- Aspirin deyip geçmeyin!

Adsense kodları


Aspirin deyip geçmeyin!

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
SevD@_GüLü
Sat 20 October 2012, 05:40 pm GMT +0200
                  Aspirin deyip geçmeyin

1899 yılında ünlü Bayer firması tarafından patenti alınıp üretilen aspirinin bugüne kadar pekçok rahatsızlığa iyi geldiği belirlendi. İşte en önemlileri:

KALP Lokman Hekim'in ilacına benzetilen aspirin, bugün kalp hastalıklarının tedavisinde koruyucu amaçlı olarak kullanlıyor. Uzmanlar, kalbi korumak için düzenli olarak her gün bir aspirin alınmasını öneriyorlar.

KÖRLÜK Aspirinin şeker hastalarında körlüğü önlediği saptandı. ABD'li uzmanlar, aspirini bu nedenle şeker hastalarına öneriyorlar.


PROSTAT Prostat kanserinin önlenmesinde aspirinin etkili olabileceği geçtiğimiz yıl bilim adamlarınca belirlendi. Aspirin, prostat kanserinin yayılmasını önlüyor.
 
FELÇ Oksford Üniversitesi'nde 40 bin felçli hasta üzerinde bir araştırma yapıldı. Aspirinin felcin tekrarlamasını üçte bir oranında önlediği ortaya çıktı.

TANSİYON Aspirin, yüksek tansiyonu önleyen en önemli ilaçlardan. Aspirinin hamilelikte görülen ve anneyle bebek ölümlerine neden olan yüksek tansiyonu önlediği de biliniyor.

BAĞIRSAK Aspirinin bağırsak kanserinin bir türünü önleyebildiği de bugün bilim adamlarınca kanıtlandı.

BAŞ AĞRISI Aspirinin eskiden beri bilinen en önemli bözelliği, başta baş olmak üzere vücuttaki birçok organda görülen ağrılara  iyi gelmesi.

Aspirinin faydaları

Aspirin felci önlüyor

Dünyaca ünlü bilim adamları tarafından yapılan deneyler sonucunda birçok yararı olduğu belirlenen Aspirin’in, felci de önlediği ortaya çıktı. Belçika’daki 40 bin akut felç hastası üzerinde yapılan bir araştırmada, Aspirin’in felcin tekrarlama riskini 3’te 1 oranında azalttığı tespit edildi.

Oxford Üniversitesi doktorlarından Zheng Ming Chen başkanlığındaki bir ekibin 40 bin felçli üzerinde yaptığı araştırmaya göre, akut izemik felç geçiren hastalarda hemen asprin tedavisine başlamak gerekiyor. Araştırmalara göre, bir ay boyunca düzenli asprin kullanılması izemik felcin bir daha tekrarlanması riskini üçte bir oranında azaltıyor ve daha sonraki felç ya da ölüm riskini ise binde dokuz oranında önlüyor.

Aspirin alzheimer riskini azaltıyor

En az 2 yıl süreyle düzenli olarak Aspirin alanların alzheimer hastalığına yakalanma riski yüzde 80’lere düşüyor. New England Journal of Medicine’da yayınlanan araştırma, 7 bin Hollandalı gönüllü üzerinde uzun bir zaman diliminde yapıldı. Hollandalı araştırmacılar, 55 yaş ve üzerindeki denekleri 7 yıl süreyle izlediler ve “İbufrofen”, “Naproksen” ve “Diclofenac” gibi ilaçları uzun süre alanların, alzheimera yakalanma olasılıklarının daha düşük olduğunu saptadılar. Kısaca NSAİD’ler olarak adlandırılan bu gruptaki ilaçları almayan 2 bin 553 kişiye oranla, ilaçlardan bir ay kadar kullanan 2001 kişide riskin yüzde 5 azaldığı belirlendi. Bu ilaçları yaklaşık 2 yıl düzenli alan 2 bin 202 kişinin, alzheimera yakalanma riskinin yüzde 17 oranında azaldığı saptandı. İlaçları 2 yıl ya da daha fazla süre kullanan 233 gönüllüde alzheimer riskinin ise yüzde 80’lere düştüğü görüldü. Araştırmayı kaleme alanlardan Bruno Stricker, “Bunun önemli bir bilimsel bulgu olduğunu” söyledi.

Aspirin kansere de şifa!

Her derde deva olarak nitelendirilen Aspirin’in ağız, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskini önemli ölçüde azalttığı ileri sürüldü. İtalyan bilim adamları, düzenli olarak düşük doz Aspirin almanın ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserinin gelişimini 3’te 2 oranında azalttığını söylediler. 5 yıl boyunca Aspirin alan 965 hasta üzerinde araştırma yapan bilim adamları, ilacın mide, prostat ve meme kanserini önlemede de önemli rol oynadığını düşünüyorlar. İtalyan bilim adamlarının, Aspirin’deki özellikle cyclooxegenase-2 enziminin kanser riskini önlemede etkili olduğuna inandıkları belirtildi. Aynı araştırmada ayrıca insanlığın en önemli buluşlarından biri olan Aspirin’in kalp rahatsızlıkları, felç, akciğer ve bağırsak kanseri de aralarında olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiği de ortaya çıkarıldı.

Aspirinin faydalarıSüper Aspirin yarışı

ABD'de İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan nüfus patlamasıyla dünyaya gelen ‘baby boomers’ kuşağı 50'li yaşlarını sürüyor. Şimdiden ABD'de 40 milyon kişi eklem romatizmasından mustarip ve ağrılara ilaçların yardımıyla dayanmaya çalışıyor. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte bu rakamın 60 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

100 yıldır değişmeyen tek ilaç

Bir asırdır sadece tıp tarihinde bir sürü bölüm yazdıran aspirin, bildiğimiz gibi sadece basit ağrılarda aldığımız ilaç olarak kalmayıp, ameliyat sonrası, uçak seyahatinde etki altında kalınan basınçta, kalp krizlerinde ve en son olarak da Miyokard enfarktüsünde önemli rol oynadığı ispatlandı.

Riskleri azaltıyor
Yapılan yüzlerce araştırmanın sonucu aspirin'in miyokard enfarktüsü veya serebal enfarktüsü (Felç geçirme) ve hatta bu nedenle ölüm riskinin önemli ölçüde azaldığı belirlendi. Aspirin dolaşım sistemimizde hayatı tehdit eden ani bir etkileşimde damarları korumak için ihtiyaç duyulan örneğin by-pass operasyonları ve kardiyak krateter ile yapılan teşhis ve tedavi gibi operasyonlar sırasında veya bu operasyonlardan sonra akut veya uzun süre etkileşimlerin meydana gelmesini belirgin bir şekilde azalttığı belirtiliyor. Ayrıca tür olarak buna benzer bir çok etkileşimin olumlu gelişmesinde büyük bir rol oynadığı belirtiliyor.

Aspirinin kanser önleyici etkisi
ABD'li bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma, kalp hastalıklarına karşı koruyucu özelliğiyle sık sık gündeme gelen Aspirin'in meme kanserine karşı da aynı etkiyi gösterdiğini ortaya çıkardı. New York'taki Columbia Üniversitesi uzmanlarının 1500 meme kanseri hastası ve 1500 sağlıklı kadın üzerinde yürüttükleri çalışmaya göre, 6 ay boyunca haftada en az bir kez Aspirin ya da diğer "nonsteroid antienflematuar" (NSAID) türdeki ağrı kesicilerden alan kadınlarda meme kanseri riski yüzde 20 azaldı. Ayrıca ilaçlardan haftada 7 tablet ya da daha fazla kullanan kadınların bu hastalığa yakalanma riski yüzde 28 oranında düştü.

Amerikan Tabipler Birliği'nin haftalık tıp dergisi "Journal of the American Medical Association"da yayımlanan, İngiliz Daily Mail gazetesinin de manşetten verdiği haberde Columbia Üniversitesi uzmanları, "Hem kullanım kolaylığı hem de diğer bazı hastalıklara karşı koruyucu etkisi bulunan Aspirinin meme kanserini önlemede cazip bir ilaç olduğunu" söyledi.

Östrojende etkili
NSAID türünden olan Aspirin gibi ilaçların bu olumlu etkisinin en fazla menopoz sonrası kadınlarda görüldüğünü belirten uzmanlar, ilacın kanser önleyici etkisinin şimdilik sadece östrojen kaynaklı meme kanseri türünde tespit edildiğini söylüyor. Ancak östrojen kaynaklı meme kanseri, bu hastalığın en yaygın biçimini oluşturuyor. Daha önce yapılan birçok araştırmada da Aspirin'in, kalp hastalıklarının yanı sıra kolon ve bağırsak kanserlerine karşı da koruyucu özelliği olduğu ortaya çıkmıştı.

Bağırsak kanserinde aspirin umudu

Amerilkalı uzmanlar, kalın bağırsak kanserinin önlenmesinde aspirinin çok olumlu sonuçlar verdiğini müjdelediler. Vanderbilt Üniversitesi'nden Dr.Raymond DuBois başkanlığındaki ekibin verdiği bilgiye göre, aspirin, tümörlerin kanla beslenmesini keserek kanserin gelişimini önlüyor. Yirmiyi aşkın klinik deneyde düzenli aspirin alanların kalın bağırsak kanseri riski % 50 oranında azaldı. Laboratuvar deneylerde ise kalın bağırsak kanser hücrelerinin derhal kan damarları oluşturduğu tespit edildi ve kanla çoğalmalarını önleyecek tedaviler denendi. Aspirinin tüm kalın bağırsak kanser türlerini dizginlemede başarılı olması, deneme aşamasındaki yeni ilaçlar konusunda umut verdi. Amerikan Kanser Derneği'ne göre, kalın bağırsak, kanserden ölümlerden ikinci sırada.

Yüzyılın ilacı diye bilinen aspirinin genetik bağırsak kanserinin bir türünü önleyebildiği ortaya çıktı. ABD'nin Philadelphia kentindeki Thomas Jefferson Üniversitesi'nden bir grup bilimadamının, Lynch Sendromu diye bilenen bir tür genetik bağırsak tümörü üzerinde laboratuvarda yaptıkları deneylerde, aspirinin hücre büyümesini engellediği görüldü. Dünya nüfusunun yüzde 10'nunun bu tür kansere yol açabilecek genetik deformasyonu olduğu sanılıyor. Tıp çevrelerinde, her gün aspirin alındığı takdirde. bir ölçüde kalın bağırsak kanserinin önlenebildiği biliniyordu. Ancak bu son araştırma, aspirinin bağırsakta kanseri nasıl önlediğine ilişkin önemli bulguların elde edildiği kaydediliyor.

Aspirinin faydaları‘‘Her derde deva tek ilaç’’ aspirindir.

Ama, azı karar, fazlası öldürücüdür.

Türkiye'de her yıl 800 milyon tablet aspirin yutuluyor.

Türkiye'de her yıl aspirin zehirlenmesinden ölenlerin yüzde 83'ü oyun-oyuncak çağındaki (1-4 yaş) çocuklar...

Türkiye'de her yıl mide-bağırsak kanaması geçirenlerin yüzde 34'ü, kanamadan 3 saat önce, ortalama 3-4 tablet aspirin alıyor.

Türk Tabipler Birliği, aspirinin açıkta, bakkalda, kasapta, işportacı tezgahında satılmasını önlemek, 1-4 yaş grubundaki çocukların ölüm ve zehirlenme hızını düşürmek için tedbirler düşünüyor.

Yani, dünyanın en ‘‘tedavi edici’’ ilacını ‘‘öldürücü ilaç’’ haline getirmişiz... Bari çocuklarımızı koruyalım...

Her hastalığın ilacı aspirin

Aspirin'in düzenli olarak alındığında başta kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği tespit edildi. Son 10 yılda yapılan çalışmaları değrlendiren uzmanlar, bu ilacın ilk kalp krizi riskini yüzde 44, ikinci kalp krizi riskini ise yüzde 30 azalttığını ifade ettiler. İngiltere'de 1995'te bitirilen araştırmanın sonuçları, 20 yıl boyunca düzenli olarak haftada 6 aspirin alan kadınlarda, hiç kullanmayan kadınlara oranla kolon kanseri gelişiminin daha az olduğunu ortaya çıkardı. Yine aynı araştırmaya göre, düzenli olarak bu ilacı kullananların kullanmayanlara oranla yüzde 20 daha az bellekle ilgili problemleri olduğu tespit edildi.

Uçağa binmeden aspirin için

Uçakla uzun süreli yolculuk yapacakların uçağa binmeden önce bir ya da iki aspirin almasının gerekli olduğu açıklandı. Özellikle kıtalararası uçuşlarda, basıncın emboliye (damar tıkanması) yol açabileceğini belirten uzmanlar, aspirinin kanı sulandıracağını, böylece pıhtılaşma riskini azaltacağını belirttiler. Uzmanlar, uzun süreli uçak yolculuklarında zaman zaman koridorda yürünmesinin de damarları rahatlatacağını hatırlattılar.

ASPİRİN AIDS’E İYİ GELİYOR

Aspirin ile ilgili çok sayıda komplo teorisi var. En ilginç olanı, Aspirin'in aslında AIDS'e iyi geldiği, ama çok ucuz bir tedavi yöntemi olduğu için tıp otoriteleri tarafından gizlendiği şeklinde.

Aspirin herkese faydalı değil

ABD, aspirinin kalp krizini koruyucu etki yaptığı açıklamalarının tam doğru olmadığını ve ilacın düzenli olarak kullanan her insana iyi gelmediğini açıkladı. ABD ayrıca, Bayer firmasının başlattığı reklam kampanyasını da bu yönde değiştirmesini karara bağladı.

Federal Ticaret Komisyonu geçtiğimiz günlerde İlaç ve Gıda Dairesi'nin (FDA) uyarılarını dikkate alarak Bayer'in başlattığı reklam kampanyalarını durdurma kararı aldı.

ABD'de yapılan araştırma sonuçlarına göre, aspirinin kalp krizini engelleyici etkileri var, ancak herkese değil. İlaç, sadece kalp krizi geçirme riski yüksek kişilere faydalı. Aspirin tedavisinin sadece doktor tavsiyesi üzerine uygulanması gerekiyor.

Federal Ticaret Komisyonu, Bayer'in reklam ve tanıtım kampanyalarında sanki ‘Aspirin kullanan herkes kalp krizinden korunur’ gibi bir hava yaratıldığını belirterek şirketin halkı doğru bildirmesi gerektiğine ve bu iş için 1 milyon dolarlık bir fon ayırmasına karar verdi.

Komisyon ayrıca, Bayer'in en az 4 büyük yayın kuruluşuna, ‘Aspirin herkese faydalı değil’ mesajı veren tam sayfa ilan vermesini de hükme bağladı.

Plastik aspirin yakında geliyor

DAHA güvenilir ve daha etkili bir aspirin çok yakın bir zamanda ecza dolabımızda yerini almaya hazırlanıyor. PolyAspirin adı verilen bu yeni ilaç 100 ayrı aspirin molekülünün, polimer adı verilen elastik bir zincirle bir araya gelmesinden oluşuyor. Bu yüzden tıp dünyasında plastik aspirin olarak adlandırılmış.

Yeni aspirinin bağırsak hastalıklarından tüberküloza kadar birçok hastalığın tedavisinde olumlu sonuç vereceği ve normal aspirinin yol açtığı mide rahatsızlığı gibi yan etkilere yol açmayacağı öne sürülüyor.

PolyAspirin'in en önemli özelliği polimerin ilk defa bir ilaç olarak kullanılması. New Jersey Rutgers Üniversitesi'nden Prof. Kathryn Uhrich ‘‘Çok basitmiş gibi görünüyor ama polimeri daha önce ilaç olarak kimse kullanmamış’’ dedi ve PolyAspirin'in iki yıl içerisinde tedavilerde kullanılmaya başlanacağını açıkladı. Bazı araştırmacılar bu aspirinin kalp krizi, kanser ve Alzheimer gibi hastalıkları önlemede yardımcı olacağına inanıyor.

Aspirinin en belirgin yan etkilerinden olan mide rahatsızlıkları yeni nesil aspirinde büyük bir oranda ortadan kalkmış durumda. Ayrıca PolyAspirin'i uzun süre kullanmak da gerekmiyor.

Eskiden sadece baş ağrısı için kullandığımız aspirinin birçok derde deva olacak yeni plastik versiyonunu tıp dünyası büyük bir merakla bekliyor.

Aspirin prostat kanserine de çare

KALP krizi ve beyin kanaması riskini azalttığı söylenen Aspirin'in prostat kanserinin tedavisinde de etkili olabileceği ortaya çıktı. İngiliz Üroloji Dergisi'nde yayınlanan araştırmaya göre, Hammersmith Hastanesi, Imperial Tıp Fakültesi ve Prostat Biyoloji Grubu'na bağlı bilimadamları, Aspirin'in prostat kanserinin yayılmasına neden olan proteini bastırıp, hastalığın yayılmasını önlüyor. Aspirin'in bu özelliğiyle her yıl binlerce erkeğin ölmesine yol açan prostata çare olabileceği söyleniyor.

Suçiçeğinde aspirin kullanılır mı
Suçiçeği geçiren çocuğa bilmeden birkaç kez aspirin kullandırdık. Ancak internette şöyle bir dolaşınca dehşete düştüm. Vermiş olduğumuz zarar ne olabilir? Ortaya bir şey çıkmazsa sorun yok mudur veya bilemeyeceğimiz problemler olmuş mudur? Telafi için ne yapmak gerekir.

Reye Sendromu olarak adlandırılan ve bazen de tehlikeli olabilen bir sağlık sorunu var. Bu tablo grip ve suçiçeği hastalıkları sonrasında görülebiliyor. Hastalığın kesin nedeni bilinmiyor. Yapılan çalışmalar grip ve suçiçeği hastalığı sırasında aspirin kullanan çocuklarda Reye sendromunun biraz daha sık görüldüğünü ortaya koymuş. Aslında bu sendrom, bu hastalıklar sırasında Parasetamol veya benzeri ateş düşürücüleri kullanan, hatta hiç ilaç kullanmayan çocuklarda da görülebiliyor. Ancak istatiksel olarak bakıldığında anlamlı olabilen bir ilişki ortaya konulmuş olduğu için, bu hastalıkların seyri sırasında, çocuklarda aspirin kullanılmaması konusunda bir uyarı yapılmaktadır. Bu uyarı, grip ve suçiçeği geçirirken aspirin kullanan her çocuğun hasta olacağı anlamına gelmez. Sonrasında ya da farkına varılmadan bir zarar vermesi gibi bir şey de söz konusu değildir. Sizin çocuğunuz için bu aşamadan sonra kaygılanmanıza gerek yok.

Süper aspirinde kuşku

Aspirin'in yeni ve daha etkili versiyonu olan ‘Süper-aspirin’in fiyaskoyla sonuçlanabileceği iddia ediliyor. İnsan üzerindeki deneylerde faydadan çok zarar verdiği ve ölümlere yol açabileceği gerekçesiyle ‘Süper-aspirin’ testlerinin durdurulması isteniyor. Ağrı kesici ve kanı incelten özelliğe sahip olan ‘Süper-aspirin’ yaklaşık 42 bin 500 gönüllü üzerinde deneniyor. Ancak süper aspirinin kalp krizi önlemediği, hatta ölümlere yol açtığı iddia ediliyor. Cleveland Kliniği'nden kardiyoloji şefi Dr. Eric Topol, denemelerin durdurulması gerektiğini söylüyor. Topol, beş ayrı araştırma yürütüldüğünü 150 ile 200 gönüllünün muhtemelen bu tedavi yüzünden ölmüş olduğunu söylüyor.

Aspirinin yeni marifetleri

Her derde deva aspirin 100 yıl önce geliştirildiğinde sadece başağrısı ve eklem iltihabının tedavisinde kullanılıyordu. Listeye kalp-dolaşım sistemi girdi, şimdi de kanser ve Alzheimer.

Bir Alman kimyagerin 100 yıl önce, arterit hastası olan babasının ağrılarını gidermek için geliştirdiği aspirin milyarlarca insanın başağrılarını dindirdiği gibi, örneğin ünlü romancı Kafka’nın varoluşsal korkularını da gideriyordu.

1980’li yılların başlarından bu yana ikinci kalp krizi riskini azaltmak amacıyla, 1997’den sonra da geçirilen kalp krizinin tedavisi amacıyla kullanılıyor. Milyonlarca insan da kalp krizine karşı önlem olarak küçük dozlar halinde aspirin alıyor.

Son 5 yıldır yürütülen araştırmalar, ilacın kolon kanseri, prostat kanseri ve Alzheimer gibi korkutucu hastalıklara da iyi geldiğini gösteriyor.

‘Aspirin 20. Yüzyıl’ın mucize ilacıydı. Galiba 21. Yüzyıl’ın da mucizevi ilacı olmaya devam edecek’ diyen Miami Üniversitesi, Koruyucu Tıp Bölümü’nden Dr.Charles Hennekens bir itirafta bulunuyor: ‘Şimdi herkesin istisnasız bu ilacı kullanıp kullanmaması gerektiğini tartışıyoruz’.

Tıp kadar eski

Bir anlamda aspirinin Ğasetil salisilik asit- tıbbın kendisi kadar eskiye dayanan bir geçmişi var. Hipokrat, hastalık ateşini ve başağrısını tedavi etmek için söğüt ağacının kabuğundan elde ettiği bir ilacı kullanıyordu. Bu ilaca aspirinin öncüsü diyebiliriz. Benzer uygulama 21. Yüzyılda’da görülüyor, çünkü burada önemli olan aspirinin vücudun incinme ve enfeksiyon karşısında gösterdiği tepkileri kontrol altında tutan prostaglandin’leri sentez yoluyla birleştirmesi.

Milyonlarca insan da aynı fikirde. Bugün ABD’de yaklaşık 26 milyon insan kalp sağlığı için düzenli olarak aspirin kullanıyor. Oysa 1997’de bu rakam 6.8 milyondu. Aspirin üreticileri bu bağlamda ‘düşük dozlu aspirin’ (genellikle standart 325mg tabletin dörtte biri) üretimine ağırlık verdiler. Düşük dozlu aspirinin pazar payı bugün yüzde 23’lerde seyrediyor.

Riskliler düzenli almalı

Bu yılın başlarında Dr.Alfred O.Berg’in başkanlığındaki Amerikan Koruyucu Tıbbi Hizmetler Geçici İşbirliği Grubu, eskiden yapılmış olan çalışmaları inceleyerek kayda değer bir öneri getirdi. Dr.Berg, aspirinin kalp-damar üzerindeki yararları ile zararlarını karşılaştırarak, gelecek 5 yıl içinde yüzde 3 oranında kalp krizi geçirme riski bulunan herkesin aspirin almasında yarar gördüklerini açıkladı.

Hastalar, Internet’teki ücretsiz sitelerden birine girerek (biri North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin med-decisions.com adresi) kendi risklerini hesaplayabiliyorlar.

Bu hesaplamada şu kriterlerden yararlanılıyor: Yaş, sistolik tansiyon büyük tansiyon, toplam kolestrolün HDL’ye oranı, sigara kullanımı ve şeker hastalığı gibi risk faktörleri. 120/80 tansiyonlu 48 yaşındaki bir erkeğin, 202 total kolestrol ve 54 HDL ile gelecek 5 yılda kalp krizi geçirme riski yüzde 2’dir. Bu, Berg’in koyduğu eşiğin biraz altındadır. Geçici İşbirliği Grubu’nun standartlarına göre bu kişinin aspirin alması gerekmez.

Aspirin ve Alzheimer

Ne var ki Geçici İşbirliği Grubu’nun tek kaygısı kalp hastalığı olduğu halde, diğer bilim adamları iltihabın söz konusu olduğu durumlarda aspirinin rolü üzerinde durmaktalar. Örneğin Alzheimer’ı ele alalım. Bu hastalığa yol açan risk faktörlerinin başında ciddi bir kafa travması geliyor. ‘Böyle bir incinme iltihabi bir süreci tetikleyebilir’ diye konuşan Tufts Üniversitesi’nden sinirbilimci James Joseph, anti-enflamatuar etkisi olan ilaçların koruyucu olabileceğine işaret ediyor. Bazı çalışmalar arterit tedavisi nedeniyle yüksek dozda aspirin alan kişilerde Alzheimer riskinin çok düşük olduğunu gösteriyor.

Öte yandan diğer çalışmalar aspirin ile kanser vakalarındaki Ğkolon ve yemek borusu- azalma arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Dartmouth Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr.John Baron, prostaglandinlerin kanserli doku oluşumunda çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor. Baron, günlük doz olarak düşük miktarda aspirin alan deneklerde kolorektal adenom denilen ve ileri aşamalarda kanserleşebilen polip oluşumunun yüzde 19 oranında azaldığını tespit etmiş. Baron, hastanın doktorunun diğer risk faktörlerine bakıp karar vermesi gerektiğini söylüyor.

Baş ağrısına da iyi gelir diş ağrısına da...

Bildiğiniz gibi, yüzyılın en önemli icadı fermuar. Bir de Aspirin. Gün geçmiyor ki Aspirin'in bir iyiliğini daha duymayalım, nelere iyi gelmiyor ki; kalp krizini önlemeden tutun da kanser tedavisindeki faydalarına kadar her gün bir şey daha duyuyoruz hakkında. Acaba bir Aspirin kutusuna bakmak da bize iyi gelir mi? Eski eczane şişelerini anımsatan kutusuyla, Aspirin'in ilk halini görmek isteyenler için, çarpıcı bir kapak, hem kim bilir belki sadece bakmak bile bir şeyleri iyileştirir, yarın gazetede şöyle bir haber duyarsanız şaşırmayın: "Günde iki kez üçer dakika Aspirin kutusuna bakmak şaşı gözleri düzeltiyor."

Gebelikte Yüksek Tansiyon’u Aspirin ile Önleyin
İngiltere Birmingham Kadın Hastanesi uzmanları yaptıkları araştırmalarda gebelik döneminde anne adaylarının yüzde 10’nun yüksek tansiyon rahatsızlığı geçirdiğini tespit ettiler. Uzmanlar yüksek tansiyonun hem anne adayı için hem de bebek için hayatı risk doğurabileceği görüşündeler. Araştırma görevlileri arasında yeralan Dr. Aravinthan Coomarasamy, anne adayı ve bebek için oluşan bu riski en az indirmenin yollarını açıkladı. “Anne adayı doktor kontrol altında günde bir tane aspirin aldığı sürece yüksek tansiyon nedeniyle oluşan rahatsızlık en alt seviyelere indirilebilir. Fakat günde 50-100 miligram aspirin alabilecek olan hamileler mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır.”

Aspirin Pankreas’a iyi Geliyor
Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından hazırlanan rapora göre Aspirin pankreas riskini %43 oranında azaltıyor.

28 bin 283 menopozlu kadın üzerinde, 7 yıl süren bu araştırmada deneklere haftada 2 ya da 5 kez aspirin verildi. Aspirin alan kişilerde, aspirin almayan kişilere göre pankreas kanseri riskinin %43 oranında azldığı gözlendi.

Uzmanlar, aspirinin bilinçli bir şeklide kullanılması gerektiğini aksi taktirde vücutta bir çok hastalığa neden olabileceğini de belirttiler.



habervakti

sümeyra
Sat 27 July 2013, 12:48 pm GMT +0200


    Doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalı diye düşünüyorum..Rabbim tüm hastalara hayırlı şifa nasib etsin inşaallah..

cerendemir
Sun 28 July 2013, 04:56 am GMT +0200
Her insan da aynı etkiyi vermeye bilir.Bir doktora başvurulmalı bence.