sumeyye
Fri 16 July 2010, 12:43 pm GMT +0200
AŞKIN ÇÖLDE Kİ İZİ
Yetim kalmış bir günün ahirinde
ruhun aleminde zamanın ve mekanın sözü olmazmış ;
yüreğin ruh alemini özlediği yerde de zaman, bereketten çalarmış;
mekan aşktan
gün geçermiş hızlıca; yüreğin özlemi artarmış
mekan şahit olduğu aşkın sırrından vermezmiş artık yüreğe
aşk, aşkı hakkıyla dileyenlerin diyarına hicret etmiş; ensarlarının yüreğine inşirahı yaşatmaya gitmiş
geride kalanlar yetimliğinden bihaber kalmışlar; iç acılarının yetimliklerinden olduğunu bilememişler geride kalanlar sol taraflarının, aşka olan özlemden sızladığını anlayamamışlar onlar, aşkın dileyene, özleyene vefasını anlayamamışlar
aşk
ey, yare en ziyade yakışan,
geride kalanların her şeyi yetim kaldı aslında;
sözleri yetim; yare dokunmadan, yürek ikliminden geçmeden dudağa dokunur; muhatabının yüreğine yaralar açar
sükutları yetim; duaya burak olmaz; tebessümü setreyler
geceleri yetim; bir boyun eğişe şahitlik etmez; bir yorgunluğun ahirinde gelir ve geçer
günleri yetim; halleri aşkı örmez; günlük telaşların gölgesinde kalır; güneş olması bir şey ifade etmez onlar için
ey aşk!
ey vefanın sadık dostu; inşirahın hirası
geride kalanların yetimliğini hatırla; vefasızlıklarını cehaletlerine ver sen bir yüreği dahi bıraksan orası artık talan olur; bir çorak toprak misali bir çöl misali oysa bir yürek değil binlerce yürek gerilerde kaldı
ey aşk,
bilir misin buralara yetimlik çok dokundu; özlediğimizin sen olduğunu hissettir de gel artık
sana vefa yakışır; bize acziyetin yakıştığı kadar
sana cömertlik yakışır; bize dileyen vasfının yakıştığı kadar
sana dönmek yakışır; dönmek ve geride kalanların yüreğine inşirahı yaşatmak
ey aşk;
gel
günümüze, gecemize, sükutumuza, kelamımıza mana kat
gel
çölde bir iz var;
belli ki aşk geçmiş buralardan,
çünkü çöldeki tek mahfuz iz aşk ındır
ALINTI