hafizvuslat
Thu 30 July 2009, 09:52 pm GMT +0200
Rivayet edilir ki tembel, tembel gezerken ateş gökyüzünde Bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında ki vadide,
Seyre koyulmuş, deli dolu dalgalarına, hırçın, hırçın kayalara vuruşuna,
Sevdalanmış seke, seke akışına, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: “gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol“
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa,
“Al demiş; yüreğim sana olsun armağan“
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına
Ama yavaş, yavaş bir şeyler değişmeye …
Zamanla su buhar, ateşte kül olmaya başlamış Suyu derin bir düşünce almış
Beraber oldukları zamandan beri ateşin gözlerindeki sıcaklığı,,
Kendi yüreğindeki duruluğu azalır bulmuş
Ateş ile beraber oldukça hem kendisi, hem de sevdası yitecekmiş
Alnına yazılmış olan kaderi de, yüreğindeki kederi de alıp,
Ansızın bir gece yarısı veda etmeden ateşe, uzak diyarlara kaçıvermiş su Kızmış suyun kendini terketmesine ateş, yakmış ormanları, yıkmış dağları
Aramış suyu diyar diyar, günler boyu, geceler boyu…
Öfkeli, öfkeli gezerken buluvermiş suyu saklandığı vadide
Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz da hırçın
Beraber olduklarından çok daha güzelmiş su
Bir kat daha artmış sevdası, dellenmiş aşkıHemen sarılmak istemiş suya, bir daha ayrılmamacasınaAma birden o an anlamış ateş her şeyi, Durmuş, susmuş, çağlayan sevdasıyla Aşkın bazen ayrılmak, kavuşamamak olduğunu
Ama gitmenin yitirmek, kaybolmak olmadığını
Sevdasını içine göme, göme uzaklaşmış oradan İşte o zamanlardan beridir derler ki: Ateşin sıcak yüreğini sadece su soğutur,
Suyun serin yüreğini de sadece ateş ısıtır olmuş Ama küllenmeyen sevdaları, buharlaşmayan aşkları uğruna da… Ateş sudan, Su da ateşten kaçar olmuş
Seyre koyulmuş, deli dolu dalgalarına, hırçın, hırçın kayalara vuruşuna,
Sevdalanmış seke, seke akışına, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: “gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol“
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa,
“Al demiş; yüreğim sana olsun armağan“
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına
Ama yavaş, yavaş bir şeyler değişmeye …
Zamanla su buhar, ateşte kül olmaya başlamış Suyu derin bir düşünce almış
Beraber oldukları zamandan beri ateşin gözlerindeki sıcaklığı,,
Kendi yüreğindeki duruluğu azalır bulmuş
Ateş ile beraber oldukça hem kendisi, hem de sevdası yitecekmiş
Alnına yazılmış olan kaderi de, yüreğindeki kederi de alıp,
Ansızın bir gece yarısı veda etmeden ateşe, uzak diyarlara kaçıvermiş su Kızmış suyun kendini terketmesine ateş, yakmış ormanları, yıkmış dağları
Aramış suyu diyar diyar, günler boyu, geceler boyu…
Öfkeli, öfkeli gezerken buluvermiş suyu saklandığı vadide
Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz da hırçın
Beraber olduklarından çok daha güzelmiş su
Bir kat daha artmış sevdası, dellenmiş aşkıHemen sarılmak istemiş suya, bir daha ayrılmamacasınaAma birden o an anlamış ateş her şeyi, Durmuş, susmuş, çağlayan sevdasıyla Aşkın bazen ayrılmak, kavuşamamak olduğunu
Ama gitmenin yitirmek, kaybolmak olmadığını
Sevdasını içine göme, göme uzaklaşmış oradan İşte o zamanlardan beridir derler ki: Ateşin sıcak yüreğini sadece su soğutur,
Suyun serin yüreğini de sadece ateş ısıtır olmuş Ama küllenmeyen sevdaları, buharlaşmayan aşkları uğruna da… Ateş sudan, Su da ateşten kaçar olmuş