarında çevre camilere namaz için gittiklerinde derse geç kaldıkları için öğretim üyeleri tarafından derse alınmadıklarını bildirdi
AÜ’de namaz yasağı hâlâ tam kalkmadı
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Ve Eğitim-Bir-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kır, Ankara Üniversitesi’ne bağlı Cebeci Eğitim ile Veteriner fakülteleri yerleşkelerinde öğrencilerine namaz yasağı uygulandığını söyledi.
Mustafa Kır, yaptığı açıklamada, yerleşke içinde ibadethane olmadığından vakitli namazlarını kılamadıkları, ders aralarında çevre camilere namaz için gittiklerinde derse geç kaldıkları için öğretim üyeleri tarafından derse alınmadıkları, namazlarını açık mekânlarda veya dersliklerde kılmak istediklerinde güvenlik görevlileri tarafından taciz edildikleri gerekçeleri ile fakülte çalışanları ve öğrencileri tarafından Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne ve mezkur fakültelerin dekanlıklarına defalarca şifahi olarak 100’lerce dilekçe ile de yazılı müracaatta bulunulduklarını bildirdi.
MESCİD AÇMAMAK İÇİN ÇEVREDEKİ CAMİLERİ GÖSTERİYORLAR
Rektörlük ile dekanlığın yasakçılıkta ağız birliği yaptıklarını, yine adres olarak çevre camileri gösterdiklerini söyleyen Mustafa Kır, “Ne yazık ki, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve bağlı dekanlıklar yasakçılıkta ağız birliği yaparcasına çevre mahallelerde bulunan camileri adres göstererek, ‘Yerleşke içinde nam az kılınacak bir mekâna ihtiyaç yoktur. ‘Mesid açılabilmesi için de yapılabilecek bir işlem yoktur’ denilerek talepler geri çevrilmiştir. İşin daha garibi müracaatta bulunan öğrencilerin sözcüleri ‘sizin amacınız namaz kılmak değil, örgütlenmektir. Bundan sonra gözümüz sürekli üzerinizde olacaktır’ şeklindeki ifadelerle tehdit edilmişlerdir” diye konuştu.Mustafa Kır, sorunun çözümü konusunda sendika olarak bizzat konunun mağduru olan öğrencilerle birlikte Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Selahattin Övülmüş’ü ziyaret etiklerini, Övülmüş’ün kendilerinin bu sorunu çözemeyeceklerini ancak yeni rektör ve dekan adayları ile görüşülerek kendilerinden sorunun çözümü konusunda söz alınmasının daha mantıklı yol olacağı konusunda akıl yürütmeye çalıştığını ifade etti.
“ANKARA ÜNİVERSİTESİ SUÇ İŞLEMEKTE AÇIKÇA ISRAR EDİYOR”
Demokratik anlayışının özgürlük alanlarının sürekli genişlediği bir çağda Türkiye’nin en köklü Üniversitesi olan Ankara Üniversitesi tarafından yasaların tanıdığı temel hak ve hürriyetleri bireysel hak ve özgürlükleri engelleyici tutum ve davranışlar içinde hareket etmesinin en azında bilimsellik adına utanılacak bir durum olduğunu söyleyen Mustafa Kır, şöyle konuştu:
“Anayasamızın 13. ve 24. maddeleri ile BM İnsan Hakları Beyannamesinin 18. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. maddesi ve inanma ve inandığı gibi yaşama hürriyetinin gereği olan ibadet edebilme hakkı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve bağlı dekanlıklar tarafından gasp edilerek açıkça suç işlenmektedir. Sadece suç işlememekte, suç işlemekte ısrar etmektedir. Biz Memur-Sen olarak öğrencilerin bize olan talepleri doğrultusunda ilgili fakülte yetkilisi ile görüştükten sonra sonuç alınamayınca çözümü öğrencilerin Ankara üniversitesi Rektörlüğü ve ilgili dekanlıklara verdikleri 160 dilekçe örneğini Rektörlüğün ve dekanlığın cevap yazılarını Köşk’e ve YÖK’e göndermekte gördük. Şimdi Cumhurbaşkanlığı ve YÖK Başkanlığı makamlarınca sorunun bir an önce insan temel hak ve hürriyetleri bağlamında kökten çözülmesini sağlama adına Anayasa ve evrensel hukuk kurallarının tanıdığı ibadet etme hürriyetine engel olarak anayasayı ve evrensel hukuk kurallarını açıkça çiğnediği gerekçesiyle Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve bağlı dekanlıklar hakkında yasal işlem yapılmasını ayrıca tüm üniversitelere kişinin ibadete etme hürriyetini kısıtlayıcı davranışlardan kaçınmaları ve vakitli ibadetlerin yapılabilmesi için bir mekânın belirlenmesi konusunda talimat verilmesi hususunu Cumhurbaşkanlığı Makamından ve YÖK Başkanlığından umutla bekliyoruz.”
yeniasya
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Ankara Üniversitesi’ne bağlı Cebeci Eğitim Fakültesi yerleşkesi ile Veteriner Fakültesi öğrencilerine namaz yasağı uygulandığını söyledi. Kır, açıklamasında, öğrencilerin yerleşke içinde ibadethane olmadığından vakitli namazlarını kılamadıkları, ders aralarında çevre camilere namaz için gittiklerinde derse geç kaldıkları için öğretim üyeleri tarafından derse alınmadıklarını bildirdi
AÜ’de namaz yasağı hâlâ tam kalkmadı
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Ve Eğitim-Bir-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kır, Ankara Üniversitesi’ne bağlı Cebeci Eğitim ile Veteriner fakülteleri yerleşkelerinde öğrencilerine namaz yasağı uygulandığını söyledi.
Mustafa Kır, yaptığı açıklamada, yerleşke içinde ibadethane olmadığından vakitli namazlarını kılamadıkları, ders aralarında çevre camilere namaz için gittiklerinde derse geç kaldıkları için öğretim üyeleri tarafından derse alınmadıkları, namazlarını açık mekânlarda veya dersliklerde kılmak istediklerinde güvenlik görevlileri tarafından taciz edildikleri gerekçeleri ile fakülte çalışanları ve öğrencileri tarafından Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne ve mezkur fakültelerin dekanlıklarına defalarca şifahi olarak 100’lerce dilekçe ile de yazılı müracaatta bulunulduklarını bildirdi.
MESCİD AÇMAMAK İÇİN ÇEVREDEKİ CAMİLERİ GÖSTERİYORLAR
Rektörlük ile dekanlığın yasakçılıkta ağız birliği yaptıklarını, yine adres olarak çevre camileri gösterdiklerini söyleyen Mustafa Kır, “Ne yazık ki, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve bağlı dekanlıklar yasakçılıkta ağız birliği yaparcasına çevre mahallelerde bulunan camileri adres göstererek, ‘Yerleşke içinde nam az kılınacak bir mekâna ihtiyaç yoktur. ‘Mesid açılabilmesi için de yapılabilecek bir işlem yoktur’ denilerek talepler geri çevrilmiştir. İşin daha garibi müracaatta bulunan öğrencilerin sözcüleri ‘sizin amacınız namaz kılmak değil, örgütlenmektir. Bundan sonra gözümüz sürekli üzerinizde olacaktır’ şeklindeki ifadelerle tehdit edilmişlerdir” diye konuştu.Mustafa Kır, sorunun çözümü konusunda sendika olarak bizzat konunun mağduru olan öğrencilerle birlikte Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Selahattin Övülmüş’ü ziyaret etiklerini, Övülmüş’ün kendilerinin bu sorunu çözemeyeceklerini ancak yeni rektör ve dekan adayları ile görüşülerek kendilerinden sorunun çözümü konusunda söz alınmasının daha mantıklı yol olacağı konusunda akıl yürütmeye çalıştığını ifade etti.
“ANKARA ÜNİVERSİTESİ SUÇ İŞLEMEKTE AÇIKÇA ISRAR EDİYOR”
Demokratik anlayışının özgürlük alanlarının sürekli genişlediği bir çağda Türkiye’nin en köklü Üniversitesi olan Ankara Üniversitesi tarafından yasaların tanıdığı temel hak ve hürriyetleri bireysel hak ve özgürlükleri engelleyici tutum ve davranışlar içinde hareket etmesinin en azında bilimsellik adına utanılacak bir durum olduğunu söyleyen Mustafa Kır, şöyle konuştu:
“Anayasamızın 13. ve 24. maddeleri ile BM İnsan Hakları Beyannamesinin 18. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. maddesi ve inanma ve inandığı gibi yaşama hürriyetinin gereği olan ibadet edebilme hakkı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve bağlı dekanlıklar tarafından gasp edilerek açıkça suç işlenmektedir. Sadece suç işlememekte, suç işlemekte ısrar etmektedir. Biz Memur-Sen olarak öğrencilerin bize olan talepleri doğrultusunda ilgili fakülte yetkilisi ile görüştükten sonra sonuç alınamayınca çözümü öğrencilerin Ankara üniversitesi Rektörlüğü ve ilgili dekanlıklara verdikleri 160 dilekçe örneğini Rektörlüğün ve dekanlığın cevap yazılarını Köşk’e ve YÖK’e göndermekte gördük. Şimdi Cumhurbaşkanlığı ve YÖK Başkanlığı makamlarınca sorunun bir an önce insan temel hak ve hürriyetleri bağlamında kökten çözülmesini sağlama adına Anayasa ve evrensel hukuk kurallarının tanıdığı ibadet etme hürriyetine engel olarak anayasayı ve evrensel hukuk kurallarını açıkça çiğnediği gerekçesiyle Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve bağlı dekanlıklar hakkında yasal işlem yapılmasını ayrıca tüm üniversitelere kişinin ibadete etme hürriyetini kısıtlayıcı davranışlardan kaçınmaları ve vakitli ibadetlerin yapılabilmesi için bir mekânın belirlenmesi konusunda talimat verilmesi hususunu Cumhurbaşkanlığı Makamından ve YÖK Başkanlığından umutla bekliyoruz.”
yeniasya